16 Mart 2023 Perşembe

Tozlanmış parçalı #36; Faryd Mondragón


Bazı kaleciler bir maç içerisinde öyle devleşir ki, o gün onu geçmeniz imkansızlaşır. Genelde de o maçlarla anılırlar. Mondragon'un da bu tarz birçok maçı var. Liverpool deplasmanı, Fenerbahçe kupa finali gibi sayabileceğim birçok efsane performansı var. Yabancı kaleciden yana da şanslıyız bu arada. En azından benim jenerasyonumun izlediği dönem adına. Taffarel büyük istikrardı, sonra Mondragon geldi ve uzun yıllar kalemizi korudu. Mondragon sonrası "fetret devri" tadında günler yaşansa da, bugün için Muslera gerçeği var. Mondragon'un Galatasaray'da 238 maçı var. 233 tane gol yemiş, 85 maçta kalesini gole kapatmış. O 238 maç içerisinde, çok önemli Şampiyonlar Ligi maçlarının olduğunu da es geçmeyelim.

2001 - 2002 sezonu Galatasaray adına maddi anlamda zordu. Takımdan birçok iddialı isim ayrılmış ve Uefa kadrosu neredeyse dağılmıştı. Boşalan yerleri de yamalar gibi, kiralık futbolcularla doldurmaya çalıştık ve bunu da başardık. Mondragon da o kiralık futbolculardan biriydi. Metz'den kiralandığında kendisini çok tanımıyordum. 2001 - 2002 sezonu da Mondragon'un Galatasaray'daki en iyi sezonudur. İstikrarlı yılları olsa da, zirvesi bence ilk sezonuydu. O zirve sezon sonunda, kendisini takımda tutmak için büyük çaba gösterdik. Beşiktaş'a gidiyordu, direkten döndü resmen. O transfer yarışı da, 4.5 milyon avro'luk bonservise neden oldu.

Galatasaray'da 6 sezonu var ve 2 şampiyonluk kazandı. 2 şampiyonlukta da ciddi anlamda pay sahibi. Maddi anlamda sorunlar yaşadık, transfer yapamadık bazı günler, kadro da her geçen zaman biraz daha aşağı doğru kaydı. Mondragon ise hep yerindeydi ama mali anlamda o da bizi çok zorladı. Her sözleşme dönemi "aile" diyerek ayrılmak istediğini dile getirdi ve Galatasaray'dan istediğini daima aldı. Ta ki bir noktaya kadar. 2007 - 2008 sezonuna girerken, yine böyle bir istek karşısında artık yeter dendi ve Köln'e satıldı. Biz de o sezonu yerli kalecilerle geçirip şampiyonluk kazandık. Mondragon'un 1-2 yıl daha Galatasaray'da devam edebilme durumu vardı.

Patlayıcı özelliği yüksek kaleci. Pozisyonlar kalesine üst üste gelmeye başlayınca, gol yemesi imkansız noktaya geliyor. Bazen öyle kurtarışları var ki, bunu nasıl çıkardı dersin. Rapaic'in bir frikiği vardı, o topu 90'dan nasıl aldı hala düşünürüm. Olmadık şekilde yediği gol de bol, bazen aşırı salardı. İyi ve istikrarlı kaleciydi. Muslera veya Taffarel ayarında değildi elbette, o denli özel değildi. Yine de bir çizgisi vardı işte, o da sana yetiyordu. Severim Mondragon'u, Galatasaray'a hizmeti bol olmuştur. Unutmayacağımız yabancılardan biri. Türkçe de biliyordu, aidiyeti yüksekti. Hala sık sık ülkeye gelir, Galatasaray'a unutmaz. Dünya Kupası'nda forma giyen en yaşlı futbolcu da olmuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir