18 Haziran 2024 Salı

Varsayalım...? #11; Podolski ve Shaqiri ihtimali saç beyazlatırdı


Galatasaray adına "ara transfer" dönemlerinin zirvesi 2012 / 2013 sezonunda yaşandı. Sneijder ve Drogba transferleriyle birlikte çıta başka bir yere çekildi. O çıtaya bir daha ulaşılabilir mi bilmiyorum. 2011 / 2012 sezonunda da güzel bir hikaye yazılmak üzereydi. Yaz döneminde Podolski gündemi vardı, Ocak'ta da Shaqiri'yi konuşmuştuk. Her 2 futbolcuya o dönem Galatasaray forması giydirebilmiş olsak, hikaye ne ölçüde değişirdi bilmiyorum. O 2 yılda başarılarla dolu bir hikaye yazmıştık çünkü. Ötesine geçilir miydi ya da daha uzun yıllara yayılabilir miydi?

2011 / 2012 sezonunda ligin Eylül ayına ertelenmesi sonrası, bir tatil dönemi verilmişti ve takımda kalmaya ikna olmuş olan Arda Turan'ı, Atletico Madrid'e giderken gördük. Beklenmeyen bir gelişmeydi. Hal böyle olunca da, apar topar bir liste çıkartıldı ve gün sonunda Riera transfer edildi. O listenin ilk sırasında Podolski vardı. Bir futbolcu "tarz noktasında" Galatasaray'a ne kadar yakışıyorsa, Podolski de o kadar yakışıyordu. O dönem içerisinde Galatasaray'a geldiğini düşünsenize? Kanat diye alacaktık ama gün sonunda Elmander ile forvet hattını oluşturacaktı.

Podolski için deriz ki, yanlış zamanda geldi. Kewell için de geçerli. Bu futbolcuların Galatasaray'da şampiyonluk görmesi gerekiyordu. Özellikle de Podolski'nin transfer edildiği dönem ve Galatasaray formasını giydiği 2 sezon, bizler adına en kötü dönemler. 2011 / 2012'de bu transferi isterken, Podolski'nin daha bir zirve günleriydi. O günlerde Köln formasını giyiyordu, 1 sezon sonrası da Arsenal'e transfer olmuştu. Galatasaray'a gelişi de Arsenal sonrası. Orada da yarım sezon daha önce gelebilir, gün sonunda kazanılan şampiyonlukta pay sahibi olabilirdi.

Shaqiri ise bambaşka bir hikaye. O günlerin "wonderkid'i" bu çocuk. Böyle bir wonderkid'i transfer etmeyi başarabilsek, tabuları kırıp atacaktık. Basel'de uçuyordu ve herkes peşindeydi. Galatasaray, bağlantıyı nereden sağladı bilmiyorum da, Basel'le anlaşmıştı, Shaqiri ikna edilemedi. Çünkü o günlerde Bayern Münih ihtimal olarak belirdi ve bu transferi bitirdi. 12 milyon avro gibi bir bonservisi vardı ve o günler için büyük rakam. Biz de bu bonservisleri gözden çıkartabilecek konuma gelmiştik. Bu da iyi bir göstergedir.

Shaqiri'yi transfer edebilsek, o 4-4-2'nin sol kanadı için "Ribery" tadında bir hamle yapmış olacaktın. Ribery, Galatasaray'a gelirken "adı yoktu", namını burada gösterdi. Shaqiri'nin ise adı da vardı. Ribery potansiyeline hiçbir zaman ulaşamadı, bu başka konu. Bayern Münih'in de hayali, Ribery / Robben sonrasının temeliydi. Bugün bakınca görülüyor ki, Galatasaray onun için daha iyi bir seçenek olabilirmiş. 4-4-2'miz de ona uygundu, hücum karakteriyle de bu ligi süpürürdü. Elimizde o olmuş olsa, bir sonraki sezon 4-1-2-1-2'ye geçiş süreci de yaşanmayacaktı.

Amrabat ve Sneijder gibi transferleri de izlemeyecektik. Sezon bittiğinde, sol kanat için Amrabat hamlesi geldi. Sneijder de ara transfer döneminde, sol kanat için yapılan listenin 4. sırasındaydı. Kaka, Tadic gibi hamleler düşünülüyordu. Hatta o sezondan sonra da sol kanat için Bruma transfer edildi. Birbirini tetikleyen hamleler. Shaqiri'nin Galatasaray'a kazancı da büyük olurdu. Büyük ihtimalle o günlerden satış rekoru kırılmış olurdu. Bu transfer için çok yükselmiştim ama Bayern Münih ihtimali belirdikten sonra hevesler kırıldı. Çarşıya gittim Shaqiri, eve geldim Necati Ateş deniliyordu.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)

4 yorum:

  1. O dönem Shaqiri'ye ben de çok şaşırmıştım neredeyse olmak üzereydi ve tüm Avrupa'nın gözü onun üzerindeydi. Sanırım o dönemlerin ekonomik şartları, tl'nin değeri gibi durumlar da etkili olmuştu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Wonderkid'iydi o günlerin. Müthiş bir transfer olabilirdi.

      Sil
  2. Salah bile Basel’de oynarken ihtimaldi bu ihtimaller hiç bitmedi ki Galatasaray adına. Tek sorun şuydu sadece girişimler oldu futbolcular tercih etmedi. Öncelikle bu tabuları yıkmak gerekiyor. Burayı Arap diyarı gibi görüyor birçok futbolcu. Ligin marka değeri bu yüzden önemli. Mourinho bu sene şampiyon olamadığında buranın seviyesi de çıkacak ortaya. Saymakla bitmeyecek kadar doğru oyuncu yanlış zaman transferi vardır. Podolski için üzüldüğüm en büyük konu giderken bıraktığı bonservis Çinliler o dönem deli paralar harcarken biz Japonya’ya oyuncuyu göndermiştik. Yok pahasına neredeyse.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Shaqiri konusunda Bayern devreye girmese bence alırdık o dönem.

      Sil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir