Yunus Akgün ve Osimhen arasında oluşan doğal uyum

Icardi / Kerem Aktürkoğlu uyumunu hatırlayın. 7-0 kazandığımız Başakşehir deplasmanıyla birlikte başlayan bir uyumdu ve o sezon kazanılan şampiyonluğun anahtarıydı. 2. sezonda bu uyumdan uzaklaştık. Kerem Aktürkoğlu'nun forvetin arkasına geçip, Icardi'nin sakatlık dönemi uyumu kaybetmemize sebep oldu. Bu sezona gelirsek, Osimhen ve Yunus Akgün arasında da doğal bir uyum var. Birlikte oynadıkları çok sayısı çok ama az ama etkileşimleri ileri düzeyde. Icardi'nin ilk sezonunda, onun çevresine yakın oynayan futbolcu yaşar diyordum. Şimdi de Osimhen için bu durum geçerli. Yunus Akgün o yörüngeye girdi işte, Osimhen tarafından besleniyor. Yükselişi üzerinde hocanın dokunuşu en büyük etmen ama tabela noktasında aslan pay Osimhen'in.

Yunus Akgün'ün önünü açmak önemliydi. Önü nasıl açıldı dersek, takımdan ayrılan isimlere bakmalı. Yunus Akgün'ü salt kanat gibi de düşünmemek lazım. Maç önü takımı 4-2-3-1 dizerken, Yunus Akgün'ü kanat gibi görüyoruz ama forvetin arkası gibi oynuyor, yer yer 8 numara oluyor. 3-5-2 oynarız diye düşünürken, sol iç orta sahanın o olacağını düşünüyorum. Oyun içi katkısı var, preste aktif, çok hareketli. Fatih Hoca, 4-4-2'ye dönerken kanatları Emre Çolak ve Engin Baytar'a emanet etmişti. 2'si de orta saha, hatta 10 numara özellikli isimlerdi. O düzende oyun içi katkılarını yüksek tuttular, preste var oldular ve düzen işledi.

Yunus Akgün'ü de şu an böyle görüyoruz. Farkı, her 2'sinden daha yetenekli olması. Yunus Akgün'ün yetenek seti, Emre Çolak ve Engin Baytar'ın üzerinde. Hatta topla aksiyonu noktasında Kerem Aktürkoğlu'nun da önünde. Geçen gün de yazdım. Berkan Kutlu'nun Genoa günleri 1 katkı ise, Yunus Akgün'ün Leicester City günleri 5 katkı. Oynadı çünkü, rotasyon içindeydi, o maç temposu içerisinde var oldu. Bu da "mental" anlamda gelişim demek. Yetenek sorun değil, bunu istikrara kavuşturmak ve kırılmamak meseleydi. Şu an yakaladığı ivme de bu. Hatırlayın, Okan Hoca ilk sezonunda da Yunus Akgün'e çok şans verdi, ligin başında üst üste 11 oynattı ama istikrar gösteremedi. Haliyle de yerini Rashica'ya kaptırdı. Şimdi de forma onun, Fenerbahçe deplasmanı dahil olmak üzere hoca onu kenara almadı.

O da formanın hakkını verdi ve şu an Yunus Akgün'den kim formayı alabilir? Sallai var diyorduk, Yunus Akgün'ü kesecek isim o değil. Barış Alper Yılmaz / Sallai rotasyonunu göreceğiz. Yunus Akgün ise sol iç orta saha ya da 10 numara olarak hayatına devam edecek. 10 numara muadili Mertens olacak, sol iç orta sahada da Kerem Demirbay. Kerem Aktürkoğlu'ndan ciddi bir rakam kazanıp, yerini altyapıdan gelen futbolcunla doldurmak önemli. Bütün hamlelerimiz keşke bu şekilde olsa. Okan Hoca'nın kazanımları işte. Boey, Kerem Aktürkoğlu gibi isimlerin satışlarında direkt imza sahibi. Barış Alper Yılmaz'a istikrar kazandırdı, şimdi sıra Yunus Akgün'de. Bu isimlerin de getirisi çok büyük olacak. Olay sadece altyapından gelen gençler değil. Takım içerisinde yer alan ve kabuk kırması beklenen gençler daha mühim. Okan Hoca, futbolcu kazanıyor yani, hatta bunun kitabını yazıyor.

Icardi ve Osimhen gibi forvetler de bu tarz yükselişlerin direkt olarak odak noktası. Hatırlayın, Gomis / Garry Rodrigues de müthiş 2'liydi. Garry Rodrigues'i o yaz çok büyük rakamlara satabilirdin ama Gomis ayrılığı sonrası ivmesi bozulmuştu. Yine de Ocak ayında ciddi bir bonservis geliri elde etmiştin. Büyük forvetler bunlar. Çevresinde yer alan potansiyelleri geliştiriyorlar bir yandan. Icardi'nin Kerem Aktürkoğlu, Osimhen'in de Yunus Akgün üzerinde etkisi var. Yarın bu başka bir isim de olabilir. Büyük futbolcuların artısı işte. Ortaya karakter koyuyorlar ve takımın gelişimini kendi kişisel hedeflerinin önüne yazıyorlar. Yunus Akgün böyle devam edip, gelişimini ilerletmeye devam edecektir. Okan Hoca, formayı ondan almaz. 3'lü düzende sol kanat beki gibi de denemiş. Bu da "kola takılan altın bilezik" işte.