Ghezzal, Saracchi'yi övünce otomatik olarak konu oraya kırıldı

Ghezzal, Saracchi'yi övünce otomatik olarak konu oraya kırıldı. Saracchi'nin çok çabuk ve zeki olduğundan bahsetmiş, yapacağınız hamleyi anında seziyor diyerek. Ghezzal, biten sezonun bana göre en etkili futbolcusuydu. Sağ kanatta, oyun kurucu rolü ile büyük bir etki oluşturdu ve durdurulması güçtü. Saracchi de, Galatasaray'ın Beşiktaş'ı yendiği maçta, Ghezzal karşısındaki savunma performansıyla oldukça göz doldurdu.

Saracchi'de sorun "istikrarsızlık". Sürekli sakat ve bu da can sıkıcı bir durum. Galatasaray öncesi bu denli sakatlanmıyordu. Galatasaray'da ise geçen 1.5 yılda çok sayıda maç kaçırdı. Üst üste oynarken de pek göremedik. Bu da istikrar kazanmasına engel işte. Tam "ayağa kalktı" diyoruz, yine sakat. Bu şekilde futbolun geriliyor işte, nasıl gelişim sağlayabilirsin ki? Daha da kötüsü, Saracchi'yi güvenip yola çıkamayacak olman.

Yoksa benim Saracchi'yi beğenmeme gibi bir durumum yok. Ülke şartları içince gayet iyi bek. Yaşı da henüz 23, genç isim. Buradan bakınca "acaba bonservisi alınmalı mı" sorusu sorulsa da, yaşadığı sık sakatlıklar buna engel olacak. Leipzig'de 2 yıl daha sözleşmesi var, bugün bu transferin bonservis bedeli en az 4-5 milyon avro. Böyle bir rakamı da bulabilir miyiz emin değilim. En azından kongre süreci bitene kadar. Bu yönetimin gidip de, x ismi bonservisiyle almasını istemem.

Saracchi'yi nasıl hatırlarsın sorusuna vereceğim yanıt ise, kötü anmam. Ama beklentim de çok daha fazlasıydı. İlk transfer olduğundaki gösterdiği etkiyi hatırlayın, fırtına gibiydi. Sonrasında yaşanan sakatlıklar, onu her geri dönüşünde biraz daha geriye attı. Sezonun sonunu da iyi geçirdi mesela. Eleştirilen orta kalitesi de biraz takımın uyumu ile alakalı. Penaltı noktasına doğru, görerek, onun imzası olmuş ortalar var. Peki bonservisi alınmalı mı, Onyekuru konusunda olduğu gibi sıcak değilim.