20 Nisan 2017 Perşembe

Seyreyle maziyi #28; Üstat Lucescu


26 Şubat 2002, Galatasaray'ın klasik Şampiyonlar Ligi günlerinden biri. O dönem Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur grupları diye bir olay vardı, bu da o 2. grubun maçlarından. Barcelona, Liverpool ve Roma'dan oluşan bir grup, o dönem Galatasaray da o devlerin arasındaydı. Lucescu'ya bu noktada saygım sonsuz, birçok önemli futbolcu o sezonun başında ayrılmış ama Galatasaray gücünden bir şey kaybetmemişti. 

O grupta da 5 beraberlik 1 mağlubiyet almıştık. Hem de ne beraberlikler. Ali Sami Yen'de Roma karşısında 1-0 öndeydik ama son dakikalarda yediğimiz golle maç 1-1'e gelmişti. Barcelona deplasmanında ilk yarıyı 2-0 önde kapatmıştık ama maç 2-2 bitmişti. Liverpool deplasmanında asla unutulmayacak Mondragon performansıyla 0-0 berabere kalmıştık. Roma deplasmanı 1-0 öne geçmiş ama maç 1-1 berabere bitmişti. Bu karşılaşma da o beraberliklerden biri, Radu Niculescu'nun golü ile 1-0 öne geçmiştik ama Emile Heskey'i durduramadık. Son Barcelona mağlubiyetini hatırlamak istemiyorum, Luis Enrique'nin ofsayttan attığı golü.

Fotoğrafa dönelim biz, Michael Owen ve Bülent Korkmaz'ın mücadelesi. Ufukta Ayhan Akman görünüyor, onun da arkasında Ergün Penbe. Bülent Korkmaz benim için kıymetli bir adam, hatta bir numaralı Galatasaray efsanem. Hagi, Kalmadı bu tarz kaptanlardan, son örneği Puyol'du galiba. Her dönemin kendine has kaptanları var, 90ların ortasından 2000lerin ortasına kadar Bülent Korkmaz tarzında takım kaptanlarına şahit olurduk. Çok büyük bir futbol kariyeri, herhangi bir Türk futbolcusunun da böyle bir kariyere ulaşması zor. Galatasaray açısından baktığımda zaten imkansız.


Maçın 11'i de enteresan;

Mondragon
Perez Fleurquin B.Korkmaz Victoria
Berkant Ayhan Ergün H.Şaş
Arif Niculescu

Lucescu 4-4-2'yi uygulamış ama stoperde Fleurquin var mesela, kendisini orta sahada izlemeye alışıktık. Lucescu'nun vardı bu tarz hamleleri, Bülent Akın'ı da stopere çektiğini çok izlemiştik. Daha çok 4-4-2, 4-4-1-1 gibi düzenleri izlerdik ki Sergen Yalçın'ın sakatlığının ardından 4-4-2'yi daha çok kullandık. Berkant Göktan ve Hasan Şaş gibi forvet özellikli futbolcuları kanatta kullanabiliyordu, sahada bir noktada 4 forvet var aslında. Perez ve Victoria da hücum bekiydi. Lucescu seviyordu rotasyonu ve o dönem bu şarttı da. Ama bunu o kadroyla yapması ve Galatasaray'ın çıtasını düşürmemesi çok büyük olaydı..

2 yorum:

  1. Lucescunun en büyük hatası: Hiç altyapıyı kullanmamış olması. Birazcık Fatih Terim cesareti gösterip alt yapıyı kullansaydı keşke.

    YanıtlaSil
  2. Besiktasın başında Lucescu olsa yarı finale cikardi.Senol hoca hayranligina anlam veremiyorum.Lion macinda rakip oyuncu kafasindan darbe aliyor hareketsiz yerde yatıyor Senol hoca kenarda futbolcuya bagiriyor numara yapma diye.Futbolu bu yuzden de seviyorum tipki turnusol gibi herkesin aslinda ozunde ne oldugunu ortaya cikariyor.Futbolun adaleti de penaltilarda "sen bi gelsene bakiyim" diyiveriyor iste.Bu tarz direktorler insallah ugramaz bize.Lucescu Shaktar örnegiyle işinin ehli bir adam oldugunu ispatlamistir.Turkiyede tutup yararlanabilirdik ama cok iyi bildigimiz bize has "cehaletler" nedeniyle resmen kactı adamcagiz.Lucescu örnegi Tudor icinde okuması gereken onemli bir ayrıntıdır.Umarım taktik ve kendince "didaktik" konular kadar bunlarla da ilgilidir.Saygılar.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir