Galatasaray 3-1 Göztepe, Icardi'yle geri döndün

Göztepe maçıyla alakalı beklentim insanların aksine "daha rahat bir galibiyet" yönündeydi. Maç skoruna ve 2. yarıda oynanan oyuna bakınca söylediğim karşılanıyor ama başlangıç farklıydı. Göztepe'nin taktiği basit ama etkili. Atlet ve hızlı futbolculara sahipler. Ligin topla en az oynayan takımı. Geriden uzun vurdukları toplarda, merkezde sekenleri toplayarak güçlü kalıyorlar. Galatasaray'da o topları en iyi alabilen isim Torreira. O da olmayınca sorun yaşanacağı barizdi ama gidişat korkulan ölçüde gerçekleşmedi. 1-0 geriye düşmene rağmen bu söylediğim geçerli. 11'e 11 devam edilseydi de bu maçın döneceğini düşünüyorum. Çünkü Galatasaray'ın kalitesi yeniden golden sonra çok net şekilde ön plana çıktı. 

Galatasaray'ın gösterdiği reaksiyonlar değerli. Yine bir Şampiyonlar Ligi geri dönüşünde, Beşiktaş'a karşı 1-0 geriye düşüp, 10 kişi kalmamıza rağmen fizik olarak üstün taraftık. Göztepe karşısında da o reaksiyon, üstelik iyi oyunla geldi. Rakibin 10 kişi kalması mutlaka etkenlerden biri ama o kırmızı da senin mücadelen neticesinde geldi. Osimhen'in forma girmeye başladığı zamanların içindeyiz. Göztepe'nin fizikli savunmacıları karşısında bariz üstündü. Osimhen'in iyi olduğu noktalarda, bu maçları kazanmak çok zor değil. İlk yarıya bakınca, belki organizasyon dahilinde pek atak gelişmedi ama baskıyı hissettirdik. Göztepe'nin yapısı "atletizm" üzerine ama büyük bir "akıl" sorunu yaşıyorlar. 10 kişi kaldıktan sonra varlık dahi gösteremediler.

2. yarıya Icardi ile çıkarken, eminim ki çoğumuzun "biz de eksik kalacağız" diye bir korkusu vardı. Icardi'nin fizik durumu son dönemde çok konuşuluyor. Mesele, Icardi'yi tek forvet oynatmakla, Osimhen'in yanında oynatmak başka şeyler. Icardi, üst düzey bir bitirici ve oyun aklı. Rakip ceza sahası içindeki gol etkisi çok yüksek. Osimhen ile ön alanda rakip savunmayla boğuşurken, Icardi çok rahat boşluklar buldu. Osimhen'in de Icardi'ye birçok servisi var. Icardi'yi tek forvet oynatsan, bu savunma arasında kaybolma riski büyüktü. Maçı çevirmek adına Icardi'yi hamle olarak düşündün ve biraz da onun iyi oyunuyla geri döndün. Bu da Icardi özelindeki olumsuz algının kırılması yönünde etkendi. Öyle ya da böyle, bu adam ligde 6. golünü attı. Takımının en golcüsü.

Sara'yı Başakşehir maçında kazanmıştın. Aynı etkide devam ediyor. Attığı şutla bulduğu gol, ondan 1.5 yıldır beklentimiz. İyi şut atan bir futbolcu, bunları istikrarlı hale getirmemesini sorguluyorduk. Hem bu golü attı, hem de oyunu iyi yönlendirdi. Yüzünü rakip kaleye döndüğünde etkisi artıyor. Ayrıca Okan Hoca'nın Lemina'yı stopere çekip, Kaan Ayhan'ı orta saha oynatması da doğru hamle. Trabzonspor maçında büyük ihtimalle tam tersi olacak ama bu maçta Lemina'yı ekonomik kılmanın yolu stopere çekmekti. Kaan Ayhan da top kullanımında etkisiyle, seni iyice rahatlattı. Eksikler üzerinden kadro daraldı görülüyor ama hala güçlü hamlelerin var. Okan Hoca da Göztepe karşısında kulübeyi mükemmel kullandı.

Zirve yarışı veren her takım, Göztepe karşısında zorlanacaktır. Yapıları ters çünkü. Seni hataya zorluyorlar. Bu maçlarda kaliten konuşmak zorunda. Topu iyi yönlendirmek zorundasın. Diğer yandan da mücadelede ayakta kalacaksın. Galatasaray, Göztepe'ye bariz üstün geldi ama zirveye oynayacak diğer takımları bilemiyorum. Galatasaray açısından bakınca, Şampiyonlar Ligi dönüşünde zor bir viraj alındı. Görece rahat geçildiğini de ekleyelim. Sara'nın yükselen futbolu, Icardi ile geri dönüşü sağlamak önemliydi. Barış Alper Yılmaz haricinde tüm performanslar yükseldi. Bir de Davinson Sanchez'in sallandığı haftalardayız ama her dönem bunları yaşar. O toparlar. Singo döndükten sonra, Sallai'yi sol önde konuşmaya başlarız.

Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;

Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.

En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)