Okan Buruk, futbolcu idaresi ve kriz yönetimi noktasında artık bir marka

Barış Alper Yılmaz'dan beklediğimiz özür geldi. Menajeri ile alakalı almadığı aksiyon ise kendi kariyerinin en büyük handikabı olacak. Ulaşacağı seviyeden geride kalacaksa, menajerinin "çapsızlığı" en büyük engeli. Artık bu durumu kendisi düşünecek ve bir karar verecek. Galatasaray açısından konuya bakarsak, süreci harika götürdüğümüzü düşünüyorum. Satmayacağız dedik ve bu konuda asla taviz verilmedi. Masaya büyük teklif koyulmuş olsa da, Avrupa hedefinden ödün verilmedi. Barış Alper Yılmaz'ı satmak, Avrupa hedefine ket vururdu. Öyle bir rakam gelirdi ki kayıtsız kalamazdın ama oraya da ulaşılmadı. 40 milyon avro'luk teklif büyük rakamdı, 50 milyon avro'dan taviz verilmedi.

Eskiden olsa bu satış mutlaka gerçekleşirdi. Futbolcunun dediği olurdu ve istediğimiz şartlar oluşmazdı. Bugün ise güçlü olan tarafsın, daha dirayetli duruyorsun. Masana gelen 40 milyon avro'ya hayır diyebiliyorsun. Çünkü Avrupa hedefin ve bu uğurda büyük yatırım yaptın. Osimhen, Singo, Uğurcan Çakır, Sane ve İlkay Gündoğan gibi büyük transferlerin var. Bu transferler, iskeletini koruduğun senaryoda güzel. İskeletinin de en önemli parçalarının başında Barış Alper Yılmaz geliyor. Ligde daha iyi bir yerli yok. Birçok mevkiyi alternatif altına alabiliyor, Türkiye yetiştirmesi olduğu için Avrupa'da listelerinde seni rahatlatıyor.

Osimhen'in sakatlığı neyse ki ciddi değil ama Icardi hazır değil. Osimhen'i Eyüpspor maçında izleyemeyecekken, Barış Alper Yılmaz'ın oynayacak olması elini güçlendiriyor işte. Forvet olarak onu başlatacaksın. Ligin ilk 2 haftasında forvet oynadı ve formda göründü. Keşke bu transfer muamması olmasaydı da, aynı çizgide devam edebilseydi. Şu an kendisini tekrar kanıtlaması, tabiri caizse o topu yemesi gerekiyor. Özür dilendi, herkes önüne bakacak ama ister istemez taraftarın bir kırgınlığı var. Bunu nasıl aşarız derseniz, sahada performansla. Barış Alper Yılmaz'ın performansı belirleyici olacak. İstekli olacağını düşünüyorum.

Okan Buruk, futbolcu idaresi ve kriz yönetimi noktasında artık bir marka. Barış Alper Yılmaz sürecini de mükemmel idare etti ve futbolcuyu takımda tuttu. 2 haftalık verdiği o izin "arınma "oldu diyebiliriz. Hatalar görüldü, özürler dilendi ve yolumuza bakacağız. Okan Hoca, ilk andan itibaren Barış Alper Yılmaz'ı kazanma isteğini gösterdi. Hatta o gider üzerinden doğru dürüst alternatif dahi bakılmadı. Futbolcunun satışı asla kafada yoktu. Şampiyonlar Ligi oynayacağız, önümüzde çok büyük ihtimalle Dünya Kupası da var. Kariyer hedefi olan bir futbolcu "Suudi Arabistan" der mi? Şu 2 turnuvayı müthiş geçer, Avrupa'yı hedef belirler. O zaman Galatasaray, bu transferin yolunu aralar.

Artık önümüze bakacağız. Barış Alper Yılmaz'ın sahada eski performansını göstereceğinden şüphem yok. Biz de destek olacağız. Süreç harika yönetildi ve gün sonunda futbolcu takımda tutuldu. Barış Alper Yılmaz özelinde sorunun yaşandığı için şaşkınım. Ondan beklemezdim çünkü. Elbette hata lüksü vardı ve o da bunu kullandı. Artık hataya her yok. Gerçek anlamda sezon başlıyor. Şampiyonlar Ligi'ne giriyoruz, Frankfurt gibi zor bir deplasman var önümüzde. Buradan alınacak pozitif sonuç, turnuvanın geri kalanı için gösterge olacak. Bu arenada da Barış Alper Yılmaz'ın fizik gücü, hızı, yıpratıcılığı en önemli kozlarından.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)