Avrupa'da oynadıkları son 10 maçta 2 galibiyet almışlar. Acun Ilıcalı bizim için diyordu ya, Real Madrid ve Manchester City'le mi oynamışlar diye. E siz kiminle oynadınız? Avrupa Ligi'nde 1 golle, zar zor 24. oldunuz, şanslı bir Anderlecht turu çektiniz, şimdi başarılı mı oluyorsunuz? Algı böyle bir şey işte. Şu tabloyu başarı olarak satıyorlar. Ne oynadı Fenerbahçe, ya da ne oynuyor? 3-4-1-2'yi oturttu deseler, bunun karşılığını nerede alıyorlar? Ligde mi? Hangi büyük maçta Fenerbahçe var mesela? Galatasaray'ı kötü durumda yakalayıp, üzerine asla gelemediler. Okan Hocam da beraberliğe razı olunca, ortaya çıkan tablo bu. Rangers oysa "keli" ne kadar güzel gösterdi. Hızlı oynayın, kapanmayın. Bunu biz de yapmadık mı, Kadıköy'de 3-1 kazanmadık mı? Şimdi o mahkum oyuna daha çok üzülüyorum ama telafisi kupada olacak. Çünkü o gün "tur" için sahada olacağız.
Fenerbahçe - Rizespor maçını hatırlayın. Rizespor, 2-0 öne geçerken böyle oynuyordu. Göztepe de 2-1 kaybettiği Fenerbahçe maçının ilk yarısında böyleydi. Rizespor maçını hakem katletti, Göztepe maçında ise 2. yarıdaki o ilk 5 dakika işi bitirdi. Fenerbahçe, hangi formasyonla oynarsa oynasın "hantal" bir takım. Rangers karşısında Oğuz Aydın ve Fred'in olmayışı mutlaka denge bozdu ama varlıklarıyla da bir şey değişmeyecekti. Rangers da öyle muhteşem bir takım değil bu arada. Cerny gibi hızlı hücumcularla, hantal Fenerbahçe savunmasının üzerine gittiler ve sonuç aldılar. Mourinho da 2. yarıda aldığı risklerle birlikte alanı iyice boşalttı ve 2'si ofsayt olsa da 5 gol yedi. 1'er cm'lik ofsaytlar olduğunu unutmayın. Hızlı ve seri hareket eden rakip hücumcular karşısında şansları yok. Planını doğru yap, üzerlerine git. Sonuç almamak imkansız.
Sen de ilk maçta Osimhen, Yunus Akgün, Barış Alper Yılmaz, Sara ve Mertens ile bunu yapmıştın. Seri hareket ettin, ısrarla yüklendin ve alanı müthiş doldurdun. Belki de bu sezon aldığın en rahat galibiyet olmuştu. Kupada uygulayacağın tarife de bu olacak. Morata gibi bir bağlantın var artık, Yunus Akgün de döndü. Arkayı yine Lemina ile süpür ama rakibin üstüne git. Fenerbahçe'nin hücumu organizasyon dahilinde mi şekil alıyor? Dzeko'nun bağlantısını kestiğin an ne yapabiliyorlar? Orta kafa gole dönüyorlar, kontrolsüz şekilde tüm hücumcuları sahaya atıyorlar ve sonuç arıyorlar. Rangers gibi takımlar da fişi rahatlıkla çekiyor. Bunu Anadolu takımlar da çözer ama güçlerinin yettiği yerde hakem izin vermiyor. Rizespor maçı örnek. Kupada Fenerbahçe'yle eşleşmemiz dezavantaj değil, avantaj. O gün rakibin fişini çekme imkanın var ve bu takımın çok fazla defosu var. Bunu da ligin ilk yarısında göstermiştin. Korkak olma, yine yüklen. Sonuç alacaksın.
Jakobs haricinde tam takımsın. Jakobs da Milli Takım arası sonrası geri döner. Hızsa hız, atletizmse atletizm. Haftada 1 maç oynuyorsun, artık yorgunluk da olmayacak. Tottenham'a karşı riskli bir 3-4-1-2 oynadık demiştik ama o gün oynanan oyunu kimse unutmadı. Sonrasında bu oyunu oynamak risk olsa da, bugün için değil. Çünkü sadece lig mücadelesi veriyorsun, burada o kalite fazlasıyla yetecek. Türkiye Kupası için de bu geçerli. Alternatifin de var artık, elin güçlü. Dilediğin hamleyi yapabilirsin yani. Zorlu bir fikstüre girsek de, gün sonunda şampiyon olarak yolu tamamlayabiliriz. İş Okan Hoca'da bitecek. Yemeyecek, içmeyecek, tesisten dışarı adım atmayacak ve lige odaklanacak. Daha önce başardığını tekrarlayacak. Galatasaray'ın iyi oyunla birlikte "ben şampiyonum" diyebilmesi lazım. Alanyaspor / Antalyaspor serisi bu noktada müthiş fırsat. Milli Takım arasına girerken bu mesajı ver. Sonrası kendiliğinden gelecektir.
