4 Ekim 2017 Çarşamba

Maicon konusunda en çok konuşmaya hakkı olan kişilerden biri olduğumu düşünüyorum


Futbol konusunda iddialı değilim, bilen bilir. Öngörülerim de iyi değildir, çok iddialı konuşmaktan kaçınırım. İzlediğim, takip ettiğim ya da araştırdığım kadarıyla konuşmayı, yazmayı tercih ederim. Maicon da bildiğim, az çok izlediğim ve beğendiğim bir futbolcuydu. Galatasaray'a transfer olmasını çok istedim, bu konuda çok eleştirildim, bana sürekli defoları yazıldı ama geçen 7 hafta itibariyle tablo ortada.

İlk Östersunds maçında notunu verenler oldu, çünkü öyle bir güruh vardı. Belhanda ve Gomis'e oranla daha hazırdı ama uyum gibi bir etkeni kimse konuşmadı. Garip bir deplasmandı, turu da orada kaybettik ve Maicon gerçekten kötü oynadı. Rövanşın en iyi isimlerindendi, yetmedi. Şöyle diyeyim, sorumluluk almaya çalışan yegane isimlerdendi, bu sefer de almaya çalıştığı sorumluluk anlamsızdı dendi.

Ön yargıyla geldi yani, bunu kırabilmesi güç oldu ama başardı diyebilirim. Defolarını ben de biliyordum ama peşin hükümlü değilim, transfer elbette Maicon'la bitmeyecekti. Çok hızlı bir isim sayılmaz, açık alanda zor durumlarda kalabilir gibi eleştiriler doğruydu, bu sorunu Fernando'yla birlikte çözdük. Porto döneminde iyi futbolcularla oynadı, başarılıydı. Galatasaray'da da iyi futbolcularla oynuyor, başarılı.

Lider stoper diyemem ama lider karakterli. Oynadığı her takımın kaptanlığını yapmış bir isim, sert, agresif, pas özelliği abartıldığı kadar kötü olmayan, sorumluluk almaktan kaçmayan ve gol özelliği olan bir stoper. Havadan kötüydük, Maicon & Serdar Aziz ikilisi sonrası bu konuda ligin en iyisi olduk belki de. Kağıt üzerinde ağır durur bu isimler ama açık alanda oynamamıza, her türlü riski göze almamıza rağmen sorun yaşamıyoruz. Akan oyunda iyi bir savunma takımıyız, bunda da Maicon ve Serdar Aziz'in payı yüksek.

Fernando'nun varlığı kıymetli ama Maicon'un kalitesini de net şekilde hissediyoruz. Bu takımın isyan eden, lider oyunculara ihtiyacı vardı ve o ateşi net şekilde hisseder olduk. Karabükspor maçında o sorumluluğu Maicon alıyor ve bir sağ bek edasıyla ceza sahasına girip attığı golle kaçı kazandırıyor. 7 haftada 3. golü, ben buna şaşırmıyorum. Lugano'dan pay biçin demiştim, Türkiye'de etkisi çok büyük olmuştu. Maicon'un çok daha kaliteli, sadece sertlik ve agresiflikten ibaret olmadığını düşünüyorum.

İyi bir sistem takımı olma yolundayız. Maicon'un hücumda sağ bek gibi oynayabilmesi de o sistemin önemli parçalarından biri. Topu gayet iyi kullanıyor, basit oynamıyor, uzun toplarla risk de alıyor ve bir stoperden ancak bu kadarını beklersiniz. Savunmasıyla alakalı konuşmuyorum bile, kritik anlarda olması gereken yerde. O bonservis eder mi diyorduk, şu an Maicon'un isyanı üzerine yazılar yazıyoruz. Mütevazilik yapmayayım, Maicon konusunda en çok konuşmaya hakkı olan kişilerden biri olduğumu düşünüyorum.

Okuyabilirsiniz, eski yazıları paylaşayım ve bir karşılaştırma yapın;

4 yorum:

  1. Burak bey, sizden bir de kaptanlik konusunda bir yazi bekliyorum. Bu konu konusulmuyor. Evet konusulmama nedeni sahada liderlik yapan oyuncular cok oldugundan sadece bir tane lidere gerek kalmiyor. Ama o kaptanlik bandi'nin simbolik bir agirli ve durusu var. Gecen seneki kaptanlardan Snejider, Sabri gitti. Hakan Balta kadro disi ve Selcuk yedek. Muslera var sadece eskilerden. Yakisiyor da ona kaptanlik. Ama bence bu takimin kaptani diye Selcuk Inan'in hala søylenmesi yanlis bana gøre. Sahada oynayan karakterini ortaya koyan birine verilmeli. Yeni gelmis olsun farketmez. Bence 1.kaptan Fernando Reges, 2. Ve 3.kaptanlar da Muslera ve Maicon. Fernando bu takimin kaptani olmasi lazim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muslera gayet iyi yapıyor o işi ama kaptan Selçuk İnan. Ben çok takılmıyorum ona, benim için liderler daha önemli.

      Sil
  2. Sadece bu blogu takip ettiğimden, diğer mecralarda size gelen mesajları bilemiyorum. Ancak son dönem yazılarınızda, -Belhanda özelinde diyeyim- bir savunma halindesiniz. Bu yazı da biraz öyle Maicon'u savunma yazısı... Bu sizi yoruyor olmalı. Ve haksızlık. Ayrıca; nasıl bir takım arzu ettiğini yönetime bildirip, onay alan-destek alan- bir Tudor gerçeği var. Bu durumda coşkuyla izlediğimiz bir takımın içinden tek tek oyuncuları seçip eleştirmeyi maksatlı bulduğumu belirtmeliyim. Mantıksız eleştirenler için yani... İyi oyuncularla oynanabilen bir sistem takımı olma yolundayız. Basmakalıp düşünceler içinde kalmış olanları rahatsız eden bu olmasın?

    Bu arada, yazılarınızı yıllardır okuyorum. Bir kere çok samimi yazıyorsunuz, konuşur gibi. -Ben reklamcıyım, düşünceleri/fikirleri bu akıcılıkta yazmak için tonla para verilir- Araştırıyorsunuz ve hakkaniyetli yazıyorsunuz. Usanmadan da derdinizi anlatmaya çalışıyorsunuz. Samimiyetten kastım bu. Tebrik ediyorum ve devamını diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yok çok haklısın yorumunda, görüşlerin için çok teşekkür ederim. Belhanda ve Maicon konusunda ön yargılar çoktu, hala da var. Maicon bunu kırdı ama Belhanda uğraşıyor. Ben bunlara karşıyım, bu yüzden de ısrarla yazıyorum. Maicon konusunda hakkım çok yendi, geldiği / gündeme girdiği dönemlerde çok eleştirdim. Belhanda konusunda ise hala ön yargılar Sneijder üzerinden. Bunu kendimce kırabilmek amacım.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir