Mertens ve Torreira'nın birlikte indiği uçağın "çehreyi" değiştirdiğini söyledim ama bir noktayı eksik bırakmışım. Abdülkerim Bardakcı'nın Galatasaray'a transferi de, Mertens ve Torreira'nın transferi kadar değerlidir. Hatta Abdülkerim Bardakcı'nın transferi için "kırılma noktası" diyelim. Bu yorumu zamanında Selçuk İnan'ın transferi için de kullanmıştım. Yine Galatasaray'ın çok kötü bitirdiği bir sezon sonrasında gerçekleşmiş transfer. İlk 11'de yerli zorunluluğunun bulunduğu ortamda, Galatasaray'a transfer olmayı tercih etmesi bizleri bir anda öne attı. Muadili yok çünkü. Zamanında Selçuk İnan da aynı etkiyi yaratmıştı ve o başarılarda eli fazlasıyla güçlendirmişti.
Abdülkerim Bardakcı'nın Fenerbahçe'ye transfer olduğunu düşünün. Galatasaray, +3'lük yerli durumu için yerine kimi yazabilirdi? Stoperleri yabancıyla geçsen, hangi mevkiye bu ayarda yerliyi alabilecektin? Zaten havuz dar. Abdülkerim Bardakcı, Konyaspor performansıyla "ben büyük takım stoperiyim" diye bağırıyordu. Sol ayaklı, geriden iyi oyun kuran, gol atabilme gibi ekstrası olan bir stoper. İyi de savunmacı. Avrupa oynadığında da, Türkiye yetiştirmesi olması elini güçlendiriyor. 2.8 milyon avro gibi çok düşük bir bonservise, bu kalitede yerliyi kadroya katabilmen büyük olaydı. Ali Koç'un "sen o kadar eder misin" çıkışı bizim için o kadar büyük bir iyilikti ki.
O kadar eder misinden daha fazlasını ettiğini de gösterdi. Geçen 3 şampiyonluğa bak, hepsinde pay sahibi. Hem iyi savunmacı, hem gol katkısı var, hem lider. Galatasaray'ın Muslera sonrası senaryosunda da belki de takımın 1. kaptanı olacak. Bugün ilk 11'de yabancı sınırsız ama hala o oynuyor. Çünkü hak ediyor. Belki daha atlet ve hızlı bir stoperi kadrona katıp, derinliği arttıracaksın ama Abdülkerim Bardakcı, bu takımın en büyük kozlarından biri olmaya devam edecek. Bugün hala muadili yok. En iyi yerli stoper kendisi. Fenerbahçe, yerli stoper yolunda ne paralar harcadı bir de bunu düşünün. Çağlar Söyüncü'nün maliyeti başı başına facia mesela. Elde katkı var mı? Samet Akaydın'lara ödenen para ya da? Yarın da Merih Demiral alınır, yine bir Abdülkerim Bardakcı olamaz.
Yabancı ne kadar sınırsız olursa olsun, iyi yerliden ödün veremezsin. Sadece Abdülkerim Bardakcı değil, elini Yunus Akgün ve Barış Alper Yılmaz da güçlü kılıyor. İlk 11'inde en az 3-4 yerli mutlaka kullanıyorsun. Kerem Aktürkoğlu da geçtiğimiz sezonlarda elini güçlendiriyordu, kenardan gelen Kaan Ayhan da aynı şekilde. Eren Elmalı'yı aldın, üzerine yabancı sol bek düşüncen doğmayacak. İyi yerli hamleleri devam etmeli. Kadroda olup da katkı alınamayan, yüzleri biraz da eskiyen yerliler var. 2-3 kaliteli yerli takviyesiyle daha, çok güçlü bir rotasyon oluşacak. Avrupa için kadro bildirirken de Türkiye ve altyapı yetiştirmesi sayısında eksik kalabiliyoruz. Bu da Avrupa'da kadro derinliği adına sorun. Şu an Türkiye sınırlarında, Abdülkerim Bardakcı ayarında bir yerli olmaması sorun.
Aynı fikirdeyim ama iyi yerli var mı acaba? Ben diğer takımlara hakim değilim. Geçen sene parlayan Oğuz Aydın'ı kaçırmamamız lazımdı. O ayarda parlayan bir yerli varsa bence hiç düşünmeden almalıyız. Türkiye'den yetişme oyuncu çok önemli. Sağ beke Sazdağı hamlesini hafife alamamak lazım. İlk 11 olmasa bile kadro için gerekli bir hamle. Eğer başka da varsa kesin alalım.
YanıtlaSilYerli yok, yabancı da Romulo işte. Yerli işi yurt dışına bakacak maalesef.
SilGökdereli Halil - Stoper rotasyonumuz zayıf. Metehan, Nelson ve Cuesta rotasyon için yeterli değiller. Bardakçıyı severim fakat sezon başında tanınmayacak kadar kötü olduğunu da unutmuyorum. İki Young Boys maçında Davinson sakat, Bardakçı ve Nelson dibe vurmuş haldeydi. Yine de Muslera batırmasa turu geçebilirdik. İşte bu sezon sinir bozucu çok şey yaşadık derken bunları kastediyorum. Yazın futbola ara verilmesi taraftarlar olarak bizim de toparlanmamızı sağlayacak.
YanıtlaSilMutlaka bir sol stoper alınacak. Atlet, hızlı bir sol stoper derinliği ciddi anlamda arttırırdı.
Sil