35 yaşında, takımın en çok mesafe kat eden ismi

Bu takımın bazı olmazsa olmazları var. Oliveira benim için ilk isim. Bu takım biraz da onun diyebilirim. Yokluğunda yaşadığımız sorunlar malumunuz. Orta sahadaki organizasyon ve tempoyu o belirliyor. İstanbulspor karşısında biraz daha erken oyuna alınsa, 2-0 sonrası yaşanan o gerilimi belki de izlemeyecektik. Sonra da Mertens geliyor. Çok şükür ki henüz yokluğunu görmedik. Mertens'in de takım içerisinde alternatifi olduğunu düşünmüyorum.

İstanbulspor karşısında ideal hücumumuz yoktu. Gomis her ne kadar elinden geleni yapıyor, hatta goller atıyor olsa da, hareketsizliği hücumun akması adına engel. Bu durum da ilk 11 oynadığında oluşuyor. Okan Hoca, daha dominant bir oyun oynamaya çalıştığımızı söylüyor. Bunu oynamanın yolu da hareketlilik. Rashica kötü bir günündeydi, Kerem Aktürkoğlu da kaçırdıkça daha da düştü. Mertens, hücumda çoğu şeyi kendi başına yapmaya çalıştı. Yaptı da.

Bu da yetmiyor, üstün bir savunma gayreti var. En geriye kadar gelip, çıkardığı toplar oluyor. 2 tane gol pozisyonunu engelledi mesela. Hücumu yürütmeye çalış, geri dön oyun kurulumunda fayda sağla, o da yetmiyor ve savunma yap. 35 yaşında bu adam ve maçın en çok mesafe kat eden futbolcusu. Biraz daha topa sahip olayım diye oyuna Mata'yı alıyorsun, son 15 dakikada öyle bir etkisi var ki, sanki 75 dakika sahada. Olabildiğince etkisiz.

Seferovic'e güvenemedik ve Mertens'i forvete attık. Ana plan olsa güzel de, sonradan böyle bir hamleyi yapınca, rakibe gel gel demiş oluyorsun. Nedeni de Mertens'in oraya kayması değil, arkasındaki Mata. Midtsjö de çıkınca, orta saha bir anlamda boşalmış oluyor. Önde top tutamıyorsun, sürekli geriye koşmak zorundasın. Oliveira biraz daha erken oyuna girse, zaten topa sahip olacaktın ve tempoyu ayarlayacaktın.