20 Ekim 2025 Pazartesi

Fatih Hoca ile Popescu'nun hikayesini bilirsiniz


Fatih Hoca ile Popescu'nun hikayesini bilirsiniz. Popescu, Galatasaray'daki ilk aylarında öyle bir hayal kırıklığıydı ki Fatih Hoca'nın ondan nüfus kağıdını göstermesini istediğini hatırlarız. Acaba biz gerçekten "Barcelona'nın kaptanı" Popescu'yu mu aldık diye. Bazen direkt katkı alamazsın, beklemen gerekir. Bu bekleyişi de "yıldızlar" özelinde gerçekleştirirsin. Popescu, o dönem için çok önemli stoperlerden biriydi. Galatasaray'a da muazzam katkı verdi. Sane de bugün için çok önemli bir kanat. İlk 2-3 ay performans alamayıp, ondan olmaz demek büyük haksızlıktı. En başından bu yana yazdım, beklemek gerekiyordu dedim. Hala bir şey kanıtlamadı ama Başakşehir maçıyla birlikte yola çıktı diyebiliriz.

Bazen işler kötü gider, sallanırsın ama biri sahneye çıkar ve seni ateşin içinden alır. Sane, böyle bir futbolcu. Başakşehir maçında sallandığımızı ya da işlerin kötü gittiğini düşünmüyorum ama yenen golün hemen ardından verdiği reaksiyon değerli. İlkay Gündoğan ve Sara'nın müthiş asistlerinde, önce ilk dokunuşu, akabinde bitirişiyle maçı sana kazandırdı. Burada hesabı açtı, devamı gelecektir. Sane'nin başarısız olma ihtimalini en başından bu yana görmüyordum. İstekli çünkü, aidiyet gösteriyor. Liverpool maçı onun adına vitrindi ve 1 dakika dahi süre almadı. Buna rağmen çıkıp isyan etmeden, Okan Hoca'yı övüyor. Beşiktaş maçında da aldığı süre 5 dakikaydı, orada dahi eleştirildi. Buralarda kalmadı, düşmedi.

Sane ve Zaha kıyaslamaları da fiyasko. Aynı kafa yapısında değiller. Zaha'nın Galatasaray'a transfer olduktan sonra belli ölçüde katkısı olmuştur, aklımızda kalan anları var ama genel bakınca hayal kırıklığıydı. Hayal kırıklığında temel sebep ise "kafa yapısı". Değişik bir mentali var. Crystal Palace'nin bayrak futbolcusuydu, yıldızıydı. Ama o kadardı. Sane'nin ise Manchester City, Bayern Münih ve Alman Milli Takım'ında yıldız olduğunu unutmayalım. Biri büyük takım futbolcusu, diğeri ise daha düşük hayalleri olan takımın yıldızı. Sane'nin hayal kırıklığı olmayacağını düşünmem bundandı. Zaha'ya Liverpool maçında süre vermesen, kafa olarak başka boyuta geçmişti. Sane ise kendisini Milli Takım arasında tam hazır hale getirip, katkı veriyor. Maç sonunda da Okan Hoca için çok güzel şeyler söylüyor.

Hücumda yüksek kaliten var. Sane de bunu sahaya yansıtmanın en güçlü ayaklarından. Gol kaçırır, buraya takılmayın. Çok sayıda pozisyona girecek. Dar alan becerisi üst düzey, seri rakip eksiltir. Üst düzey de oyun aklına sahiptir. Attığı kadar attırır da. İlkay Gündoğan'ın yörüngesinde, Sane'yi kazanmaya başlıyoruz. Osimhen'le birlikte kullandığımızda, etkinin katlandığını da göreceğiz. Burayı sevmesi, aidiyet göstermesi önemli. Çalışkan futbolcu, sorumsuz değil. Ailesi de geldi, kafadaki tüm soru işaretleri giderilir. Bodo maçında benzer etkisi devam eder ve Sane'nin yüzyılı da başlar. Osimhen, İlkay Gündoğan ve Sane gibi silahlara sahipsin. Sen iddia sahibi olmayacaksın da kim olacak? Okan Hoca, gün sonunda Sane sürecini de mükemmel idare etmiş oldu.

2 yorum:

  1. Hikayeler güzeldir eğlencelidir ama sonuç itibariyle hikayedir. Gerçekten yaşananlara bakmak lazım bu gerçeklik te Sane nin Haziran'da geldiğinden beri tek bir maçta etki edebilmesidir. Sonrası gelir mi? Pek sanmıyorum açıkçası. Yeni bir Ahmed Kutucu hikayesine ihtiyaç yok açıkçası, hikayelerden kafayı kaldırıp gerceklerle yüzleşmek gerekecek gün sonunda.

    YanıtlaSil
  2. Adama futbol oynaması için para ödüyoruz, yapması gerekeni 1 maçta yaptı diye de övgüler diziyoruz.

    YanıtlaSil

 

Tüm Telif Hakları Sportif Cümleler 'e Aittir © 2009 -- Blogger Tarafından Desteklenmektedir