Bütçeyi ve piyasadaki Galatasaray imajını düşündüğümüzde bu riskleri almalıydık

Basketbolu unutmuş veya es geçmiş değiliz. Erkek takımında kadronun tam anlamıyla kurulmasını bekliyordum. Geç ve büyük bir kaos içinde başladık. Hala da transfer yasaklarının kalkmamasıyla alakalı bir kaos var aslında. Bazı durumlarda konuyu işin ehline bırakıyorum ve sevgili Mehmet Beygirci bizleri kırmadı.

Bütçesi belli olmayan, Oktay Mahmuti'yle alakalı ayrılık süreci uzamış, ne olacağını bilmediğimiz günlerden çıktık ve geç de olsa kadro kuruldu. Genel olarak baktığımızda kurulan kadroyu nasıl değerlendirirsin ve sezon adına gerçekçi hedefler ne olacak?

Mehmet Beygirci: Açıkçası yaz dönemine girildiğinde böyle bir kadro kurulacağını söyleseler inanmazdım. Şube yönetiminin bakış açısı ve vizyonunu düşündüğümüzde; hatta Oktay hoca ile olan ayrılık sürecini ve oradaki durumun nasıl yanlış yönetildiğini denkleme kattığımızda mevcut şartlarda kurulabilecek en iyi, en potansiyelli kadrolardan biri kuruldu. Belli başlı eksiklikler var tabi ki tamamen sorunsuz bir kadro diyemem ama bütçeyi ve piyasadaki Galatasaray imajını düşündüğümüzde bu riskleri almak durumundaydık. Bence alınan riskler de makul ve kazanımı yüksek olabilecek riskler. An itibariyle kurulan kadrodan memnunum ben.

Hedeflere gelirsek ayağımızı yere sağlam basmamız lazım önce. Bu takımın %90'ı yeni transfer oldu. Belli bir uyum süreci gerekecek mutlaka. Bu yüzden sezon başında biraz daha itidalli davranmalıyız. Bu kadro sabrı hak ediyor. Sezon sonunda ise ben ligde takımı 4-6 arasında görebileceğimizi düşünüyorum. İlk dörde girme şansımız da bence fazla. Diğer takımlara baktığımda Anadolu Efes ve Fenerbahçe'yi bir kenara koyarsak yaz dönemini çok iyi geçiren takım yok. Herkeste soru işaretleri var. Özellikle yetenek potansiyeli olarak değerlendirdiğimde bana kalırsa ligin en potansiyelli ilk dört kadrosundan biriyiz. Ama bunu sahaya ne kadar yansıtabileceğimiz önemli olan nokta. Dediğim gibi ligde ilk dörde girme şansımız var, biraz daha pesimist yaklaşırsam 4-6 arası derim.

Avrupa'da ise şansın yanımızda olması lazım. İlk gruplardan çıkıp Top-16 yaparız ama oradan sonrasında şansa ihtiyacınız var. Mesela geçen sene ilk grubu ikinci bitirip belki de en zorlu Top-16 grubuna denk geldik. Eğer ilk grubu dördüncü bitirseydik çok çok daha basit bir gruba denk gelecektik ve belki de Top-8 yapma şansımız olacaktı. O yüzden orada adım adım ilerlemek lazım.

Ertuğrul Erdoğan ile yeni bir döneme başlıyoruz. Görünen o ki kalan zaman içinde olabilecek en iyi teknik adamlardan biri. Senin kendisinden beklentilerin neler ve takımı nasıl bir yapıda oynatmasını bekliyorsun?

