Kötü kadro planlaması uğruna maç kaybetmekten o kadar usandım ki. Son dönem tüm kayıplarının temelinde "kadro planlaması" yatıyor. USG maçı, olmayan rotasyonuna kurban gitti. Monaco maçı da o rotasyonun darlığına. İlk 11'e bakınca ideal isimler var diyorsun ama kimi hazır değildi. Kulübeye döndüğünde ise ortada yine hamle imkanı yok. Buna rağmen yine iyi bir ilk yarı. Samsunspor maçının kopyasını izledik. Orada 2-0'lık avantajın vardı, burada devreye 0-0 girdin. Burada da en kötü ihtimalle 2-0'ı yakalayabilirdin. 2. yarıya bakınca, tamamen Monaco rüzgarı. Uğurcan Çakır ve Monaco hücumcularının berbat bitiriciliği ile ayakta kalırken, Günay Güvenç'in oyuna girerken ki konsantrasyon kaybıyla birlikte kaybettin.
2. yarının geneline bakınca, 4-5 gol de yiyebilirdin. Samsunspor maçının 2. yarısı gibi düştün ve rakibin baskısını dibine kadar yaşadın. Baskıyı yerken hamle yapamamak, bu maçı da kadro planlamasına kurban vermek demek. Rakibin baskısını kıracak hamle yapamıyorsun çünkü. Monaco, 2. yarıda Sane ile olan bağlantını kesti ve hücumunun fişini çekti. Takım zaten düştü ve İlkay Gündoğan da geri dönememeye başladı derken, merkezi kaybettin. Oyun koş koşa döndüğünde zaten şansın yoktu. İlk yarıdaki iyi görüntü, topa sahip olmanla alakalıydı. Tempoyu sen belirledin. 2. yarıda ise geride yediğin baskıdan çıkamadın, kısa çıkayım derken top kaptırdın, uzun vurayım derken de duvara çarptı döndü top.
İlk yarıda, böyle bir futbolun ardından skoru bulacaksın. Sane'nin şovunu izledik mesela, seni sürekli öne taşıdı. Barış Alper Yılmaz da kaçırdığı gole kadar benzer etkideydi ama o toptan sonra kayboldu. İlkay Gündoğan'ın hala hazır olmaması can sıkıcı, ceza sahası içinde bitirebilmesi gerekiyor. Sara'nın merkezdeki driplingleri, bek kullanımın değerliydi. Jakobs ve Sallai'yle de iyi geldin. İdeal savunma kurgunu oluşturman, seni arkada da sağlam tutuyordu. Böyle bir ilk yarının ardından skoru bulacaksın, çünkü 2. yarıda düşeceğin çok açık. Düştükten sonra hamle yapamayacağımızı da biliyorduk. Kulübede bazı isimler var, şu maçta 1 dakika dahi düşünülmez halde. Böyle kadro mühendisliği mi olur?
2. yarıda görüntü kötü ama genele bakınca şu mağlubiyete gerçekten üzülüyorum. Icardi'ye dönmek zorunda kalmak da acı verici. Direkt 10 kişisin o an. Ceza sahasında bitiriciliği ile öne çıkması gereken adam, 10 numara gibi oynamaya çalışıyor. 1-0'ın ardından topu bir şekilde getirmeyi başardık ama bu sefer de final pasları kötüydü. Yunus Akgün etki eder diye beklesek de, hazır değil işte. Bu kadar hareketlilik getirebiliyor. Elde kimse kalmadı ki. Lemina ve Singo gibi isimler, Şampiyonlar Ligi'ndeki fizik kaliteni tayin eden isimler. 2'si de yok maalesef, haliyle de Monaco'nun temposuna 2. yarıda çare bulamadın. 2'si şu maç olsa, kesin kazanmıştın. Merkezi bırakmayacaktın çünkü, atletizmin üst seviyede kalacaktı, kenardan +2 hamle yapabilme imkanı bulacaktın.
Okuyan ve yorum atacak arkadaşlar için;
Blog'daki tanıtımları da es geçmeyelim.
En azından 1 tık atarak, destek olmanızı bekliyorum :)
Bu planlama kim yada kimler tarafından yapılıyorsa istifa en büyük hizmet olacaktır. Gardi evet başarılı alırken satarken. Onun önerileri dışına çıkmayıp ona saplanıp kalmış durumdayız. Devre arası da 150 milyon harcayalım ne değişecek? Kulübeye 3 oyuncu ekleyebilirsin devre arasındaki transfer dönemi sonrasında hala yetersiz. Sene başında kadroyu yeterli hale getirip bu tarz sakatlıklar,formsuzluklar sonrası değişiklik yapacaksın. Mesela İcardi çıkart kadrodan koy yerine yenisini ama bizde durum böyle değil biz mevcudun üzerine 3 koysak yine yeterli değil. Bir planlama yok bir plan da yok. Emin olun transfer için herhangi bir çalışma da yok. Hangi mevkii eksik onu bile bilmiyorlar.
YanıtlaSilLemina ve Osimhen kadarız bu sene aksini kimse söylemesin. İkisinden biri yoksa 10 kişi gibiyiz sahada. İlkay Gündoğan kariyerinde böyle üst üste rezil 2-3 maçı var mı hiç? Ben hatırlamıyorum. City de Barça da sıkı takipçisiydim de kendisinin.
YanıtlaSilHerşey bir yana maçı falan geçelim geride kaldı kaybettik. Acil ama en acilinden Abdülrahim Albayrak göreve gelmelidir. Bu federasyonun dilinden anlayıp, onlara gerekli cevapları kendi üsluplarında verebilecek tek adamdır kendisi. Tff başkanı nezaketi kedilik, hak arayışımızı aslanlık olarak görmüş. İşte bunun gibi kendinibilmezlere karşılık verebilecek(Anladıkları dilde) tek adam Abdülrahim Albayraktır.
YanıtlaSilbunu geçen sezon da çok söylemiştim. kornerleri mertens kullanmalı diye. çünkü sara çok kötü bi korner atıcısı. içeriye balon gibi korner atılmaz. çaprazdan serbest vuruş değil bu. Alex gibi sert ve falsolu atacaksın ki vurucu da iyi vursun. twitter'da bi istatistik gördüm, doğru mu diye emin değilim ama sara bizde 65 maçında kornerlerde hiç asist yapamamış. bu süreçte 100'e yakın korner kullanmıştır herhalde
YanıtlaSil