Stoper konusunda hız ve atletizm mühim de, her şey değil

Stoper konusunda hız ve atletizm mühim de, her şey değil. Bazısı buna çok takılıp, Skriniar transferini kötülüyor mesela. Şöyle düşünün, Popescu ve Ujfalusi'yi "hız" üzerinden yorumlar mısınız? 2'si de Galatasaray'a geldikleri dönemde ağırlaşmışlar ve belli bir yaş haddini geçmişlerdi. Popescu ile tarihin en büyük başarılarına ulaştık ve onun savunmadaki varlığıyla seviyemiz yükseldi. Ujfalusi ise belki tek sezonluk katkı oldu ama yaşadığı sakatlık olmasa en az 2 sezonu daha vardı. Skriniar da böyle bir stoper. PSG'de işler beklediği gibi gitmedi, son dönemde yaşadığı sakatlıklar oldu ama ortada kronik bir durum yok. Bu da transferi fırsat kılıyor. 29 yaşında Skriniar'ı almak da bazı şartlar dahilinde mümkün oluyor. Biz de o noktadayız. 

Danso ihtimalinden de söz edildi mesela. Mümkün olsa ben de onu daha çok isterim ama ara transferde sadece 1 futbolcu için yüklü bonservis ödeyebiliriz gibi duruyor. O isim de Mikautadze olacaktır. Lyon'un 22.5 milyon avro istediği, Galatasaray'ın 15 milyon avro'yu gözden çıkardığı konuşuluyor. Eğer futbolcu ikna edildiyse, 17-18 milyon avro'lara bu iş biter. Galatasaray'ın ihtiyacı tek transferle kapanmıyor. 1 futbolcu için bu bonservisi verdikten sonra, diğer hamleler biraz daha "kiralama" mantığı üzerine gelişir. Danso'yu transfer etmeye kalksan, onda da 20 milyon avro'lara dayanan bonservis bedeli konuşulacak. Piyasası olan, iddialı bir stoper. Davinson Sanchez / Danso tandemi muazzam bir alternatif de, yüklü bonservisi Mikautadze için harcamak isterim. Stoperi telafi edebiliyorum çünkü.

Skriniar bu noktada gayet iyi bir fırsat. 3'lü savunmanın imzası olacak. Skriniar geliyorsa, artık kesin olarak bu oyunu oynayacaksın demektir. Okan Hoca da bu kurgunun tadını aldı. Tottenham maçı da en önemli göstergesiydi. Osimhen / Mikautadze'yi forvette kullanıp, arkasına Mertens'i yazacak. Mertens yorulduğunda ise Yunus Akgün'le değişecek. Torreira / Sara orta sahası zaten kesin. Bu kurguda bek transferine gerek kalmıyor, kanatlar da bek çünkü. Jakobs döndü bir de. Jakobs'u bu arada 3'lünün sol stoperi gibi kullanabilirsiniz ve Davinson'la birlikte gerideki o aranan atletizmi sağlarlar. Skriniar da oranın şefi, bu 2'linin arkasını süpürecek. Abdülkerim Bardakcı'nın kesileceğini düşünmüyorum da, böyle bir opsiyonun oluştu. Barış Alper Yılmaz, Sallai ve Yunus Akgün gibi kanatların var, bence Jelert'i de kazanmaya başladın.

Ara transferi 2 hamleyle geçebilirsin yani. Öyle büyük değişimlere ihtiyaç yok. 4'lü savunma oynarsan, ihtiyaç sayısı artıyor. O zaman kanat ve bek transferleri de gündeme geliyor. Galatasaray'ın gol yeme sorununun da formasyonla alakalı olmadığını Kayserispor deplasmanında gördük. 3'lü savunma bana göre güçlü kurgu. 3-4-1-2'yi de gayet iyi oynadık. 3-2-3-2 de diyebiliriz bu kurguya. Kanat bekler aslında kanat gibi, hücum odaklı. Net bir stoper hamlesine ihtiyacın var, o da Skriniar işte. Geride şef gerekiyor. Mikautadze de yeni hücum jokerin. Forvet, 10 numara ve kanat oynar. Çok hareketli, oyun içi katkılı, dinamik isim. Osimhen / Icardi oynarken, Icardi'nin oyun aklı üzerinden yürüdük. Osimhen / Mikautadze ise ön alandaki pres gücünü, hareketliliği oldukça arttırıyor. Okan Hoca'nın oyun yapısında çok daha doğru forvet ikilemesi diyebiliriz. Yarın Icardi döner, Osimhen giderse de benzer yapın devam eder.

Ara transferde çok fazla sirkülasyon gerekmiyor. Hele ki işler iyi giderken. Keşke hiç transfere ihtiyaç olmasa da, maksimum 2-3 hamleyle bu süreci geçmek gerekir. Ara transferde fırsat bulmak da zor, gözüne kestirdiğin futbolcuyu almak da. Sezon devam ederken, kimse iyi futbolcusunu sana bırakmaz. Bıraksa da bu fiyat x2, x3 oluyor. Boey'i Bayern Münih'e sattığın rakam bunun iyi bir örneği. Mikautadze konusunda fırsat var, o da Lyon'un mali durumu. Bugün almasan, yazın talibi bol olacağı için transfer etmen kolay değil. Skriniar ise PSG'de forma şansı bulamıyor ve sezonun yarısı geçtiğinden, 10 milyon avro'luk maaşın 5 milyon avro'u ödendi. Kalan 5 milyon avro üzerinden de "kiralama" pazarlığı dönüyor. Futbolcuyu oynatırsın, yeniden özüne döner, bu sefer bonservisi konuşursun. Icardi'yi PSG'den nasıl tranfer ettiğimizi hatırlayın. Benzer süreç. Bence iyi fırsatlar yakaladık.