15 Mayıs 2020 Cuma

Saha içindeki hırsın, mücadelenin ve kazanma arzusunun simgesi


Buradaki konumuz futbolculuk dönemi olacak. Fatih Hoca'nın yanında antrenör olarak da büyük işler yapmış olsa da, futbolculuk zamanı asıl unutulmaz nokta. Saha içindeki hırsın, mücadelenin ve kazanma arzusunun simgesi. Galatasaray'a imza attığı ilk günden itibaren de hiç uyum sorunu yaşamadı ve direkt olarak katkı verdi. 96 - 2000 döneminin son 2 senesinde vardı ve o günlerin büyük 12. adamıydı. Lucescu döneminde ise yıldızı daha da parladı, Avrupa'nın en önemli futbolcularından birine dönüştü.

98 - 99 sezonuna girerken, Fenerbahçe'nin Baliç, Beşiktaş'ın Ayhan Akman, Galatasaray'ın ise Hasan Şaş transferleri fazlasıyla ses getirmişti. Diğer 2 isme kıyasla en zayıf halka gibi dursa da, zaman onu en güçlü halka yaptı. Hatta bu 3'lü bir dönem Galatasaray forması altında da buluştu. Hasan Şaş'ın 98 - 99 sezonuna baktığımızda 32 maçta 4 gol 12 asisti var. Santrafor, 10 numara, sağ / sol kanat oynayarak bunu yaptı. 12. adamlığı buradan geliyor, her yerde oynayabiliyordu.

Fatih Hoca'nın rotasyonu olmazsa olmazdır. Sayısal anlamda çok fazla isim yok gibi görünür elinde ama 1 futbolcu birçok pozisyonu oynayabilir. Hasan Şaş da o isimlerden biriydi ve Galatasaray dönemini müthiş başlatmıştı. 99 / 2000 sezonuna girerken doping yasağı nedeniyle sezon başını kaçırmıştı. Geri döndüğünde ise bıraktığı yerden devam etti ve 38 maçta 4 gol 8 asisti vardı. Bunu da bu sefer her 2 kanatta oynarken yaptı. 

İş mücadeleye baktığında Hasan Şaş, hücuma baktığında ise Arif Erdem oynardı. Hatta Uefa finalinde de Arif Erdem mi Hasan Şaş mı oynasın üzerinden Fatih Hoca'nın düşünceleri vardı. 2000 / 2001 sezonu Hasan Şaş'ın zirve dönemlerinden biri. Hakan Şükür / Arif Erdem gibi isimlerin ayrılığı sonrası ona daha fazla iş düştü ve sorumluluğu arttı. Lucescu da biraz daha temkinli bir hocaydı, haliyle Hasan Şaş'ın mücadelesi ön plana çıktı.

43 maçta 9 gol 12 asisti vardı. Şampiyonlar Ligi'nde de 12 maçta 2 gol 4 asist. Ağırlıklı olarak sol kanatta oynamaya başlamıştı ama çoğu maçta Jardel'i tamamlayan isimdi. Çok hareketli ve topla seri bir isimdi. Aşırı klas hareketleri olamasa da, önlem alınamaz çalım stilleri vardı. Topu bir sağa bir sola kırarak çok adam geçtiğini hatırlıyorum. Mücadeleyi de ekleyince buna daha da değerleniyor. O dönem piyasası ciddi anlamda yüksekti.

2001 / 2002 sezonu da bu zirvelerden biri. Takımdan birçok önemli isim ayrılmış ve sorumluğu daha da artmıştı. Takımı sürükleyen isimlerin başında diyelim, belki de ilk sırasında. 43 maçta 3 gol 11 asistti. Şampiyonlukta büyük pay sahibi oldu ve 2002 Dünya Kupası'nda yıldızını iyice parlattı. Sonrası sıkıntı işte, Hasan Şaş'ın düşüşü bundan sonra başlıyor. Sözleşmesinin bitmesine 1 yıl vardı ve yaz döneminde takımdan ayrılacağı kesindi. Bunu düşünerek de performansı düştü, eski halinden pek eser kalmadı.

