Kerem Aktürkoğlu konusunda "vicdanen" rahat taraftayım

Kerem Aktürkoğlu konusunda "vicdanen" rahat taraftayım. Blog ya da  X hesabımın takipçileri iyi bilir. Her fırsatta, elimden geldiğince korumaya çalıştım. Bu uğurda ağır hakaretlere maruz kaldım ama önemli değil. Anlatamadık maalesef. Bazı taraftarın gözünü o denli "etiket" kapladı ki, Kerem Aktürkoğlu konusunda haksızlık yapmaktan ödün vermediler. Burak Yılmaz için bu senaryo yaşanmıştı, o örneği ısrarla verdim. Aynısı Kerem Aktürkoğlu için yapıldı ve neyse ki gün sonunda gittiği takım Benfica oldu. Rusya'ya sürgün edilmeye çalışıldı, türlü mobbinge uğradı. Kaptanlığı alındı, medya üzerinden vurulmaya çalışıldı. Gün sonunda kaybettik çocuğu.

Bizde de hata var bu arada. Zaha'nın transfer olduğu gün itibarıyla konuşuyorum, hiçbirimiz demedik ki "Kerem Aktürkoğlu'nun yerini oynattık". O gün "Ali Cabbar" dinlemek tatlı geliyordu. Okan Hoca o dönem Kerem Aktürkoğlu'nu forvetin arkasına çekti, bence doğrusunu da yaptı ama çocuk gol kaçırmaya başladıkça, etiket sevdalısı ve hakkaniyetten uzak taraftar futbolcuyu linçledi. Kimse de demedi ki bu adam en kötü haliyle dahi pozisyon içinde. Tepki yedikçe düştü işte, bitiriş kalitesi böyle düşüyor. Rahat ve huzurlu değildi. Gün sonunda Zaha'yı gördük işte. Neyse ki sezon içinde bunu söyleyebildim. Kerem Aktürkoğlu'nun her zaman arkasındaydım, arkasında olmaya da devam edeceğim.

En kötü hali de 20 gol katkısı. En iyi halini zaten biliyoruz. Gole yakın, tabela ile yaşayan bir kanat. Çok da iyi bitirici. Geçen sezon o anlamda törpülenmiş olması bunu değiştirmez. Bu sezona formda girmişti mesela. En azından ligde kazanarak ilerlerken, Kerem Aktürkoğlu katkısı önemliydi. Benfica'ya transfer oldu, kafa rahatladı ve İzlanda karşısında izledik. Uçuyor çocuk, o kadar hafiflemiş ki. Bitirişin her türlüsünü izledik. Kaleci üzerinden aşırtma, uzaktan köşeye bırakma, rakip ceza sahası içi golü koklama. Benfica'da izleyin, atmaya devam edecek. Adamın olayı "gol" çünkü. Kerem Aktürkoğlu'nu kaybetmen, en az 20 golden olman demek. Şimdi o tabela boşluğunu doldurman gerekecek. Kerem Aktürkoğlu'nu aramama şansın yok.

Kalsın, hatta futbolu burada bıraksın isterdim ama Benfica'ya gitmiş olmasından dolayı sevinçliyim. Onun adına düşünerek bunu yazıyorum. Galatasaray'da maksimumu buydu, o maksimum da bize yeterdi. Yine de ötesi var ve o parlamayı Benfica'da yaşar. Ne işin var Rusya'da, gözden uzaklaşmaya. Benfica'da 2 sezon müthiş katkı verir, sonra da 35 - 40 milyon avro'lu bonservisleri konuşuruz ve kapağı La Liga'ya atar. Bunu Galatasaray'da başaramazdı ama Benfica'da başarır. Rusya'ya 13 milyon avro'ya gidiyordu. Benfica'dan kazanılan 12 milyon avro bu noktada müthiş rakam ve fazlasıyla kendisinin duruşu sayesinde. Daha ötesini kazanamazdık, bunu kabul etmek lazım. Bu ortamı yaratanlar da maalesef neye tepki göstereceğini bilemeyen, şuurunu yitirmiş ve kendini taraftar olarak nitelendirmeye çalışanlar.

Samimiyet testi olacak. Gitsin diye gözünün içine bakanların bazısı, niye gitti, daha fazla kazanabilirdik diye yazacak. Kerem Aktürkoğlu'nun yeri dolmadı diyecek, arıyoruz diyecek, bunu da haftalarca yazacak. Gitmesinde değilim artık, onun adına mutluyum. Elbette arayacağız ama onun Benfica performansı kaynaklı da gurur duymalıyız. Bir anlamda seni temsil edecek. Bu forma altında piyasaya girdi, 4 yıl içinde muazzam bir noktaya geldi ve bu transferi gerçekleşti. Kupalar kazandırdı, goller attı. En kötü sezonda da iyiydi, en iyi sezonda da iyiydi. Çıtasını düşürmedi, istikrarını korudu. Koruyamadık maalesef, hakkını helal etsin.