Mehmet Beygirci: Ertuğrul Erdoğan ilk geldiğinde açıkçası çok beğenmemiştim bu hamleyi. Ama yaz döneminde yaptıklarına bakarsak kendisine ilk etapta haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Bu kadronun kurulmasındaki iş yükünün büyük çoğunluğu onun omuzlarındaydı. Yani başka bir koçla anlaşsak şöyle bir kadro göremezdik büyük ihtimalle. Kendisinden en büyük beklentim henüz gelişmekte olan, oyunu ham olan oyunculara bir şeyler katabilmesi, bunu yaparken de yarışmacı bir takım ortaya çıkartabilmesi olacak. Çünkü bu takımın ana parçası olmasını beklediğim isimler arasında oyunu artık oturmuş diyebileceğim sadece Jaka Klobucar var. Oyunculara bir şeyler katarken takım olup kazanmamız lazım. Takımın ve oyuncuların birlikte büyüyecekleri bir sezon olacak. Bunu sağlayacak isim de Ertuğrul Erdoğan.

Sahada nasıl bir Galatasaray görmeyi bekliyorum, hızlı oynayan, net ribaundlar sonrasında geçiş hücumlarını zorlayan, tempoyu arttıracak, dinamik bir Galatasaray bekliyorum açıkçası. Bunun için de ön alanda iyi savunma yapmamız, mücadele etmemiz gerekiyor. Biraz futbol tabiriyle rakibi ısırmamız lazım. Oyuncu grubuna baktığımda bunu yapabiliriz. Elimizde yeterli nüve var bence. Savunmada iddialı denemeler de bekliyorum. İkili oyun sonrasında agresif show-up'lar, ikili sıkıştırmalar ya da değişmeli adam adama savunma gibi. Ama nasıl olursa olsun savunmadan beslenen, hücumu savunmadan başlatan bir takım olacağız bana göre.

Kadroya bakınca bu sezon için dikkatle takip edilmesi gereken, ön plana çıkmasını beklediğin ve beklenti içine girmediğin isimler kimler?

Mehmet Beygirci: En büyük beklentim Nigel Hayes üzerinde olacak. İnanılmaz bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Sahada yapamayacağı şey yok. İlerleyen zamanlarda kesinlikle EuroLeague yapacağına inandığım bir isim. Bizim takımın da hücumdaki ana dişlilerinden biri olacaktır. Onun ardından Tai Webster ve Aaron Harrison var. Bu isimler de sıçrama yapabilecek, EuroLeague'de oynayabilecek isimler. Tabi Marko Arapovic de not edilmesi gereken bir isim. Sağlıklı kalabilirse şapkadan çıkan tavşan olabilir.

Bu kadroyla birlikte günü kurtarmak için mi yoksa biraz daha ileriye dönük bir adım mı atıldı? Galatasaray'ın basketbol adına bundan sonraki gerçekçi hedefleri neler olmalıdır ve bu anlamda beklentilerin neler?

Mehmet Beygirci: Bu soruya Galatasaray'ın geleceğini kurtarmak için çıktığımız yolun ilk adımı demek çok isterdim ama öyle değil ne yazık ki. Az önce yukarıda dediğim gibi Ertuğrul hoca olmasaydı bu kadroyu göremeyecektik. O yüzden bir nebze günü kurtarmak için diyebilirim. Önemli olan bu tip kadroları koçtan bağımsız kurabilecek organizasyona sahip olabilmeniz. Bizim gibi günlük yaşayan sadece günü döndürme derdinde olan bir şubede geleceği düşünmek çok zor ne yazık ki. Mevcut idari kadroyu değiştirmeden kolay da olmaz.

Bir de şunu eklemem lazım. Genç oyuncuları alalım, yetiştirelim istiyoruz hep. Biraz işin daha romantik tarafındayız. Şöyle de bir gerçek var aslında, Galatasaray taraftarı ne olursa olsun günün sonunda yarışmacı olmak ister. Kötü günde ne kadar romantik olsak da işler yoluna girdiğinde 180 derece dönebiliriz. O yüzden bu camiada her zaman yarışmacı kalabilmen lazım. Bizim bütçelerimizde ise yarışmacı kalırken yetiştirmeci olmayı da başarabilmen gerekiyor. Yoksa çarkları döndüremezsin. Bunu yapabilen takımlar var Banvit ya da Tofaş gibi. Hatta zamanında Karşıyaka da benzer şeyleri başarmıştı. Bence Galatasaray hem yarışmacı hem de yetiştirici kulüp vizyonunu oturtmalı bu ekonomik koşullarda.