En büyük avantajları Goztepe ve Rize maçlarında hak etmedikleri halde 3 puan çıkarmaları oldu sonra ligde fikstür kolaylaştı. Galatasaray da kötü yaptıkları ile işlerini kolaylaştırdı. Psikolojik üstünlüğü bu sayede aldılar. Umarım hafta sonu iyi oynarız da durumu biraz dengeleriz.
YanıtlaSilBence bir noktada yine düşüş yaşayacaklar.
Silfb bu da rakipler rakip değil :) detaya gerek yok "birazcık futbol oynayan" herkes sorun çıkarır. fb maçlarında kimse top oynamıyor ki :) rize oynadı hadi haksızlık etmeyelim.
SilOynayan rakiplere karşı da hakem jokeri devreye giriyor.
SilYazı dediğin bu kadar olmalı işte, fazlası değil :) kısa ve net.
YanıtlaSilAnlamadım :(
Silakşam 2-1 yenikken,rakibin 2 golü de ofsaytla iptal olunca tam fener yükleniyorduki..rangersın hocası orda akıllı bir hareket yaptı,hagi diye bir topçu oyuna soktu..isminin duyulması bile saraçoğlundaki havayı bir anda bozdu,derin bir sessizlik oldu,sonra bir umutsuzluk bir karabasan çöktü ve sonra da bir kontradan gol yediler ve dağıldılar..
YanıtlaSilFenerbahçe'nin noksanı belli, oraya yüklenmek gerekiyor.
Silreis doğru diyorsun da ligimizde fb'nin takılmasına müsaade etmiyorlar işte. eğer yabancı hakemler olsaydı fb ne konya deplasmanında ne de içerideki rize maçlarında mümkün değil 3 puan alamazdı. ama maalesef her sezon olduğu gibi ittirile ittirile yarışta tutuyorlar. kalan maçlarda derbi hariç puan kaybetmezler. çünkü anadolu takımlarının hakemi de yenecek güçleri yok. fb'nin max 3 ya da 4 puan kaybı yaşayacağını düşünüyorum. bu da demek oluyor ki bizim de 7-8 puan kaybı kredimiz oluyor ama şu fikstürde ve şu oyunla daha fazlasını kaybederiz gibime geliyor.
YanıtlaSilBir şekilde farkı 8'e çıkardın, ipler sende.
Silg.rangers'daki raskin , okan buruk'u andırıyordu. çok benzer tarzlar
YanıtlaSilOkan , Suat , Emre :) Üçüne de benziyor
SilAğzına sağlık çok güzel yazı olmuş. Biz bunları kendimize söyletmeyecek, bu pozisyona düşmeyecektik işte. Futbolda kazalar olur. Rigas maçı olur Malmö maçında olmaz, Kiev maçında olmaz. Bunların övünebildiği, algı oluşturabildiği tek nokta Galatasaray’ın başarısızlığı. Cidden bu pozisyona düştüğümüz anda konuşacak, kendi başarısızlıklarını kamufle edecekler. Algıya kapılmadım lakin kupanın favorilerinden olan bir takım ilk 8’e girememiş olması, skandal oyuncu değişikliklerine imza atıp tüm rakipleri maça ortak etmesi falan gülünesi bir durum. Malmö maçı mesela Jellert maçı bitirse galipsin, Kiev maçı değişiklikler zamanında gelse galipsin, Az Alkmar maçı kısıtlı kadronla kapanıp yenileceksen bile 1, 2 farkla yenilip işi İstanbul’a bırakabilirsin. İşte bunları rakibin algı oluşturmasına izin vermeden biz konuşabiliyoruz zaten. Lemina yerine Cuesta kayıt edilmesinden bahsetmiyorum bile. Okan Buruk nefret kazanmaya başladı artık çok seviyor, saygı duyuyorum ama bize Türkiye liginde şampiyonluk yaşamanın başarı olduğunu yutturmaya çalışanın da karşısında dururuz. Haftada 1 maça çıkacağız demesi, taktik idman çalışamıyorduk demesi, takıma sürekli izin vermesi tek sorunun taktiksel olmadığı kondisyonun en büyük sorun olduğunun farkında bile olmayışı bardağı taşıran damladır.
YanıtlaSilGereksiz mazeretlerin peşindeyiz, hata ediyoruz. Daha doğrusu "hoca" peşinde. Bu konuyu da sezon sonunda sıklıkla konuşacağız.
Sil