Farioli'nin Karagümrük'ten kovulmuş olması insanları 2'ye böldü bile. Bir kesim teknik direktörlüğüne inanmıyor ve çok abartıldığını düşünüyor, diğer kesim ise ayrılığı sorguluyor. Ülkede tek düze, hemen hemen aynı isimlerin etrafında dönen bir futbol iklimi var. Genç demeyeyim de, yeni diyeceğimiz çoğu teknik adam da farkını ortaya koyuyor. Biraz daha taktik / teknik düşünen, oyuna farklılık getirmeye çalışan genç, potansiyelli teknik adamlar var. Bence Farioli de onlardan biriydi.
Oyunu çözüldü, geliştirmesi gereken noktaları geliştiremediler. Son 3 maçta alınan mağlubiyet sürpriz değildi. Fena da bir kadroları yok ama çözülme başlamıştı. Farioli bu noktada farklı bir oyun deneyebilirdi de. Savunmadan ısrarla kısa paslarla çıkmaya çalışması, oyunun merkezini güçlü kılmayı düşünmesi, amansız bir pas sevdası var. Bu pas sevdası, bazı futbol severlerin hoşuna gitmez. Yeri geldiğinde sıkıcı oyun, hele ki hücumda üretemediğinde.
Merkezi biraz daha kalabalık tutup, rakibe ön alanda iyi basan takımlar, Karagümrük'ü rahatlıkla hataya zorlar oldular. Farioli de bu oyundan asla ödün vermedi. Yine de ayrılığın nedeni bu değil. Hocanın odağını kaybettiğini düşünüyorum. Önce Fenerbahçe, sonra Beşiktaş derken sürekli adı başka kulüplerle geçiyor ve bu konuda yalanlama da yapmadılar. Sözleşmesinde madde vardı diye biliyorum, tazminat maddesi de yok.
Belki de bu yolu kendi yaptı ve ayrılığı kovaladı. Gelen mağlubiyetler sonrası da, bu durumu içlerine sindirememiş olabilirler ve hocanın görevine son verildi. Karagümrük yeni bir teknik adam mı getirir, yoksa ülkenin futbol düzenine ayak mı uydurur göreceğiz. Farioli'nin ise potansiyeli var, yaşı henüz 33 ve gelecek adına umut var. Türkiye'de başaramayabilir tabii bunu, beğenmeyeni, istemeyeni de fazla. Bu tarz potansiyelli teknik adamlara uygun ligler var. Karagümrük'te sivrildi, buradayım, potansiyelim var mesajını verdi.
çok abartılıyor. 45. dakikada 10 kişi kalan beşiktaş'a 1-0 kaybettikleri maçı izlemiştim ve inan gözlerim kanayacaktı. hiçbir baskıları yoktu. sadece emre mor'un kendi çabasıyla bi yarım pozisyon bulmuşlardı. onun dışında 45 dk boyunca defansta üçgen kurdular. son dk bile yine boş boş defansta ver-kaç deniyorlardı. oyunları çok abartıldı. yoksa şu an atıyorum işte hikmet karaman da biraz riski göze alıp "arkadaşlar arka tarafta ısrarla barcelona gibi pas yapalım" der ve oynatır bu boş oyunu. ama bu pasları ileride yapıp hücumda etki edemedikten sonra arkada boş paslaşmanın bi önemi yok. sırf bunu yapıyor diye de işte taktik dehası, işte farklı bi profil falan filan... ülkemiz böyle abartılara bayılıyor. farioli de gördüğüm fark yaşıydı, o kadar.
YanıtlaSilYaşı daha 33, önü açık. Oynatmak istediğini oyunu, yapmak istediklerini anlayabiliyorum ama çabuk çözüldü. B planına geçmemek adına da çok inatçıydı.
Silİnandığı bir oyun var ve bunda ısrar ediyor. Bizde işler beş dakika kötü gidince vur abi ileri gibi anlık çözümlere bağlı bir oyun varken işi çok zordu zaten.
YanıtlaSilYine de alternatif üretebilmek gerekiyor, eksiği bu.
Sil