Galatasaray 2-1 Göztepe, verilen aralar ritmimizi bozuyor

Galatasaray, ritim takımı. Verilen aralar iyi gelmiyor, ivme ciddi olarak kaybediliyor. Aranın ardından Göztepe'yle oynamak şanssızlık. Düzen takımı çünkü. Atletizm ve tempoları muhteşem, geçişi kovalayıp, değerlendiriyorlar. Galatasaray değil de farklı bir takımla oynasalar, yakalayacakları geçiş imkanı çok daha artacaktı. Galatasaray savunması adına kötü bir gündü, özellikle de Davinson Sanchez için. Buna rağmen çok net imkanlar verdik diyemem. Yediğimiz gol tam bir hatalar zinciri ve geçişi cezalandırdılar. Bunu sürekliliğe dökmedik, bir şekilde durdurduk ama hücum tarafında organizasyondan olabildiğince uzaktık. Özellikle ilk yarıda hücumda top kaybı çok fazlaydı. Israrla Osimhen'e kötü orta kestik. Golü erken bulduk, sonrasında coşku güzel ama 1-1 sonrası da tamamen kaybolduk.

Göztepe, fizikli takım. Eforları yüksek ve bu enerjiyi de maçın geneline yayıyorlar. Topa hakim olup, daha sakin kalmak gerekirdi. Oyunun koş koşa dönmesi bize yaramazdı çünkü. Ara iyi gelmedi diye düşünüyorum, organizasyonsuzluk nedeni bu. Mertens, çok markajda kaldı. Barış Alper Yılmaz ve Yunus Akgün'ün de top kaybı çok. Osimhen'i de kenardan kötü ortalarla beslemeye çalıştık. 2. gole gelince, Mertens'in dokunuşu ve Yunus Akgün'ün dar açıdan ters ayağıyla bitirişi bireysel kalitedir. Bu maçı da ancak bireysel kaliteyle kazanabilirdik. Kötü oynasan da, kaliteli ayaklar seni ayakta tutuyor. 2-1 sonrası maçı öldürmek gerekirdi diyeceğim ama bugün üretmekte gerçekten zorlandık. Bu tarz maçlarda tabelaya bakar, oyunu sonrasında konuşurum. Kazanarak başlamak önemliydi. Başakşehir maçı böyle olmayacaktır. 

Galatasaray adına çok fazla bireysel performans düşüklüğü var. Davinson Sanchez'in en kötü maçıydı. Romulo onu sürükledi resmen. Abdülkerim Bardakcı'yı da kadrajda hiç göremedim mesela. Jakobs'un geride kritik müdahaleleri var. Hücumda bir şey vermedi ama savunmada sağlam durdu. Sara da orta sahayı bir anlamda tek başına oynadı, hem önde hem de geride. Hücuma bakınca da Osimhen'i besleyemedin, arkasındaki 3'lü sürekli top kaybetti. Kenar hamlelerine dönünce de, Nelsson haricinde etki alabildik diyemem. Arkada dökülürken, Nelsson orayı süpürdü. Gömüldü çünkü Galatasaray, o da sektirmedi. Gömülen takımlar adına ideal stoper zaten. Alan açılınca problem yaşamaya başlıyor. 3'lü oynasan ve savunmanın merkezinde kullanabilen belki de kazanacaksın. Bu performansı sürekli hale getirmesi lazım diyeceğim ama ayrılacak gibi görünüyor.

Göztepe'nin sertlik dozajı da yüksekti, çok iyi mücadele ettiler ama diş geçiremediler. Bu da Galatasaray kaliteli. Başka bir rakibe karşı sonucu rahatlıkla alabilirlerdi. Fizik olarak kıyasa girince, Göztepe'nin yarısı gibi duruyoruz. Buna rağmen ayakta kaldık, topa bir şekilde hakimdik ama pas kalitesi olarak belki de sezonun en kötü maçını oynadık. Böyle bir rakibe karşı, kötü oynadık dediğin günde kazanmak, üstüne de çok net pozisyonlar vermemek başarıdır. Üstelik Davinson Sanchez'in en kötü gününde. Torreira da mesela müthiş günler geçirmiyor, son dönemde düşüşte. Pas kalitesini düşüren etmenlerden biri de bu. Sara'ya çok yük bindi ve savunmada aktif oluşu, hücumundan yiyor. Göztepe maçının adamı bana sorarsanız Sara'dır, Galatasaray'ı o ayakta tuttu. Toparlarız tabii, Başakşehir maçı böyle geçmeyecek, yine söylüyorum. Ara dönüşlerinin de bizde handikabı oluyor.

4-2-3-1'in de artık işlemediğini düşünüyorum. Bu formasyon üzerinde ezber var diyoruz ama bizim kurgumuz 3'lü savunma oynamaya daha yatkın. Bu yüzden de ilk transferin stoper olması gerekiyor. Hücumda da Mertens yalnız. Icardi sakatlığı sonrası hamle lazım denirken, bitiricilikten ziyade oyun aklı ve pasörlüğü aranıyor. Okan Hoca, Icardi'yi 3-4-2-1'de Mertens'in yanında konumlandırıyordu. Daha hareketli, forvet arkası özelliği olan bir forvet transferi de şart. 3'lü savuma düzeninde bu 2 hamle işini fazlasıyla görür ama orta saha merkezine de dinamik, dripling özelliği olan bir isim şart. Bu profilde hiçbir futbolcun yok ve skoru tutarken, rakibin verdiği boşlukları değerlendirememe nedenlerinden biri bu. Orta sahaya enerji getiremiyoruz, topu öne taşıyamıyoruz. Eksikler belliyken, umarım bir an önce aksiyon alınır.