Trabzonspor 0-2 Galatasaray, şampiyonluğa 1 kala

Galatasaray'ın genel havasına bakınca, çok fazla "beraberlik" hali vardı. 1 puanı verseler, maça çıkmadan kabul edecek gibiydi. Maç başlangıcına bakıyorsun, pozisyonlar yakaladın ama şutlar cılızdı. Enis Destan'ın sakatlığından sonra ise iyice durulup, ilk yarının bitimine kadar momentumu Trabzonspor'a verdin. Devreye 0-0 girmek büyük şans. 1-0 geriye düşsen, 2. yarıda ister istemez vitesi açacaktın ve kupa öncesi gereksiz bir yorgunluk olacaktı. Neyse ki 2. yarıda topun kıymetini bilip, duran top kaliteni hatırlayarak kilidi açtın ve bitimi itibarıyla çok zor bir galibiyet olmadı.

Trabzonspor, topu sana bıraktı ve bulabileceğin alanı kapatmaya çalıştı. İlk yarıya bakınca, geriden Trabzonspor savunma arkasına atılan toplar iyi bir hücum planıydı. Sallai'yi o noktada iyi kullanıp, maç başında 2-3 asistlik imkan yakalattık. Ama bu plan süreklilik kazanamaz. Topa sahip olman, rakip yarı sahada kalabilirsen kıymetli. İlk yarının son 30 dakikasında rakip yarı sahada hiç etkili olamadık. Trabzonspor da kaptığı toplarla hızlı çıkıp, senin savunmada yarattığın boşluğu iyi kullandı. Momentumu kaybettikten sonra üst üste pozisyonlar buldular.

Barış Alper Yılmaz ve Yunus Akgün, ilk yarının kötü isimleri. Barış Alper Yılmaz'ın tüm tercihleri hataydı ve sürekli yerdeydi. Yunus Akgün'ü ise göremedik bile. Sara da rakip yarı sahadaki organizasyonu sağlayamayınca, geriye kalan tek hücum planı Osimhen'e atılan uzun toplar. 2. yarı ise böyle değildi. Topun kıymetini bilince, öncelikle rakibin üzerine gelmesine engel oldun. Sonrasında da baskını arttırıp, üst üste korner kullandın. Sara'nın oyun içi etkisini tartışırız ama kusursuz korner atıyor. Her korneri tehlikeliydi ve gol geliyorum diyordu. 1-0'ı bulduktan sonra gerisi kolay. Alan da açıldı ve çok daha rahat gelmeye başladın.

Morata için "gelecek sezon olmaz" demeye de gönlüm razı değil. Elimizde İspanya Milli Takım forveti var ve biz yeterince kıymetini bilmiyoruz gibi. O da Osimhen yüzünden, öyle bir forvete sahipsin. Morata, hücumda üst düzey bağlantı demek. Yeni sezonda oluşturacağın kurgu içerisinde ona da yer olabilir. Kalıp kalmamasına biraz da süreç karar verecektir. Sara / Morata değişikliği, ön alanda "finalize" yapmanı sağlayan hamleydi. Eren Elmalı'yı sol öne koymak da, hücumdaki verimliliğini arttırdı. Alan da bulmuştun, orayı dolduracak isimlere ihtiyaç oluyor. Maçı bitirmen için 2 hamle yetti. 2. yarıda oynadığın oyunla da maçı kazanmayı sonuna kadar hak ettin.

Trabzonspor'un kupayı düşünerek rotasyon uygulamasını bekliyordum. Rotasyona rağmen, ilk yarıda iyi de oynadılar. Galatasaray ise Başakşehir puan alır diye o kadar inanmış ki bu maçın hazırlığı o kadar da güçlü değilmiş. Yine de 5 dakika yetiyor, üst düzey kaliten var. Topun kıymetini bilince de ülke sınırlarında hiçbir rakibin sana karşı şansı kalmıyor. Türkiye Kupası'nda bu denli tempomuz düşük oynamayacağız. Maç başlangıcındaki baskıyı, presi mutlaka göreceğiz. Tempoyu çok yükseltmedik, yer yer de rölantiyle kazandık. Beraberliği cepte tutmak istediğin ortamdan kazanarak ayrılıyorsun ve şampiyonluk için 1 puan yetiyor.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)