Galatasaray 3-1 RC Strasbourg, Osimhen ve Icardi'yi birlikte kullanmanın planı

Sadece 4-3-3 ya da 4-2-3-1 odağının olmaması kadar güzel bir şey yok. Maç önü ilk 11'i görünce, takımı 4-3-3 gibi dizmiştim. Maçta ise 3-5-2 / 3-4-1-2 gibi dizilimleri gördük. Bu dizilimler de, Icardi geri döndüğünde onu Osimhen ile birlikte nasıl kullanırım sorusuna cevaptır. Geçen sezon da ana plan 3-4-1-2 olacaktı ama Icardi'nin sakatlığı sonrasında bundan vazgeçildi ve 4-2-3-1'e dönüldü. Sezonu ise 4-3-3'le tamamladık. 4-3-3 ve 4-2-3-1 yine cepte, 3'lü savunma formasyonları da ana plana yakın olacak. Galatasaray'ın oyuncu grubuna bakınca da, bu düzeni rahatlıkla oynarlar. Birçok futbolcu, birçok mevkide boy gösterebiliyor ve maç anında kenardan oyuncu oyuna almadan bu dönüşümleri yapabilmek büyük rahatlık.

Yunus Akgün geri döndüğünde, Eren Elmalı ile sol kanat bekte dönüşümlü kullanılabilir. Sallai / Barış Alper Yılmaz da sağ bekte devam eder. Sane'yi forvet arkasına yazarsın. Jakobs'u 3'lünün sol stoperi yapıp, merkezine atlet ve top kullanma becerisi yüksek bir stoper alırsan, sahanın her alanında baskı imkanı sana geçer. Bu sezon oynanan tüm hazırlık maçlarına bakınca, baskı kalitesinin altını çizeriz. Öyle maç başlangıçları oluyor ki ilk 20 - 25 dakikada farkı yakalarsın. Bunu hazırlık maçında uygulayabilmek değerli. Maç sabahı idman yapıyorsun, yüklemeler devam ediyor. Hiç kolay değil. Forvetsiz oynuyorsun bir de, bitirici kalitelerin sahada değil. Her koşulda golü buluyorsun, Barış Alper Yılmaz seni sürüklüyor ayrı da, düşünsenize şu maçta özellikle Osimhen varlığını.

Strasbourg karşısında Barış Alper Yılmaz & Ahmed Kutucu ile çift forvet oynayıp, onları sıklıkla savunma arkasına kaçırmaya çalıştık. Çoğunda da başarılı olduk, girilen pozisyonlar var. Topu kaptırdığın ya da alamadığın anda, önde baskıyı yapıp, rakibi çıkarmadın ve yine ürettin. İlk 20 dakikada bu maç farka gidebilirdi. Rakibin oyuna girebilmesi uzun sürdü. Bazen geride boşluk bıraktın, oyun kurmaya çalışırken de pas hataların oldu ama genel hatlarıyla bu riski zaten alıyorsun. Hazırlık maçı olmasa konsantrasyon daha farklı olacağından, o pas hatalarını yaparız diyemem. Ederson diyoruz ya, böyle bir kalecin olsa ve forvetlerini savunma arkasına sarkıtmayı denediğin ortamda gireceğin pozisyonları hayal et.

Jakobs'u 3'lü savunmanın sol stoperinde yapabileceğini göstermesi güzel. Sallai de sağ kanat bekte çok etkiliydi. Maç içinde pozisyon değişimlerini de iyi uyguluyoruz. Lemina stoperi kapatıyor, forvetlerin kanat beklerin kademesinde. Kenar stoperlerini, kanat forvet edasıyla izlediğin oluyor. Buradaki amaç sahanın her alanında baskı yapabilmek. Pres kalitemiz oldukça yüksek ve takımın eksik olduğu unutulmasın. Osimhen'i şu oyunun forvetine eklediğinde başka şeyler konuşursun. Icardi gibi bir bağlantıyla da ön alandaki aklı ortaya koyarsın. Sane de gelecek. Oluşacak atletizmi hayal edebiliyor musunuz? Sane'nin son 15 dakika hücuma getirdiği etki büyüktü. 3-4 tane çok büyük akıl koyduğu an var. Yedeklerle oynaması, son dokunuşlar ve karar alma noktasında bizi durdurdu. 

Arda Ünyay yine oyuna girdiği gibi savunmadaki etkisiyle ön plana çıktı. Attığı ters ve uzun toplar da muazzam. Bir stoperde ne ararsak onu veriyor. Hazırlık maçlarına genel manada bakınca, oldukça hazır ve fizik olarak diri bir Galatasaray var. Bunun da nedeni transfer sirkülasyonundan uzak durup, istikrarlı şekilde hareket etmek. Kafalar değişimde değil. Transfer elbette yapacaksın ama takım köklü bir değişim yaşamayacak. Geçen sezonlar bu sıkıntıyı yaşıyor ve olumsuz etkisini görüyordun. Şu istikrar ve dirilik geçen sezon olsa, Young Boys karşısında zorlanmayacaktın. Şu an ön eleme oynamamak da elbette avantaj ama asıl etmen transferde hareketlilikten uzak oluşun ve kafaların rahatlığı. Galatasaray heyecan uyandırıyor ve şu haliyle dahi rakipleriyle kıyas kabul edilmeyecek noktada.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)