Hala bir transfer bekliyor musun ve takıma bakınca eksik gördüğün noktalar neler? En büyük sorun hangi taraftan yaşanır?

Mehmet Beygirci: Bu saatten sonra çok büyük değişiklikler, anormal koşullar olmadığı takdirde bir transfer beklemiyorum. Belki bir uzun eklemesi gelebilir ama onun şartlarının da bize uygun olması lazım. Şu an öyle bir fırsat yok gibi gözüküyor. Takımdaki en büyük eksik de uzun rotasyonunda bana kalırsa. Zach Auguste'un ne kadar yeterli olabileceği, daha doğrusu sağlıklı bir şekilde ne kadar sahada kalabileceği büyük bir soru işareti. Yetenekli bir oyuncu, özellikle işin ribaund ve hücum tarafında ama ciddi konsantrasyon sorunları var. Devamlılığı olan bir isim değil. Arkasına baktığımızda Ege ile Ayberk de güven vermiyor. Ayrıca net bir yerli yedek dört numaramız da yok. Avrupa'da Arapovic oynayacak ama ligde orayı nasıl geçeceğiz bilmiyorum. Ertuğrul hocanın çözmesi gereken sorunlardan biri bu. Uzun konusunda sene içinde sıkıntı çekmemiz olası.

Şunu da eklemem lazım. Bu seneki kadromuzda iki tane ilk defa Avrupa deneyimi yaşayacak oyuncu var. Henüz Avrupa'daki ikinci ve üçüncü sezonunu oynayacaklar isimler var. Yani oldukça genç ve görece tecrübesiz bir kadroyuz. Bu yüzden sene içinde mental olarak bazı düşüşler yaşamamız olası. Kötü bir periyota girdiğimizde takım halinde ayağa kalkabiliyor olmamız lazım. Sene içinde sorun yaşayabileceğimiz noktalardan biri de. Benzer bir duruma Darüşşafaka sahipti geçen sene. Onlar bu sorunu yaşamadı. Bizim de takım halinde hareket etmeyi öğrenmemiz ve bunun bilincinde olmamız lazım. Bunu yaptıracak isim de Ertuğrul hoca.

İyi tarafları da konuşalım. Genele bakınca bu takım hangi özelliği ya da yapısıyla ön plana çıkar ve kendi farkını ortaya koyabilir?

Mehmet Beygirci: Bu seneki takımın en büyük özelliği tüm oyuncuların kanıtlaması gereken bir şeyleri olması. Özellikle geçen seneki kadroya göre baktığımızda paramı alayım yeter mentalitesinde olan, memur zihniyetli oyuncular yok. Kadrodaki herkes kendisini kanıtlamak zorunda. Bugün baktığımızda takımın oyunu en oturmuş, tecrübeli ismi Jaka Klobucar bile EuroCup seviyesinde kendisini kanıtlamak isteyecektir. Webster, Harrison, Hayes, Auguste hatta Arapovic ve yerli oyuncular hep kendilerini farklı şekillerde de olsa piyasaya kanıtlamaya çalışacak, buna ihtiyacı olan oyuncular. Çünkü biliyorlar ki bir sonraki kontratlarına muhtaçlar ve bunun yolu bu seneden geçiyor. Geçen sene bu yoktu bizde. Bu yüzden takımdaki enerjinin ve mücadele gücünün her daim yüksek olacağını düşünüyorum. Fark yaratacaksak bu şekilde yaratacağız. Karakterli oyuncularla, mücadele ederek. Yine az önce yukarıda dediğimi tekrar edeceğim ama bu sene takım ve oyuncuların birlikte yükseleceği bir sezon olacak.