Forvet konusuyla açıklayacağım bu hayal kırıklığını

Tablonun hayal kırıklığı olduğu noktasında kimsenin şüphesi yok. Kurayı çektiğimiz gün bambaşka hayaller vardı. Gruptan çıkabileceğimizi, bu konuda da fazlasıyla iddialı olduğumuzu düşünüyordum. Önce gerçekleşmeyen forvet transferleri, devamında Lokomotiv Moskova galibiyeti sonrası kaybolan Galatasaray.

"Forvet" konusuyla açıklayacağım bu hayal kırıklığını. 2 Porto maçı, Schalke 04 ve Lokomotiv Moskova deplasmanlarının hikayesi aynı, kaçan goller. Saydığım tüm deplasmanlara iyi ve hızlı başlayan bir Galatasaray yok muydu. O ara kaçan golleri konuşmadık mı. Düşünsenize o maçlarda öne geçtiğimizi ve seyrin böyle geliştiğini.

Tek noksan bu değil tabii. Takım savunmasının da sorunlu olduğu doğru (buna Muslera'sı da dahil), diğer pozisyonlarda da gerekli alternatiflerin olmadığı doğru, sakatlık ve formsuzluklar ise sezonun değişmez gerçeği. Tüm bunların ışığında son maç itibariyle Avrupa Ligi bileti almayı büyük bir başarısızlık olarak görmemek zorundayım.

Bizim şansımız ilk torbadan Lokomotiv Moskova'yı çekmek olmuş. Geçen sezon kazandıkları şampiyonluğun ardından bizim gibi kötü bir dönem geçiriyorlar ve ilk maçı onlara karşı 3-0 kazanınca Avrupa Ligi biletini almışız aslında. Sonrası beklediğimiz gibi gelişmese de en azından Avrupa Ligi demek durumundayız.

Porto deplasmanı kırılma noktamız olmuş, çok heves kırdı çünkü. O maçta kazanabilmek, hatta puan almak sezonun geri kalanı adına ışık olabilirdi. Schalke 04'ü kendi sahamızda yenememenin de büyük hayal kırıklığı olduğunu düşünüyorum. Orada da şanslıydık, kötü oynadığımız maçta 1 puan kazanabildik ama iç sahayı kaybettik.

Schalke 04 deplasmanında kaybederek de bana sorarsanız tur şansını çöpe attık. Dengeli bir gruptu, kolay değil. Şampiyonlar Ligi'nde de en kolay diyebileceğiniz grup "dengeli" olur. Sonuçta 1 de olursunuz, kendinizi sonuncu olarak da bulabilirsiniz. Biz 3. olduk, bundan sonrasına bakacağız.