Przemyslaw Frankowski, Galatasaray'da

Morata transferi, 3'lü savunmaya geçiyoruz demekti. 3-4-1-2'yi sezon içerisinde kullandık ama Icardi'nin sezonu kapatmasının ardından yavaştan rafa kaldırmıştık. 3'lü savunma düzeninde oynamak demek, bek ve kanat oyuncularının bir potada olması anlamına geliyor. 4-2-3-1 üzerinden gidince, Galatasaray'ın bek ve kanat rotasyonu yetersiz. 3'lü savunma üzerinden gidince ise elde iyi bir rotasyon var. Herhangi bir kanat bek hamlesi yapmasan da vardı. Lemina ve Cuesta transferlerinin ardından, kanat bek için hamle yapılmasa da olur derken, Frankowski'nin adını duymamızla birlikte işler değişti. Fark yaratacak bir futbolcu her zaman ihtiyaçtır. Ara transfer dediğimiz olayın tanımı da "nokta atış" yapmak. Oturmamış veya eksik bir kadron varsa, geldiği gibi katkı verecek futbolcu kovalarsın.

Ocak ayında birçok kanat beki konuştuk. İçinde yatırım olanı da vardı, direkt katkı alabileceğin olanı da ama hiçbiri kafalarda net olarak oturmuyordu. İlk etapta 4-2-3-1 üzerinden düşündük tabii. Morata transferiyle birlikte 3'ü savunmaya geçiş hedeflenince, bek profili değişiyor. Frankowski, "kanat bekin" tanımı diyebileceğiniz bir isim. Lens forması giydiğinden bu yana en önemli kozlarından. Daha öncesinde Lens'ten daha iyi bir takıma hamle yapmasını beklerdim ama istikrarla aynı takımda devam etti. 29 yaşına geldi ve Galatasaray'ın teklifi onun için bulunmaz bir nimet. Kabul edelim ki iyi kazanacak ve böyle bir teklifi Avrupa'da bulması kolay değildi. O da bu fırsatı kaçırmak istemedi. Büyük bir transfer için treni kaçırmak üzereydi. Ligue 1'in en istikrarlı kanat beklerinden biri.

Sadece kanat bek olarak da bakmamalı. Bu sezon 4'lü savunmanın sağ beki olarak da oynadı. Tüm kariyerine bakınca, sol kanat bek olarak da çok ciddi bir maç sayısı var. Dubois'i sol bekte kullanmak gibi bir şey değil bu, direkt olarak mevkilerinden biri. 4'lü savunmaya dönersen, sağ bekin yanında, her 2 kanatta da oynayabilir. Oyununa yön katacak, ihtiyaç halinde camı kırınız tadında bir joker daha. Özellik olarak bakınca da hücum meziyeti çok yüksek. Tempolu, bir "bek" için oyun aklı ve tekniği güçlü, kanadını sürükleyebiliyor. Osimhen ve Morata, bu transferden oldukça mutlu olmalı. Sezonluk gol sayıları da iddialı. Kritik anlarda sahne alan ve maç kazandırabilen bir futbolcu. 29 yaşında, bence en iyi dönemleri ve hız olarak ne kadar düşüş yaşayacak olsa da, çok rahat 3.5 sezonu daha var.

İstikrarlı bir kere, sakatlık yaşamaz, her maç sahada. Oyun olarak bakınca belki inanılmazları yapıyor görünmez ama kötü maç da çıkarmaz. İstikrarlı, oyun içi katkısıyla seni de yükseltecek, temponu daha da harlayacak. Maliyete gelirsek, ara transferin senin adına son günlerine gelmenin faturası. Daha öncesinde bu hamleyi düşünsen başka rakamlar konuşulabilirdi. Avrupa'da transfer kapanmış, takımı futbolcuyu olmazsa olmaz görüyor. Frankowski, bu transfer için kafayı yakmasa işimiz zordu. Eğrisi doğrusuna geldi diyelim ve çok iyi bir kanat bek transferi geldi. Bu andan itibaren "bek" transferi konuşulmaz. Frankowski, Barış Alper Yılmaz, Jakobs, Sallai, Jelert ve Yunus Akgün gibi birçok opsiyon var. Frankowski sağda, Barış Alper Yılmaz da solda oynar. Her 2 kanat bek birbirini tamamlıyor ve tempo olarak ligin fazlasıyla üzerindeler. Bu dinamizmi durdurabileceklerini düşünmüyorum.