16 Aralık 2020 Çarşamba

Hücum tarafında beni en çok mutlu eden Galatasaraylıydı


Keşke Kerem Aktürkoğlu'nu da izleyebilseydik. Tam onun maçıydı. Açık alanda olduğu kadar, dar alanda da yeteneğiyle iş yapabilen, sağ ayağını iyi kullanan bir kanat. Bu maçta da kilidi açma noktasında mutlaka katkı sağlardı. Sağlık olsun, yarın iyileştiğinde formayı yine alacaktık. Ali Yavuz Kol ve Emin Bayram gibi gençleri izledik. Emin Bayram'ı geçen sezon da birçok maçta izlemiştik. Bu yüzden vitrin Ali Yavuz Kol oldu diyelim.

Aslında tek forvet oynamaya yatkın bir tarzı yok. Çok hareketli, mücadele eden, hızlı bir forvet. Topla kat etmeyi sever ve rakip yarı sahası içinde çok dolaşır. 2. forvet gibi ya da sol kanada yakın oynadığında çok daha etkili. Sırtı dönük oyunda zayıf çünkü, duvar olmaz. Daha çok fırsatçılığını konuşturur ki, Darıca Gençlerbirliği karşısında yaptığı da buydu. Özellikle ilk yarıda birçok vuruşu var. Hepsi de ya kendi zorlaması, ya fırsatçılığı.

Pozisyonun içine çok fazla giriyor, olabildiğince hücum aksiyonunun içinde. Bu da beni mutlu etti. Hatta maçın genelinde tüm hücum hattı için beni tek mutlu eden Galatasaraylı. Çok yırtıcı ve istekliydi. Mücadele halinde, rakibi bozan, ön alanda basabilen, hareketli futbol oynadı. Gole de yaklaştı. Bugün olmasa da yarın olacaktır. O da rotasyonun iyi parçalarından biri olacak. Bu tarz maçları oldukça önemsiyorum.

Ali Yavuz Kol için doğru rol, biraz daha kanada yakın ya da 2. forvet gibi oynattığımızda olacak. Biraz daha forvetin arkasında, serbest bir rolde de olabilir. Çok hareketli çünkü, ön alanda da baskı ararken çare olabilecek isimlerden biri. Geçen sezon istikrarlı şekilde oynamasının ve kazandığı tecrübesinin önemi büyük. Ali Yavuz Kol'u gol sayısıyla değil de, oyun içi katkısıyla yorumlayacağız.

19 yorum:

  1. Elmander gibi yıpratan yoran savaşan bir forvet rolü verilirse başarılı olacağını düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence net 2. forvet. Hızıyla ve fizik özelliğiyle, saha içinde daha gezici, serbest rolde. Griezmann örneği gibi.

      Sil
  2. Bazı pozisyonlarda biraz sakin kalabilse hırslı oyununu bir golle süsleyenilirdi. Ama heyecanını da mazur görmek lazım. Tekniği iyi, pas oyununa yatkın, basan ve ısıran bir tarzı var. Kesinlikle alt liglere kiraya verilip heba edilecek bir oyuncu değil. Bu arada dünkü maçtan ve konudan bağımsız, kanatlara iki pırpır oyuncu al, 10 kişi ile defans yap, kontradan yakalarsan bir tane at anlayışının sürekli olarak tvlerde "iyi mücadele ettiler, hoca takımını iyi hazırlamış" gibi ifadelerle övülmesinden gına geldi artık. İstisnalar hariç hemen her yerli teknik direktörün oyun anlayışı bu. Levent Tüzemen gibi, dünya futbolunu takip etmeyen, küçük dar dünyaların daki tek aktiviteleri taraftarı oldukları takımının haftada bir maçını izlemek olan bir ton yorumcu övüp durunca bu durumu, gitsin Mehmet Özdilek gelsin Mustafa Kaplan vasatlığına mahkum oluyoruz. Yazık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle bir oyunun ne sakıncası var anlamadım açıkçası. Zayıf bir takımın gol yememek için uyguladığı bir taktik ve pek çok Anadolu takımıda büyüklere karşı böyle oynuyor. Bence sorun büyük denilen takımların bu oyunu açacak taktikleri uygulamıyor oluşu. Keza bu maçta böyle bir maçtı. Takımın yada hocanın buna çözüm üretecek herhangi bir taktik değişimi dizilim değişimi oyuncu değişimi gördük mü sahada? Karşı takımı kontratak oynuyor diye eleştirmek yerine bu oyunu bozacak değişimler neden gelmiyor demek daha doğru değil mi?

      Sil
    2. Savunma yapmak ayıp gibi algılanıyor da, Galatasaray karşısında 11 kişi hücum mü oynayacaktın? Önemli olan kazanmaktı, kazandık. Zorlandığımızı düşünmüyorum. Üzerinde çok durulacak bir maç değil. Şu maçtan Fatih Hoca eleştirisi çıkarmak zorlama olur.

      Sil
    3. Bu bir fatih hoca eleştirisi değil kapanan takımlara karşı alternatif plan olusturamayan tüm teknik direktörlerin eleştirisi aslında ama tabii ki fatih terim de buna dahil. Zorlanmadık demek te dogru değil zorlandık. Penaltı olmayıp gol gelmese daha da zorda kalırdık.

      Sil
    4. Bu maçta neyin alternatif planı. Ligde zaten neyin nasıl işlediğini izliyoruz. Çok anlam yüklendi şu maça.

      Sil
  3. İnşallah artık Emre Akbaba'nin yerine daha çok şans bulur. Bence Diagne ve özellikle Babelle iyi bir ikili olabilirler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tarzlar farklı ama. Akbaba orada biraz daha oyun kurucu rolünde.

      Sil
  4. Düşüncenizi tabiiki saygım var ve büyük dediğimiz takımlar elbette ki bu dediklerinizi yapmalı ama artık Anadolu takımlarının da 10 kişi ile defans yapıp, kontra kovalamak, sürekli kendini yere atmak, oyunu soğutmak, taktik fauller yapmak dışında birşeyler yapma zamanı gelmedi mi? Yıllarca bu oyun anlayışı ile oynayan Milli Takımın şerefli yenilgileri ile övünmek zorunda kalmadık mı? Ben şahsen taraftar olarak artık kale önüne otobüs çeken küçük takım ile kilidi açma becerisi olmayan sözümona büyük takım arasındaki sıkıcı ve kör dövüşünden farksız maçları izlemek istemiyorum. Büyük takımları haklı olarak eleştiriyoruz doğru ama küçük takımları neden eleştirmiyoruz anlayamıyorum. Bursaspor bu anlayışı kırdığı için şampiyon olmadı mı? Alanya şu an sadece büyük takımlar kötü olduğu için mi lider? Eğer Türk futbolunda bir devrim olacaksa bunu büyük takımlar değil, küçük takımlar başaracak veya başarmak zorunda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük takımdan, küçük takıma fark var yalnız :)

      Sil
  5. Ali Yavuz ile ilgili bir yazının altına başka bir hususu yazarak istemeden de olsa konuyu dağıttım. Kusura bakmayın Burak Bey. (Bu mesajı yayınlamanıza gerek yok). Kalın sağlıcakla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel oldu, Galatasaray konuşuyoruz sonuçta. Burası forum gibi, illa o konuda konuşulacak diye bir şey yok. Yeter ki yazan siz olun :)

      Sil
  6. Bu enerjisi ve isteği ile ihtiyaç duyulduğu anda formanin üzerinde siritmayacagini kanıtladı bize. Takımın hücum aksiyonları daha iyi olsa kesin gol de atardı bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçen sezon aldığı tecrübenin önemi çok büyük.

      Sil
  7. Wolverhampton Wanderers'ın teknik direktörü Raul Jimenez'in sakatlığı sonrası o mevkiye 18 yaşındaki Fabio Silva'yı koydu. Son 2-3 maçtır Fabio Silva 11 başlıyor. Aston Villa'ya 1-0 yenildikleri maçta da Chelsea'yi 2-1 yendikleri maçta da 90 dk sahada kaldı.

    Bu noktada bizim ligin çok ama çok geride olduğunu düşünüyorum. Oyuncular yetersiz diye mi yoksa teknik direktörler günü kurtarmak peşinde diye mi bilmiyorum ama biz hala 22 yaşındaki Kerem Aktürkoğlu'na heyecanlanıyoruz. 22 artık genç yetenek yaşı değil bence. Bu arada bunu sadece GS özelinde belirtmiyorum. Fatih Terim bu konuda meslektaşlarından daha ileride. Umarım Ozan Kabak, Emin Bayram, Ali Yavuz Kol, Bartuğ Elmaz gibi Ozan Kabak etkisi yapabilecek oyuncuları daha sık görürüz sahada. Selamlar...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoca da güvensin, koyar. Ozan Kabak'ı öyle koymadı mı, sonra ısrar etmedi mi. Semih Kaya / Emre Çolak gibi isimler böyle oynamadı mı. 22 yaş bence de genç değil, yazdım da. Onyekuru bizde sahne aldığında daha küçüktü :)

      Sil
  8. Dediğim gibi bunu bizim için değil, ülke futbolu özelinde belirttim zaten :) Biz bu konuda en şanslı takımız bence de. Ama gençlerin önünün bu bahsettiğim zihniyet yüzünden kapatılması çok acı işte :( (ülke futbolu için genel bağlamda belirtiyorum)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de size demiyorum, genel bir yorum yapıyorum :)

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir