23 Ağustos 2017 Çarşamba

Seyreyle maziyi #31; Tudor'u geçen yıl, bugün konuşmaya başladık


Yakın geçmişe dönüyoruz, tarihte bugün tadında. 23 Ağustos 2016, sezonun ilk maçı, Karabükspor'u 90+'da attığımız golle 1-0 yendiğimiz. Chedjou'nun uzun pasında Eren Derdiyok'un kafası. O kadar kötü oynamıştık ki sezonun ilk maçında böyle bir galibiyetin ardından "şampiyonluk alameti" demiştim. 

Sezona Süper Kupa'yla başlamıştık. Şartlar ne olursa olsun, kupa finallerinin favorisi Galatasaray'dır ama kupanın Beşiktaş karşısında gelmesi değerliydi. Konuşulan bir takımdı Beşiktaş, son şampiyon ve yeni sezon adına da favoriydiler. Biz ise transfer dönemini çok konuştuk o sezon, transferler geldi ama bugüne kıyasla aradaki farkı düşünün.

Riekerink olayına hiç girmeyeceğim, blogun içeriğinde kendisi hakkında öyle yazılar var ki. Öyle ya da böyle şampiyonluk diyerek girdik sezona, kendisini de destekleyerek. Ligin ilk maçında böyle kötü bir oyun beklemedim ama, o kadar kötü oynadık ki. Karabükspor'un farklı kazanması gereken bir maç aslında, Muslera'yı geçemediler. Çok hızlı oynadılar, nefes alamadık.

Linnes'i hatırlarsınız, ilk yarı bitmeden önce Riekerink'in gazabıyla oyundan çıkmış ve onun dönemi forma yüzünü pek görememişti. 2. yarıda dönülen ama işe yaramayan 4-4-2 de aklımda. Fizik olarak yetersizdik, sezonun genelinde de tablo değişmedi. Bir şekilde kazandık, yarışın içinde kaldık ama Riekerink kalsaydı da bir şey değişmeyecekti, hep bunu anlattım.

Maçın önemi ise başka, Igor Tudor'u ilk kez o gün tanıdık. Futbolculuk dönemine girmiyorum, teknik direktör anlamında hemen hemen hepimizin ilk kez tanıştığı gün. Karabükspor öyle iyi oynadı, taktik esneklik noktasında öyle dokunuşlar oldu ki Tudor özelinden bir "acaba" mutlaka oluştu akıllarda. Benim olmuştu, o günün ardından da Tudor'u ısrarla takip ettim, konuştum, araştırdım. Galatasaray'ın başına gelmesi ise başka bir hikaye, üstelik sezon bitmeden.

Ve yeni dönem, yeni oyuncular, yeni takım. Sezona müthiş giren, transfer dönemini çok iyi geçiren, oynana oyun anlamında da herkesi heyecanlandıran bir ekip var. Geçen sezon kurulan kadro ile bugünü kıyasladığımızda fark büyük. Tudor'un bu anlamda başardığı iyi bir iş var, umarım devamını getirir..

2 yorum:

  1. Tarihsel süreçlerde akıl çelen olaylar oluyor. Sanırım Igor Tudor için bu, 'Vay efendim, Karabük'ü terkedip nasıl gidersin, bu mertliğe sığar mı?' gibi cümlelerdi... Kendisi etik değerlerden bihaber TV ulemasının üfürükleri... Bundan herkes etkilendi. Halbuki sözleşmesinde maddeye göre ayrılmaya hakkı vardı vs vs... Oraya bakılmadı. UEFA şampiyonluğundan beri sevgili kulübümüzün çekemeyeni çoktur. Hele de spor servislerinde...
    Igor Tudor, yeni nesil TD içinde dikkat çekiciydi. Gösterişli ve kariyeri taze... Kolay bir hedef gibi algılandı. Sanırım, onu kolay lokma görenlerin dişinden bir kaçı eksilmiştir. Tudor onu yemek isteyenler için bir hayli iri bir taş çünkü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O bir haktı, biz de onu kullandık. Hiç üzerinde durmadım bile, yazdıklarım da biliniyor :)

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir