Türkiye 3-1 Gürcistan, bu gözler kazanarak başlamayı da gördü

Katıldığımız şampiyonalarda ilk kez galibiyetle başlıyoruz. Başarılı olduğumuz şampiyonalar olsa da, can havliyle hamle yapıp, devamında vites açardık. Şu an vites açtığımız konusu şüpheli ama, ilk maçların da bizler için kara bulut etkisi oluyordu. Kazanarak başlamayı önemsiyorum. Gruptan çıkma yolunda biraz daha baskıyı kırıp, önümüze daha rahat bakabilme imkanını sağladık. Türkiye'nin aşması gereken nokta, maçları kırabilmesi olacak.

Gürcistan karşısında iyi başladık. Ön alan baskısı, merkezde seken top topları alışımız, bizi rakip yarı sahada tuttu. Bence organizasyonumuz da var, forvetsizliğe rağmen gol sorunu yaşadığımızı düşünmüyorum. Montella, sahte 9'lu düzenleri iyi uyguluyor. 1-0'ı bulduk, akabinde 2-0'ı 1 cm ofsaytla kaçırdık. 2-0'ı yakalasak Gürcistan kırılacakken, gol gelmeyince biz kırıldık. Gürcistan, işi biraz daha fizik mücadeleye dökmeye başlayınca ayakta durmakta zorlandık.

Savunma odağını arttıralım derken de, skoru istisnasız koruyamıyoruz. Öne geçip, rakibe gel gel yapıyor ve o golü de yiyoruz. 1-1 sonrası büyük bir panik hali vardı ve Montella da hamle yapmakta çok geç kaldı. Arda Güler gibi sihirli ayaklara sahip olmak değerli. Barış Alper Yılmaz'ı sağa çektik ve Arda Güler'i serbest bırakarak, en azından "şut" imkanını ona verdik. 2-1'i yakaladıktan sonra da golü yemek için her şeyi yaptık. Bu maçın berabere bitmemesi büyük mucize.

2-1 sonrası da, Yusuf Yazıcı'nın kafasında 3-1 gelmedi. O da bir kırılmaydı, atamadık. Hücum sorunu değil, savunma sorunu var. Ülke olarak Samet Akaydın'dan özür dilememiz gerekiyor. Bir stoper ne kadar kusursuz oynayabilirse, o kadar iyi oynadı. Abdülkerim Bardakcı'yla birlikte tandemimiz güçlü ama merkezimiz zayıf. Orta saha çok çabuk delindi, oraya da ısrarla hamle gelmedi. Kaan Ayhan / Merih Demiral değişikliği ile 3'lü savunmaya döndük, merkezi boşlamaya devam ettik.

80 sonrası tam anlamıyla rakibe gel gel diyerek geçti. Forvetsizlik etkiliyor, önde top tutamıyorsun. Rakip yüklenirken, geçiş imkanını iyi kullanmak zorundasın. O noktada da, tüm maçı bal yapmayan arı misaliyle oynayan Orkun Kökçü'nün handikabı vardı. Çok kaçırdı bu maçta. Türkiye, rakibe gel gel yaparken, farkı yakalayacak imkanı da buluyor. Kenan Yıldız da mesela bitirme noktasında zayıftı. Bu seviyede bitirebilmek gerekiyor.

Montella'nın bu maçı çok iyi oynadığını düşünmüyorum. Maalesef hamlede çok geç kaldı. Mutlaka baskı hissediyor. Gürcistan'a karşı alınacak herhangi bir olumsuz sonuç, şampiyonanın da başlamadan bitmesi anlamına geliyordu. Galibiyetin kaçınılmaz olduğu maçlarda da bizler için baskı büyük. Şampiyona yolunda ısrarla Montella'yı eleştirdik, o da bunu görüyor. En azından 11 tercihlerine biraz daha saygı duyulması gerektiğini "Samet Akaydın" ile görmüş olduk diyelim.