Yapı denilen hadise, Galatasaray'ın oynadığı oyunun gücüdür

Can Özduygu, müthiş bir info verdi. 31 Ağustos'tan bu yana oynadığımız resmi maçlarda 17 gol yemişiz. 17 golün 17'sinde de skorboard'da öndeydik. Ligde de 11 gol yedik, 6'sı penaltıdan. Yapı diyenler debelenmeye devam etsin. Bir yapı varsa, o da Galatasaray'ın oynadığı güçlü oyun, teknik direktör ve futbolcu kalitesi. Futbol sahada oynanıyor arkadaşlar. Galatasaray da bu oyunu aleyhte oluşturulan tüm handikaplara rağmen oynuyor. Samsunspor maçı bizim adımıza zorlaştırılmadı mı? Davinson Sanchez'in penaltısıyla, rakibe yine hayat öpücüğü verildi. Neyse ki kalite yüksek işte, istediğin her an golü buluyorsun. 2-2 olsa, 3'ü de bulursun. Bu özelliği de Galatasaray'ın en güçlü yanı. Yapı denilen hadise, Galatasaray'ın oynadığı oyunun gücüdür.

Galatasaray'ın omurgasına bakın. Davinson Sanchez / Abdülkerim Bardakcı, ligin en iyi stoper 2'lisi. Önlerinde Torreira / Sara, ligin en iyi orta saha hattı. Onun önünde oynadığı zaman Mertens, hala ligin en iyi forvet arkası. Osimhen de ligin en iyi forveti. Yunus Akgün gibi faktörler de bu yapıyı güçlendiriyor. Hangi takım böyle bir omurga sayabilir? Zaten yavaştan uyanmaya başladılar, adamların stoperi şu, forveti bu diyorlar. Ne hakemi, ne yapısı? 20 milyon avro verip aldığın forvet, penaltıyı kalecinin kucağına bakıyor. Sen ise Osimhen'i yere indiremiyorsun. Icardi sakatlandı, Batshuayi devrede. Şu an En-Nesyri sende olsa, 4. forvetin olacak. Bu söylediğim Immobile için de geçerli. Kadro kalitesiyle de bitmiyor iş, Okan Hoca elindeki imkanın hakkını dibine kadar veriyor.

Davinson Sanchez ve Torreira neden sarı kart görmüyor diye sayıklayanlara, Galatasaray'ın Avrupa'da yediği sarı kart sayısını gösterin. Galatasaray, orada da sarı kart görmüyor. Fenerbahçe ise sarı kart listesinde zirveye oynamakta. Galatasaraylı futbolcuların yaptığı çoğu müdahale faul bile değil. Avrupa'da çalmıyorlar. Davinson Sanchez'in Tottenham maçındaki müdahalelerine bakın, hangi birine faul çalındı? Bir de Samsunspor lehine verilen penaltıya bakalım, kararı siz verin. Galatasaray, son 2 yılda şampiyon olup, bu yıl da şampiyonluğun en büyük favorisiyken, bunu hakem yönetimlerine rağmen başarıyor. 102 puan alıyor ama şampiyonluğu ancak son hafta garantileyebiliyor. Normal şartlarda bu puana ulaşan takım Mart ayı gibi şampiyonluğunu ilan eder. Bu sezona bakıyorsun, müthiş bir kadro kurmuş ama takımı yavaşlatmak adına çabalıyorlar. Sürekli aleyhte penaltı verip, lehte çalmıyorlar. En son ne zaman penaltı kullandığımızı unuttum.

Icardi'nin Galatasaray forması giydiği dönemde iptan edilen golleri ve verilmeyen penaltıları ile rekorlar kırarsın. Hagi'nin gol sayısına çoktan ulaşmıştı. Geçen sezon yaşadığı gol krallığı, belki de bir rekorlar taçlanırdı. Galatasaray lehine asla penaltı çalınmazken, aleyhine bu kadar kolay penaltı verilmesini bana biri açıklasın. Başarısız olsak da bunu kendi içimizde arayan bir takımız. Önce kendimizi sorgularız, sonra dışarıya bakarız. Fenerbahçe, sahada şansı olmadığı için bu mücadeleyi dışarıya taşıyor ve hayali düşmanlar yaratıyor. Kurdukları bu oyunda daima daha da dibe batıyorlar. Sivasspor maçında attıkları gol ortada. Yapı diyen olursa o golü gösterin. Var çağırıyor, hakem 2 saniyede el var demesi gerekirken gidip golü veriyor. Yapı dedikleri bu. Yarattıkları hayali düşman, onların başarısızlığının yepyeni kılıfı. Bu kafayla da başarılı olma şansları yok. Düzelirler, bir noktada aydınlanırlar diyorum ama bazı taraftarlarının tek tük gerçekleri görmesi dışında hala rüyadalar.

Müthiş durumdayız mesela. En ufak sallantıda dahi meseleyi içimizde arıyor, eleştiriyoruz. Kazanıyoruz, ince detaylara bakıyoruz, şu şöyle olsa daha iyi mi olurdu diye soruyoruz. Doğru futbol aklı budur. Fenerbahçe'nin başarısızlıklar içerisinde başarılı gibi göründüğü birkaç haftaya bakın, o anlarda biz saha içindeyiz, hakemleri konuşmuyoruz diyen de kendileri oluyor. Yerel rekabetler takımları yükseltirken, bizi aşağı çekmekte. Bunu söylemekten dolayı üzülüyorum ama Galatasaray'ın şanssızlığı yerel rekabette yarıştığı takımlar. Galatasaray'sız Fenerbahçe, Fenerbahçe'siz Galatasaray olmaz söylemleri uzun yıllar öncesinde kaldı. Bugün için gerçekliği yok. Keşke Fenerbahçe'siz Galatasaray olsa, enimin ki bu durumun pozitif yansımasını Avrupa'da yaşarız. Yürümeye çalışırken, sürekli aşağı çekmeye çalışıyorlar. Medyalarıyla algı üretiyorlar, sonra da buna inanıyorlar. Haliyle de başarılı olamıyorlar. Olamayacaklar da.