Peki gün sonunda Avrupa vizyonunun neresindeyiz?

Osimhen transferinin tanıtım klibine bakınca, Avrupa Ligi işaret ediliyor. Peki gün sonunda bu vizyonun neresindeyiz dersek, olabildiğince uzağındayız. Osimhen transferini bir kenara koyun, geçen sezondan daha iyi bir kadromuz var diyebilir miyiz? Osimhen'i de dahil edin, bu takımın yeni formasyonu ne? En oynayabileceğin düzen 3-5-2 ama hangi formasyonda oynarsan oyna eksiğin var. Bu da senkronsuzluk işte. Artık kanatlı düzene geçiş yapamazsın, elinde kanat yok. 3-5-2 oynasan, bence orta saha merkezinde sorun var. Lig için 13 Eylül'e kadar transfer yapabilirsin ama bu mu Avrupa vizyonu?

Anlamadığım, bu kadro Avrupa için yeterli diyenlerin türeyişi. Young Boys serisi öncesi de aynı muhabbet yok muydu? Bu kadroyla rahatlıkla tur atlarız derken, 2 maçta da ezildik. O seride sorun bence de transfer değil ama aynı teknik ekiple devam edeceksin. Avrupa Ligi'nde seyri sadece Osimhen mi değiştirecek? Nasıl oluyor da, fikstürün kolaylığından dem vuruyoruz ve bu takım Avrupa'da yürür diyebiliyoruz? Eksiksin işte ve bunun acısını Avrupa'da yaşayacaksın. Alternatif problemin de var. Nereden tutsak elimizde kalacak haldeyiz.

Bu görüntü de önce Okan Hoca'ya yazar. Şampiyon kadroyu koruyoruz adı altında tüm yazı yedi. Eksikleri daha önce belirtse ve çalışmayacağı isimlerle en başta yolları ayırmayı düşünse, bugün bu noktada değildin. 3 eksik dedin, ciddi de bonservis harcanarak hamle yapıldı. Beşiktaş'tan 5 yiyince, bir anda yeni ihtiyaçlar ortaya çıktı. Young Boys serisi sonrası ise o ihtiyaçların dozu arttı. Bu da mevzuya çok geç girmene yol açtı ve alternatiflerin azaldı. Yine de iyi alternatifler, gerçekleşebilecek transferler vardı. 

O da işin 2. boyutu. Maalesef iş bilmez bir yönetim. Plan, program nedir anlamazlar. Tüm yaz iş bilmez isimlerle çalışıp, son 3 gün kala kurtar bizi Gardi denildi. O 3 gün içinde Osimhen fırsatı doğduysa, bu Gardi'nin imzası. Diğer hamlelere ise nefesi yetmedi. En azından Rabiot'u ihtimal yaptı mesela. Tüm yaz uğraşsa görüntü eminim ki başka olurdu. Erden Timur'u da futbolcuyu ikna sürecinde fazlasıyla aradığımızı atlamayalım. Rabiot ve Goretzka gibi isimleri ikna edemedin. Felaket bir transfer dönemiydi. Önce hocaya, sonra da iş bilmez yönetime yazan.

Neyse ki Osimhen geldi noktasındayız. Avrupa'nın en iyi forvetlerinden birine sahipsin ama arkaya baktığında kadro kurmakta zorlanıyorsun. Formasyon bilinmez ve ona bağlı alternatif problemlerin var. Lig için yapacağın hamle de ortaya koyduğun vizyonla uyuşmayacak. Gardi'nin elinde birkaç gün daha olacak. Lig için hamle şart, 1 yabancı hakkı olacak. 1 yabancı, 1 veya 2 yerli gibi bir transfer politikası oluşabilir. Alternatif üretmek zorundalar. Maç trafiği yüksek. Milli Takım arasının ardından da öyle bir fikstür var ki, tüm sezonu belirleyecek. Eylül ayı sonrasında, bambaşka şeyler konuşulabilir.