O dönem askerde olduğum için duruma çok da hakim değilim. Hatta böyle bir şey olduğunu da askerden izne geldiğimde öğrendim. Fatih Hoca'nın ayrılığını okumam zaten bir şoktu. Askeri gazinoda otururken, Fatih Terim'in sözleşmesi fesih edildi gibi bir haber okudum ve şok oldum. Nedeni de bilmiyorum, pek iletişim olanağım yoktu o dönem. Karamsar bir haldeydim ve birkaç gün sonra Mancini'nin göreve getirildiğini öğrendim.
İlgimi çeken o süreç aslında. Fatih Hoca ayrıldıktan sonra yerine düşünülen isimler. Mustafa Denizli düşünülmüş bir ara, hatta Ünal Aysal'ın 2 farklı dönemde onu istediği söylenmişti. Prandelli öncesi de istenmişti, Fatih Hoca sonrası da düşünülmüş. Ayağının tozuyla Juventus maçına çıkmaya çok sıcak olmadığı için görevi kabul etmediği söyleniyor. Fatih Hoca sonrası da gelmek istemek istememiş olabilir, bu kısmı bilmiyorum.
Prandelli öncesi istendiğinde de, Almeida'nın Galatasaray'la görüşmesi vardı. O dönem Beşiktaş'la sözleşmesi bitmişti ve hocanın çok beğendiği bir forvettir. Kaynağı bu olmuştu ama o dönem de gerçekleşmedi. Dursun Özbek döneminde geldi, ayağının tozuyla da Atletico Madrid maçına çıkmadı. Ünal Aysal bunu kabul etmiyor, Dursun Özbek ise ediyor. Aralarındaki fark da bu. Ünal Aysal'ı da çok eleştiririm ama şu bakış açısı doğruydu.
Fatih Hoca sonrası "yeni teknik direktör kim olmalı" düşüncesi ağırlıklı olarak Mancini ve Bielsa arasında gitmiş gelmiş. Bielsa da o dönem boştaydı ve belki de Türkiye Ligi'ne en çok yaklaştığı dönemdir. Her 2 teknik adamla da anlaşılmış ve son karar bekleniyormuş. Bielsea da o dönem Galatasaray'a iyi çalışmış, maçlarını izlemiş, Fatih Hoca'dan kalan futbolcu ve oyun yapısını da beğenmiş. Geliştirebileceği bir takım olduğuna inanmış.
Mancini'nin doğal olarak kaşesi daha yüksek. İddialı bir teknik adam çünkü, kariyerinde çok iyi takımlar var. Bielsa ise yine bilinen ve saygı duyulan bir teknik adam. Yine de Mancini'ye oranla kariyeri biraz daha düşük seviyedeydi ve sorun yaşanılma potansiyeli olan bir teknik adam. Oyuna, taktiğe, futbolcu yapısına fazlasıyla kafa yorar, tempodan vazgeçmez ve olabildiğince dinamik takımlar kurar. Oynatmak istediği futbol da oynanabilirse çok keyif alırsınız. Kumardır yine de, 2 gün sonra ayrılma kararı alınsa şaşırılmaz.
Belki de bu yüzden son anda vazgeçildi. Uçak biletine kadar hazır olduğu söyleniyor. Bu iş olmayınca da bayağı sinirlenmiş hatta. Taraftar da onu isterdi, en azından Fatih Hoca'nın oynattığı oyuna en yakın olabilecek teknik adamdı diye. Son karar Mancini oldu ve onu da yaşadık. Yaşamış olmaktan dolayı da mutluyum. Belki şampiyon olamadık ama birçok unutulmaz ana imza attı. Juventus maçları dahi unutulmayacaktır. Güçlü de bir karakterdi, giderken yaptığı da unutulmayacak gibi.
Bielsa gelse ne olurdu gibi bir olaya girmeyeceğim tabii. Burası Türkiye. X yerde sorun yaşayan, burada çok daha büyük meselelerle uğraşabilirdi. Tabii buradaki ateşi bilir, Güney Amerika'lı. Bu tarz isimlerin uyum sağlaması kolay da olabiliyor. 6+0+4 gibi yabancı sınırları unutulmasın, uyum sağlamak hiç kolay değil. Mancini biraz da bunun kurbanı oldu. Eğer 2. sezonu devam etse şampiyonluk görürdü diye düşünüyorum. Tam uyum sağladı, sezon bitti.
o dönemi bilmem ama terim günün birinde bıraktıktan sonra avrupalı değil arjantinli hoca istiyorum. bielsa, sampaoli veya futbolcuyken bir türlü gelememiş olan gallardo :)
YanıtlaSilarjantinli bir hocanın tutkusunun gs ile bütünleşebileceğini düşünüyorum.
Tutunabilirler gibi geliyor burada.
SilBielsa'yi çok iyi açıklamışsin... Ama Türkiye'de başarılı olma ihtimali çok az diye düşünüyorum. Saha dışı sebepler dolayısıyla.
YanıtlaSilBu ortamda zordu. O tarz teknik adamlar bu ateşi iyi bilse de, uyum durumu çok sorunlu.
Silbielsa mevcuttan bişeyler çıkarabilir ama mancini bunu yapamaz. mancini transfer ister, her istediği yapıldıktan sonra sistemini takıma işletir. mancini zora gelemez. mancini, prandelli, cocu vs bunlar hep aynı tas aynı hamam. böyle adamların bu ülkede başarılı olma şansı yok denecek kadar az. kısaca o yıldızlar topluluğu kadroya rağmen rakibini nisan'da şampiyon yapan mancini ile bielsa'yi kıyaslamam bile
YanıtlaSilMancini karakter olarak biraz daha o isimlerden ayrılıyor bence.
Silbielsayı çok istedim zamanında ama başarılı olması çok zordu. sistemini oturtması için en az 1 yıla ihtiyaç var ki bu da türkiye’de gerek yönetim gerek taraftar için katlanılabilir bir süre değil. bir de bielsa gibi bir adamı getiriyorsan kulübün anahtarını ona bırakman gerekir. bizdeki gibi yönetimin futbola bu denli burnunu soktuğu bir durumda başarı pek mümkün değildi. ne olursa olsun takımın başında görmek isterdim.
YanıtlaSilSorunlu da karakter, bir anda mevzu patlayabilir ve ayrılır.
SilBielsa her taraftar için bir uhde olarak kalacaktır tahminimce. Taraftar için bir efsane olabilirdi. Yönetimlerin de korkulu rüyası.
YanıtlaSilUhde olacak, o net. Ben de düşünüyorum, gelse ne olurdu diye. Gerçi Türkiye'de ona sabredilmeyeceğine de inanıyorum.
Sil