Geçen zaman ki #16; Şu transfer fotoğrafını ilk iş duvarıma yapıştırmıştım

Berkant Göktan'ı anınca, şu fotoğrafı da anımsamadan geçemem. 28 Haziran 2001 tarih. Galatasaray, yeni transferlerini basına tanıtıyor. Ben de hemen gazeteden bu fotoğrafı keserek duvarıma yapıştırıyorum. Transfer işi beni oldum olası heyecanlandırır da, çocukluğumda daha da heyecanlandırırdı. 2001 - 2002 sezonu, Galatasaray'ın Uefa ve Süper Kupa'yı kazandığı iskeletin dağıldığı, yeniden ama daha mütevazı bir takımın kurulduğu sezondur. Büyük ölçüde ekonomik sıkıntı yaşanarak, yabancı futbolcularını "no name" diye nitelendireceğimiz, transferleri mümkün olduğunca kiralık şekilde gerçekleştirdiği bir dönem.

Lucescu'nun büyük bir başarısı var burada. Kadro kağıt üzerinde güçsüzleşiyor, birçok iddialı isim takımdan gitmiş ve yepyeni bir iskelet oluşmuş. Buna rağmen o takımı hem şampiyon yapıp, hem de Şampiyonlar Ligi'nde bayrağı indirmemesi büyük olaydır. Şampiyonlar Ligi'nde 2. tur gruplarına kaldık ve o grupta da Barcelona, Liverpool, Roma gibi takımlar vardı. Gruptan çıkma şansını son maça kadar taşımış, 5 beraberlikle Barcelona karşısına çıkmıştık. Kendi sahamızda kazansak gruptan çıkıyorken, ofsayt olan bir gol yiyerek elendik.

Yabancıların isimlerini pek bilmediğimiz ortamda, bazı yerli transferler değerliydi aslında. Beşiktaş, Ayhan Akman'ı rekor paraya transfer etmişti. İstediklerini tam anlamıyla alamadılar ve Galatasaray devreye girerek bu transferi kendi şartlarını zorlayarak gerçekleştirmişti. Ayhan Akman da Galatasaray'da bayrak adamlardan biri oldu. Ümit Karan'ın transferi de sancılıydı. Ligin parlayan forvetlerinden biri. Bonservis durumu var, şartlar zorluyor derken iş bir şekilde bitirildi. Berkant Göktan'ın Galatasaray'a nasıl geldiğini zaten anlamadım. Mondragon'u da o dönem tanıdık, kiralık olarak ve Taffarel'ın yerine takıma katıldı. Onun da Galatasaray'da çok uzun ve başarılı yılları var.

Bu fotoğraf da aklıma öyle bir kazınmış ki, böyle topluca çekinilen "yeni transfer" fotoğraflarında benim için ilk sıradadır. Sezon öncesi ilk idman, takıma yeni isimler katılmış, birlikte poz veriyorlar. O ilk idmanı izlemenin de keyfi tarif edilemez. 2001 - 2002 sezonu da benim için çok özel, unutamadığım ve içinde birçok hikaye barındıran dönemlerin başında. Nostalji yazılarımda da o sezona birçok kez yer veririm. O değil de, şu fotoğrafta İlhan Mansız eksik. O da bitmiş ama var'dan dönmüş bir transfer. Derler ya, gerçekleşmediği için en üzüldüğünüz transfer hangisidir diye. Herkes çok ünlü isimler yazar, ben ise İlhan Mansız'ı.