Burak Yılmaz da Lille'deki son maçına çıktı ve muhteşem bir vedaydı

Burak Yılmaz da Lille'deki son maçına çıktı ve muhteşem bir vedaydı. Bu vedayı da fazlasıyla hak etti. 2 sezon formasını giydiği Lille, ilk sezonunda yaptıklarıyla unutulmayacak. 35 yaşında Ligue 1 gibi bir lige transfer olmak neyse de, kazanılan şampiyonluktaki payı muazzamdı. Geçen sezon kazanılan şampiyonlukta, ligde 28 maçta 16 gol 5 asisti vardı. Kariyerine fazlasıyla saygı duyuyorum. Özellikle de yaş olarak ondan küçük bazı futbolcuların düştüğü durumu gördükten sonra.

Kendisine iyi bakmanın ve çalışkanlığının artılarını yaşıyor. Bugün 36 yaşında ama eminim ki en az 2 yıl daha net katkı verecek. Türkiye Ligi'ne dönse mesela, şampiyonluğa oymayacak bir takımda net katkı yine verir. Yaşı ilerledikçe oyunu değişiyor ve gelişiyor. Değişiyor demem, eskiden daha net bir 9 numarayken, bugün daha sahte forvet tadında oynaması. Gelişiyor demem de, modern futbolun istediği bu zaten.

Belki eskisi kadar seri değil, hızı da doğal olarak düşüyor ama oyun aklı büyüyor. Pas organizasyonu içinde, etrafında oynayan futbolcuları pozisyona sokabiliyor ve hala çok büyük bir bitirici. Yaşına oranla hareketsiz de değil. Hareketsiz olsa, oynadığı ligde böylesine etki edemezdi. Bu sezon, geçen sezonunu arattı tabii. Lille de takım olarak biraz düşüşteydi. Burak Yılmaz'ın da yaşı ilerliyor. 2 yıllık Ligue 1 kariyeri onun adına yeterli oldu.

Bu arada Milli Takım'ı da bıraktı. Kendisini tam anlamıyla lige odaklayacak. En az 2 yılı daha var diye düşünüyorum. Elde Gomis olmasa, Galatasaray için de isterdim. Gomis üzerine Burak Yılmaz doğru bir iş olmaz. Oyun tarzları farklı olsa da, yaş hadleri oldukça yüksek. Burak Yılmaz'ı çok sever, Galatasaray günlerini de asla unutmam. Takımdan ayrıldığı dönemi hatırlayın, bunu hiç istememiştim. Çin'e gitti, Türkiye'ye döndü, yaş ilerledi ama gün sonunda soluğu Ligue 1'de kaldı. Beşiktaş'ta işin kolayını seçebilirdi. Bu cesareti göstermesi dahi başlı başına olay.