Bologna'ya transferi resmen açıklandı, 1.3 milyon avro'luk bir bonservis var. Saha içi ve transfer süreci anlamında konuları da 2 gün önce yazmıştım;
İlk sezonunda da çok fazla yüzüne bakmadığımız, ikinci sezonunda hiç düşünmediğimiz ve kendisini göndermek uğruna yüzde 70'lik ücretini dahi üstlendiğimiz, 1 lira kiralama bedeli dahi almadığımız bir isim. Teknik direktörde de hata var, onu bu kadar değersiz kıldığı için, yönetimde de hata var, bu şartlarda kendisini yolladığı için. İyi bir futbolcu, piyasası var. Bologna'ya gidiş şartlarına bakarak bunu gördük. Riekerink akıllı davrandı, önce görmek istedi, devamında gidişini onayladı. Başarılı bir iş, sözleşmesinin son yılına girmiş, 30 yaşında olan ve gitmek isteyen bir isim. Hem 1.3 milyon avro bonservis, hem de 2.2 milyon avro'luk açılan maaş bütçesi. Başarıdır bu.
Mevzu şu, göndermek istediğimiz ama bir türlü gitmeyen futbolcular var. Haklarıdır, en azından hukuk önünde. Vicdani bir meseledir ama bu, onlar gitmek istemiyor, kendi düşünceleri ama taraftarın da istediğini düşünmekte ve söylemekte hakkı var. Örnekler var çünkü önlerinde, son örnek Dzemaili.
Yerin dibine soktuk resmen, yüzüne bakmadık 2 yıldır ama o bir kere Galatasaray'ın aleyhine bir konuşma yapmadı. Giderken de 420 bin avro alacağını bırakarak gidiyor, bugün paramı isterim, bu paraları bir yerde bulamam diye ayrılmak isteyenleri gördükçe. Hakları olmayan değerleri verdik o isimlere, yüzüne bakmadığımız Dzemaili ise son derece şık bir açıklamayla ve yaptığı bu jestle takımdan gidiyor. Kendisini hep iyi hatırlayacağım.
Diğerleri ise Galatasaray üzerinden geçinmeye devam edebilir. Umut Bulut'a Karabükspor'dan 800 bin avro yıllık ücretli teklif geliyor, Galatasaray ise 1 milyon avro'sunu karşılamaya hazırım diyor ama gitmiyor. Tarık Çamdal'ı da aynı, Olcan Adın'ı da. Bir yanda da Dzemaili işte..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder