Galatasaray 3-2 Samsunspor, böyle maçlarda 3 puanı alır ve köşene çekilirsin

Samsunspor maçının zor geçeceği çok açıktı. Tottenham maçının üzerinden 2.5 gün geçti diyelim. Üst düzey efor sarf edildi, tempodan bir an bile ödün verildi. Samsunspor karşısında hemen hemen benzer bir kadroyla sahadayken, bu maçın kolay olmayacağı açık oluyor. Galatasaray'dan sonra ligin en iyi takımı Samsunspor. En önemli noktaları da sınırsız atletizm ve tempoları. Kalite olarak yukarıdasın ama oyun koş koşa döndüğü an ibre rakibe dönüyor. Bu tarz maçlarda oyuna değil de skora bakmak gerekiyor. Virajın ne denli kritik olduğunu biliyoruz. Golü erken buldun, topa sahiptin, tempoyu düşük tuttun ve rakibin bulacağı tüm boşlukları özellikle Davinson Sanchez ile kapattın. O aradalarda duran toptan da 1 gol bulabilsen, 2-0'la bu maç sürüklenirdi. 2. yarının hemen başında oyunun 1-1'e gelmesi, böyle bir rakip karşısında isteyeceğin son şey.

Samsunspor, bu tarz maçlarda gerideyken sonradan açılabiliyor. Temposu giderek yükseliyor, rakibin düşüşünü lehlerine çeviriyorlar. Davinson Sanchez'in pozisyonunun penaltıyla alakası yok. Orada 1-1 oldu, 1-2 dakika bocaladın ve rakip iyi geliyordu ama Galatasaray'ın da en önemli özelliği, aradığı her an gol bulması. Osimhen'in golü akabinde geldi ve sonraki süreci müthiş oynadığımızı düşünüyorum. Tempo arttı, pozisyon bulmaya devam ettik. Nelsson'un oyuna girmesi arkadaki tüm dengeyi bozdu ama hücumda güçlüydük. O arada 3'ü bulmak lazım işte. Bir de Osimhen'in varlığı, kenar ortası sayısını arttırdı. Osimhen'i bu toplarda buluşturmak mühim olsa da iş biraz tembelliğe girdi. Bu da yorgunluk kaynaklı diyelim. 3'ü bulamadığın her dakika rakibe davetiye. Samsunspor, Beşiktaş'a benzemez. Beşiktaş maçı 1-0 giderken zerre korkum yoktu ama Samsunspor'a karşı tek farklı öndeyken potansiyel tehlike oluyor. 

Dizilim 4-2-3-1 gibi görünse de, çok net şekilde 3'lü savunma oynadık. Jakobs sol stoper gibiydi, Barış Alper Yılmaz ve Yunus Akgün de kanat bekler. Sallai / Mertens forvetin arkasıydı ama Sallai kötü bir maç oynadı. Kaan Ayhan'ın yokluğu kaynaklı 4-2-3-1'e döndük diye maç önü düşünmüştüm. 3'lü kurgularda sorun yok, Galatasaray'a en uygun dizilim bu. 2. yarıda Nelsson oyuna girince de bu dizilim devam etti arma gerideki kontrolü kaybettik. Nelsson maalesef Samet Akaydın kıvamına gelmiş. Hızı düşük, bu yüzden de takım boyunu uzatıyor ayrı da, müdahaleler de zayıfladı. Marius, ilk yarıda kayıptı. 2. yarıda sırtına Nelsson'u aldığında canlandı. Muslera da geride her topu rakibe vururken, gel gel yapmış oluyorsun. Samsunspor'un 2. yarıda bulduğu imkanlar, biraz da Galatasaray'ın savunma dengesinin bozulmasıyla alakalı. Ligde yediğimiz 11 golün 5'i penaltılardan gelmiş bu arada. 2 gol de alakasız anlardı, Muci'nin vuruşu gibi. Arkada kuvvetlisin de, tek hamle tüm denklemi bozabiliyor. 

Icardi'nin yokluğunu "oyun aklı" noktasında arıyoruz. Mertens'le birlikte bağlantıyı üstlendiklerinde, 2'si de yükseliyor. Mertens / Osimhen uyumu bu süreçte en önemli hücum kozumuz olacak. Ziyech ve Batshuayi de daha çok devreye girecektir. Batshuayi'nin golle buluşması güzel. Ziyech de son 2 maçtır sonradan oyuna dahil olup, hücumu sürüklemeye devam ediyor. Kenar hamlelerini iyi kullanmak, rakibin geri dönüş umudunu kırıyor. Skor ararken skoru buluyoruz. Skoru korurken de bunu başarabilmeye başladık ki en büyük sorunumuz buydu. Bir tek Berkan Kutlu hamlesini çok anlamadım. Sol kanat bek olarak oyuna girdi ama çok top kaybı var. Jelert, sonradan oyuna girdiği maçlarda etki ederken, oynamayı hak ediyordu. Okan Hoca, Samsunspor'un fizik gücünü düşünerek böyle bir hamle yapmış olmalı. 11'de de Jelert'i bekliyordum ama Barış Alper Yılmaz'ı sağ kanat beki olarak tercih etti. Mantıksız değil tabii, karşında atletik bir rakip var.

Yorgunduk. Sara dahi oyunun içine giremedi, öyle düşünün. Bu tarz maçları kazanıp geçmek mühim. Oyuna falan bakmamak lazım. Kötü oynadığımızı da asla düşünmüyorum. İstediğin her an gol buldun, farkı daha arttıracağın pozisyonların da vardı. Keşke rotasyon yapabilsek ama kağıt üzerinde iyi duran çoğu isim maalesef sahada o etkiyi vermiyor. Sen de benzer 11'ler üzerinden ilerliyorsun. 3'lü kurgunun devamını görmek iyiydi, 3-4-2-1'le ilerlemeliyiz. Söylediğim gibi Osimhen / Mertens bağlantısı bu süreçte en önemli hücum gücümüz olacak. Yunus Akgün ve Sara gibi isimlerin daha zinde olduğu bir günde böyle maçlar farklı biter. Kalite olarak ligin üzerindeyiz. Yorgun olmamız dahi sonucu değiştirmez, 10 dakikalık tempo yükselimini golle taçlandırıyorsun. Icardi'yi onurlandırmak önemliydi, her golü ona armağan ettik. Müthiş olan da, Atatürk'ü olan minnetimizi en güzel şekilde ifade etmemiz. Atatürk'ün çocuklarıyız, onun izinden yürümeye devam.