Yunus Mallı'yı sever, oyun tarzı itibariyle de fazlasıyla beğenirim. Forvet özelliği barındıran, rakip ceza sahasına sık giren ve golü koklayan 10 numaralara ayrı bir zaafım var. Wolfsburg'a 12.5 milyon avro gibi bir rakama gitmesi sürpriz değil, onun adına önemli aşamaydı ama beklentinin uzağında kaldı.
Mario Gomez de aynı sorunu yaşadı, oysa Wolfsburg'un hücum noktasında beklentiyi kurduğu isimler. Martin Schmidt'le rüzgar değişti, Yunus Mallı'yı bir anlamda piyasaya süren teknik adam. Ondan ne alacağını iyi biliyor ve hem Wolfsburg'un yükselişini, hem de Yunus Mallı'nın bu yükselişte katkısını izliyoruz. Son 4 maçta 4 gol 1 asist oldu, fazlasıyla formda.
Tabii bu performans onu Milli Takım'da yine 11'e taşımayacak, bunu da yazmaktan geri kalmayacağım. Nuri Şahin 29 yaşında Milli Takım'ı bıraktı, Yunus Mallı'nın akıbeti de onun izinden gitmekte. 25 yaşında, en iyi dönemlerinden birini yaşamakta, bence gerek performansa gerek kalite noktasında Hakan Çalhanoğlu'nun da önünde ama geride tutuluyor, bilemiyorum.
Rotasyon yapılan, yeni isimlerin denendiği maçta dahi yedek ve sessiz kalıyor, isyan etmiyor. Sorunsuz şekilde gidiyor, geliyor, görev verilmesi halinde elinden geleni yapıyor. Türkiye'deki yabancı sınırıyla alakalı da güzel konuşmuş, görünce yazmadan geçmeyeyim dedim. Israrla bu isimlerin durumunu dile getirmeye devam edeceğim, gerçekten elimizde hiç de fena olmayan bir kadro var. Ama sen Yunus Mallı gibi futbolcuları 2. plana atarsan hangi başarıyı hedefleyebilirsin ki?
Şunu anladım ki ülkede en güçlü grup medya. İstediklerini gündem yapıp milli takıma da taşıyorlar, taraftarı gazlayıp hoca getirip götürüyorlar. Yunus da medyada yeterince yer almaması, kamuoyu oluşmaması sebepleriyle milli takıma giremiyor. Yarın daha büyük takıma gitse gündem olur akıllara o zaman gelir. Gerçi Nuri onları da yaptı ama yine hakettiği değeri göremedi.
YanıtlaSilAynen öyle, katılıyorum..
SilMilli takımda kemik bir grup var. Performans ve süreçlerden bağımsız devamlı bu isimler geliyor ve gidiyor. Aralara yeni birşeyler yapıyormuş süsü verilmek için birileri çağırılıyor. Ve bu adamlar en verimli dönemlerinde milli takımda aksesuar olarak kullanılıyor. Hani klasik gazete haber girişleri vardır ya Milli futbolcumuz Nuri Şahin filan gibi. Vallahi utanıyorum bu adamlara bu ifadeler kullanılınca. Kariyer desen var. Sorum desen yok. Performans desen var. Ama henüz 29 yaşında, yeni bir jenerasyona kaliteli liderlik edebileceği bir zamanda adam milli takımı bırakıyor. Gençlerin önünü açmak için hemde. Onun pozisyonunda Belözoğlu oynuyor ama. İyidir kötüdür ayrı mevzu. Yunus için de ha keza. Bir takımda oyunun şeklini değiştirebilecek özellikte ilginç bir adam. Hem forvet özelliği hem top tekniği hem oyun görüşü. Ama bu adam da 25 kişilik kadronun tamamlanması için çağırılıyor adeta. Milli takım kliklerin, grupların, arkadaşların takımı değildir vesaire denilebilir mi? Hoca Türk ekip aynı, hoca yabancı ekip gene aynı. Görünürde bir başarı var mı? Yok. Revizyon yedek kulübesinde yapılıyor. İnanılır gibi değil
YanıtlaSilKatılıyorum bu yoruma, üzerine yazacak çok bir şey yok. Teşekkür ederim..
Sil