Lemina neden mi transfer edilmeliydi?

Geldik yine "senkron" konusuna. Lemina neden mi transfer edilmeliydi? Tam da bu yüzden. İlk etapta rolleri tam olarak oturtamamış olsan da, ideal olanı yakaladıktan sonra ayaklar yere sağlam basmaya başladı. Lemina ve Torreira'nın rollerini çatıştırmamak temel mesele. Doğru yerleşmek. Galatasaray, 4-2-3-1 oynamıyor. 4-3-3 ya da 4-1-4-1, artık ne dersek diyelim. Lemina, tek 6 ve yer yer stoperlerin arasına girip, orayı 3'leyen isim. Torreira ise net bir 8 numara gibi oynamakta. Torreira'nın 8 numarada hücumdaki melekelerini tartışırız ama seni hızlandırıyor. Sara da "hücum" noktasında kendini daha özgür hissediyor. Bitirememesi üzerinden eleştiriliyor ama böyle zor bir deplasmanı rahat geçiyorsan, biraz da onun seni yönlendirmesi üzerinden.

Bu hafalarda önceliğin "savunma" olur. Galatasaray'ın bu sezon temel sıkıntısı "kolay gol yemek". Maç öncesi bir istatistik vardı. Bu sezon deplasmanlarda kalemizi gole kapatma oranı, geçen sezonla kıyaslanamayacak ölçüde geride. Aşman gereken temel mesele "savunma". Bunun da yolu merkezde güçlü ve sert kalıp, topa sahip olmaktan geçiyor. Mertens'i bu dönem gereksiz şekilde unuttuk diyoruz da, maalesef 10 - 15 dakikalık dahi gücü kalmamış halde. Onun ön alan presi ve yaratıcılığını ben de arıyorum yoksa. Oraya muadil bir 10 numara koyamayacağına göre, doğal olarak 3'lü orta sahaya döneceksin. Sara ve Torreira'ya, Lemina'yı arkalarında tutarak özgürlük vereceksin.

Hücumda kaliten yüksek. Ayrıca Samsunspor karşısında bu orta saha 3'lüsü ile kısır kaldığımızı da düşünmüyorum. Galatasaray, istediği her anda pozisyon buldu ve gol atabileceğini gösterdi. Skoru rahat alıp, işi rölantide tutmak bu haftaların gerekliliği. Zor deplasman, kontrolü elden bırakamazsın. Hücumdaki yaratıcılık biraz da "Yunus Akgün" üzerinden yorumlanır. Barış Alper Yılmaz / Sallai kanatlarıyla elbette üretemezsin. Lakin yer yer 10 numara gibi oynayabilen, merkeze kayan bir Yunus Akgün ile birlikte üretmekte sorun yaşamıyorsun. 1 gol 1 asist ile fişi çekiyor. Osimhen de böylelikle çok daha rahat hareket ediyor. Hücum sorunsuz yani, oraya 1 isim daha eklemek elini daha da güçlendirmeyecek, dengeni bozacak.

Sen oyunu tut, topa sahip ol, rakibe pozisyon vermemeye devam et. Lemina, arkayı tek başına süpürüyor. Stoper tandemin güçlü, Eren Elmalı ile iyi bir sol bek yakaladın. Bu haftalar "oyunu tutmak", "gol yememek" üzerine şekillenir. Gerekirse 1-0'la geçeceksin maçları. Her şampiyonluğun hikayesinde, son haftalarda bu vardır. Galatasaray da ideal 11'i bulup, nihayet senkronu yakalamış oldu. Kaan Ayhan, sağ beke döndüğü an da ideal kadrosu budur. Son 8 haftada bu yakalanmış olsa da, bir şekilde yolda kalmayı başardık. 7 hafta kaldı, maç maç bakacaksın, hepsine ayrı hazırlık yapacaksın. Arkayı sağlam tut, hücumda açamayacağın kilit yok. Osimhen, Yunus Akgün ve Barış Alper Yılmaz 3'lüsünü hiçbir takım durduramaz. Top sende kaldığı sürece de üreten, tempoyu belirleyen, sonuca yaklaşan takım sensin.