İlk soruda tüm hikayeyi yazdım. Arcan Umut Dağezen çok sevdiğim bir ağabeyim ve bu konudaki tahminleriyle de yıllardır yanılmaz. Bu çok büyük bir öngörüydü. Farkın 8 olduğu ve Erzurumspor deplasmanı sonrası yaşanan umutsuzluğun ardından "her şeyin bitmediğini" gösterdi. Bu durumu biraz daha detaylıca konuşmak istedim, işin derinliklerine inmek gerekiyordu.
Hiç unutmuyorum, tarih 4 Mart 2019'du. Erzurumspor deplasmanı dönüşü ve Başakşehir'le olan puan farkı 8'di. Ben de umudumu kaybetme noktasındaydım ki taraftarın geneli bu ruh halindeydi. Sen o gün bir puan tahmini yaptın ve Galatasaray'ın ligi şampiyon bitireceğini söyledin, bunu da maç tahminlerinle detaylı şekilde anlattın. O anki hissiyatı merak ediyorum, bunu görmeyi nasıl başardın?
Arcan Umut Dağezen: Öncelikle beni ağırladığın için teşekkür ederim. Son derece spontane gelişiyor durum ve dürüst olmak gerekirse bu tahminleri 2 yıldır yapıyorum, geçen yıl da Gençlerbirliği yenilgisiyle başlayacak bir şampiyonluk rotası çizdiğimde Ankara'dan 0 puanla dönerken epey imkansız duruyordu ama oldu.
Baba Gündüzün "Galatasaray bir his takımıdır" demesini bilirsin, tam da bu sanırım açıklaması. Bazen takım çok iyidir ve tahmine hesaba kitaba iş kalmaz ama bazen de o his yoğunluğu eğrisini doğrusuna getirir.
O akşam vaziyet iyi değildi ve tutunacak bir şeyler olsun istedim. Kalemi kağıdı alıp sonu mutlu bitecek bir senaryo yazdım diyelim.
Galatasaray tahminlerine bakınca da hemen hemen bütün maçları bildin, hatta son haftalarda firen dahi yok. Bu Başakşehir'in puan kayıpları noktasında da aynı şekilde. Bir tek sürprizi Beşiktaş yarattı diyelim, orada Burak Yılmaz'ı tahmin edemedik. Şu tahminleri detaylıca tekrar gözden geçirdiğimizde Galatasaray'da gördüğün şey neydi? Ligin dinamikleri mi burada etken yoksa Galatasaray'ın kazanma geni mi?
Arcan Umut Dağezen: Son 10 haftayı sırayla 9'da 9 ile geçtim, son hafta şampiyonluk rehaveti ile bir nazar boncuğu oldu diyelim :) Başakşehir tarafını hesaplamak çok zor olmadı. Çünkü yakın vadede buna benzer virajlarda büyük maçları da, can havli yaşanan maçları da yitirmişlerdi. Bu virajlarda yine kaybedeceklerini ve böyle yaşlı takımın özellikle de bir kaç eksik durumunda (örn; Epureanu) yarışta ciddi etkileneceğini düşünmüştüm. Beşiktaş ise dediğin gibi; Burak Yılmaz efekt ancak Milli Takım-Şenol Güneş birlikteliğinden dolayı sezon sonunu getiremeyeceklerdi de aşikârdı.
Galatasaray'da kalan 10 hafta öncesi gördüğüm en önemli veri; Fatih Terim faktörüydü. Hoca adına bu yıl müthiş bir formdan bahsetmesek de rakipleriyle girdiği-gireceği her psikoloji savaşı kazanacak bir üstünlüğü vardı. Kaldı ki o savaştan Galatasaray ne kadar kaçtıysa o kadar rakipleri onu savaşa çekti, sonucunda da bozulan kimyalar, azalan puan farkları ve yaklaşan Mayıs ayını izledik. Mayıs gelince de His'ler yerini Gen'lere bırakıyordu haliyle.
Galatasaray'ın şampiyonluğuyla alakalı en'lerini de öğrenmek isterim. Senin adına şampiyonluğun kırılma noktası, en iyi futbolcusu, en büyük çıkış yakalayanı, hayal kırıklıkları neydi, neler oldu?
Arcan Umut Dağezen: Kırılma noktası olarak Ozan Kabak'ın takıma monte edilmesini 1 numaraya yazarım. O kadar kapsamlı sonuçları oldu ki Ozan'ın saymakla bitiremem... Taraftarın bir anda ihtiyaç duyduğu sevgiliyi bulması, altyapıdan bir anka kuşu misali ortaya çıkması ve yarım sezonluk katkıyla getirdiği muazzam bonservis... Belki de o sayede takımın eksik tüm parçaları o günün şartlarıyla olabildiğince toparlandı.
En iyi futbolcu seçimim; Sofiane Feghouli... Hemen her kader anına adını kazıdı.
Neredeyse koca bir devre ondan mahrum kalmamış olsaydık, fiziksel ve mental olarak hazır bir Feghouli'nin özellikle CL aşamasında neler yapabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz.
En iyi çıkış yapan futbolcu seçimim şüphesiz Ozan Kabak... Altyapıları bize göre daha yakından izleyen dostlarımız Ozan'ın yaşadığı tüm talihsizliklere rağmen bağıra bağıra geldiğini ve formayı alabilecek güçte ve kalitede olduğunu söylemişti. Ozan da kendine gelen ateşten gömleği sırtına mükemmel bir şekilde giydi, yarım sezon da olsa bu rolü de ben ona veriyorum. Ama bir isim daha vermek gerekirse Henry Onyekuru'nun genç yaşına ve üst lig tecrübesine bakıldığında bu sezon muazzam bir yıl geçirdiğini söyleyebiliriz. Derbilerde ve büyük maçlarda da imzasını attı, yolu açık olsun.
Hayal kırıklığım tarihin belki de en olası Şampiyonlar Ligi grubundan üstelik 1'de 1 ile başlamışken ilerleyememek oldu. Ama hayal kırıklığım takıma değil, doğru zamanda söz verilen gerekli hamleleri yapmayan yahut yapamayan icra makamlarınaydı. Önemli bir fırsatı değerlendiremedik. Bunun dışında da bireysel performanslarda Ozan ile açılan altyapı kapısından hocayı tercih yapmakta zorlayan başka isimlerin çıkmaması da üzüldüğüm noktalardan biriydi. Gelecek yılları finansal olarak da düşündüğümüzde Florya olmazsa olmazımızdır. Dilerim o kapı ardına kadar açılır, hatta belki de sıradaki isim de Mustafa Kapı olur :)
Hisler genler tamam da birazda fazla ikili mucadeleye girmeden alan doğru kullanarak ve topsuz koşulara ayağa oynayarak rahat galibiyetler zevkli futbol izlesek keşke.
YanıtlaSilO da olacaktır :)
Sil