Sözleşmesi bittiğinde de takımdan ayrıldı aslında. Tüm Avrupa'yı gezdi, takım aradı. O 1 yıl öylesine düşüş yaptı ki, istediği takımı ve paraları bulamadı. 1 yıl önce zirvede olan piyasa, 1 yıl sonrasında dip yapmış gibiydi. O da Galatasaray'la olan sözleşmesini uzattı ve futbolu burada tamamladı. Fatih Hoca / Hagi dönemlerinde düşük, Gerets zamanında ise yine zirve performansını izledik. 2005 / 2006 şampiyonluğundaki rolü çok büyüktü.

Her 2 kanatta da eşit sayıda maça çıkmıştır. 32 maçta 2 gol 23 asisti vardı ve 20 asisti ligde yapmıştı. Çılgın hücum diyoruz ya, o hücumu olabilecek en iyi şekilde besledi. Bu zirvesinin ardından ise aynı seviyeye bir daha gelemedi. Gerets'in 2. sezonunda ortalama, Feldkamp döneminde takımın ağabey rolünde görüntü verdi. Son sezonunda ise iyice kilolarıyla ön plandaydı ve futbol onu çoktan bırakmıştı. Geriye dönüp baktığımızda ise Galatasaray formasıyla 333 maçta 35 gol 97 asisti var. Sayısız şampiyonluklar, kupalar, özellikle de Avrupa kupaları. Hepsinde pay sahibiydi.

10 yorum:

  1. Denizli maçının son 16 dakikasını beklerken ki halini unutamıyorum. Büyük topçuydu vesselam..

    YanıtlaSil
  2. Peki böyle bir adama, resmi sitenin yani yönetimin sanki Prandelli'ye veda eder gibi veda etmek yakıştı mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Peki onu türlü yanlışına rağmen koruyan, arkasında duran Fatih Hoca'ya tek teşekkür etmeden mesaj yayınlaması ona yakıştı mı?

      Sil
    2. 1-belki fatih hoca hasan'a yanlış yapmıştır ve o da çok kırılmış, alınmıştır. yani böyle bi durumda hak veririm hasan'a. sonuçta fatih hoca'da ilah değil.
      2-belki de hasan güzel bi şekilde teşekkür edip vedalaşmıştir fatih hoca ile. yani twit vs atmadi diye aksini düşünmek saçma.

      Sil
    3. Sanmıyorum ettiğini. Mert Çetin haricinde tek futbolcu da veda etmemiş. Tüm yabancı futbolcularla da sorun yaşadığı ortaya çıktı.

      Hasan Şaş görevden alınmayı en az birkaç kere hak etti. Buna rağmen Fatih Hoca arkasında durdu. Hocanın ona tek yaklaşımı ağabeylik olmuş. Yanlış değil. Hasan Şaş'in teşekkür edip etmemesi de önemli değil.

      Fatih Hoca, Galatasaray için yaşayan en büyük figür. Allah başımızdan eksik etmesin.

      Hasan Şaş'i çok severim ama durum bu. Değişim kaçınılmaz. Fatih Hoca ilah olmasa da, senden benden çok daha fazlası.

      Sil
  3. O topu sağa sola çekerek attığı çalımlar efsaneydi ya.Bende küçükken onun çalımlarını taklit ederek bi ara mahallede durdurulamaz rolüne bürünmüştüm :) Fake hareketi en basit ama en etkili çalım hareketidir.. savunma yapan oyuncu ister istemez topa vurulmasina engel olmak isterken o hareketi yer mutlaka. çünkü hücum oyuncusunun vuracağı top tehlikeli olabilir.. çok nadirdir o fake hareketi karşısında tepkisiz kalip topu takip ederek çalım yemeyen savunmaci

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Basit görünürdü ama pek önlem alınamazdı. Başka da bir çalım tekniği yoktu :)

      Sil
  4. Topla dikine ilerleyişi ve hızı üst seviyeydi. Kanat oyuncularinin birçoğunda teknik ve hırs doğru orantılı olarak yüksek olmaz mesela ama Hasan Şaş aynı zamanda çok da hırslı olduğu için ilerde mücadele de ederdi.
    Türkiye'de kendi takım taraftarı hariç herkesin sevilmeyen bir karakter olarak kaldı. Keşke birkaç sene Avrupa görseydi. Her şey çok daha farklı olurdu onun için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanında görmedi, ipler elinde olsun istedi ama tüm piyasasını öldürdü.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir