Oğulcan Çağlayan'ın kabuğunu kırması gerekiyor diyordum ya

Galatasaray'ın bu sezon içinde en iyi oynadığı döneme bakıyoruz, Oğulcan Çağlayan sahada. Onun sağ kanatta takıma kattığı enerji ve hareketlilik büyük. Fizikli oyuncu, maç içinde 2. forvete de dönüşebiliyor. Hızı var, çalışkan, mücadele gücü yüksek. Bir yandan da bekine yardımcı ve o bekin Yedlin gibi bir hücumcu olacağı düşünülünce de önemi daha net ortaya çıkıyor. Milli Takım arasının ardından kesin olarak ilk 11'e dönmesi gerek.

Neden kesildiğini ve bir dönem yüzüne bakılmadığını anlamadım da. Fatih Hoca'nın açıklamalarından "henüz hazır olmadığı sonucu" ortaya çıksa da, durum öyle değildi gibi. İrfan Can Kahveci işinin olmamasının ardından bir anda anlam veremediğim, ütopya gibi gördüğüm işler döndü. Taylan Antalyalı'ya mecbur kalındığı için dönüldü sanki. Oğulcan Çağlayan'a da dönülecektir, çünkü ona da mecbur kaldık.

Solda Onyekuru gibi bir isim varken, sağ kanadın çalışkan olması iyidir. Bir anlamda hem üç forvet gibi olacaksın, birbirinden farklı tarzda isimlerle. Bir yandan da o isimler birbirini tamamlayacak. Tabii atıcın da önemli, atıcıdan kastım "pas", bu isimleri besleyecek "akıl". O da Feghouli işte. Kendisini denkleme sokamadığımız an sorun büyük diye düşünüyorum. Zaten zorlanıyor olmamızın da temel sebeplerinden biri.

Güzel de bir karakter. Çok sevdiğim futbolcuların başında geliyor. Transfer edildiği dönem o kadar da beklenti duymazken, beklentimi fazlasıyla aştı. Bunu da sağlayan Fatih Hoca'ydı. Bunu sağlayanın, neden kendisinden vazgeçtiğine ise anlam veremiyorum. Oğulcan Çağlayan'ın kabuğunu kırması gerekiyor diyordum ya, bunu başarmak üzereydi. Önünde zaman var, mutlaka başaracak. Şu aşamada kendisine daha çok inanıyoruz.