Beni Futboldan Soğutan Maç

Futbolun adaleti yok derler gerçekten doğruymuş. Maç boyunca hücum eden, atakları yapan, pozisyona giren, hakimiyeti elinde bulunduran Galatasaray ama pozisyona girmeden kazanan Beşiktaş. Sanki Galatasaray Bülent Korkmaz dönemindeki kazandığı bedava galibiyetlerin acısını bu maçta çekti gibi. Bursasspor, Konyaspor maçlarında kazanılan pozisyonsuz maçlar vardı. Beşiktaş bu galibiyetle büyük avantaj yakalamış durumda. Sivasspor'la iki Trabzonspor'la ise üç puanlık fark var. Sivasspor gelecek hafta Galatasaray deplasmanına gelecek, Trabzonspor ise evinde Fenerbahçe ile oynayacak. Beşiktaş'ın Denizlispor deplasmanı var. Sıkıntılı gibi görünen son haftada bence mücadele Şampiyonlar Ligi için Trabzonspor ve Sivasspor arasında yaşanacak.

Maça tekrar dönersek Galatasaray Servet, Emre Güngör, Semih Kaya gibi stoperleri olmadığı için Mehmet Topal'ı stopere çekerek maça başladı. Sanctis'in de sakatlığında kaleyi Orkun devraldı. Orkun tercihi biraz şaşırtıcı Aykut neden oynamadı acaba. Sakatlığı olsa ilk 18'e alınmazdı ama ne gibi düşüncesi vardı Bülent Korkmaz'ın bilmiyorum. Galatasaray'ın eksik savunması bu maçta rakibe geçit vermedi, iyide oynadı ama yapılan iki bireysel hata mağlubiyete yol açtı. Mehmet Topal'ın yeniden ilk golde hatası büyük topa ayağını uzatmasa ofsayt oluyor. İkinci golde Yusuf'un nasıl çalım atacağı belli topa girmedi gole davetiye çıkardı. Tabi pozisyonun başında Emre Aşık'ı da unutmamak lazım. Orta sahada oyuna hakim olan Galatasaray'dı, topu en çok ayağında tutan yani oyunun hakimi Galatasaray'dı. Bunun neticesinde etkili gol pozisyonları bulundu. Birebirde Baros iki tane inanılmaz gol kaçırdı. Kewell'ın ıskaladığı boş bir pozisyon var. 

Arda sağ tarafta Kewell sol tarafta çok etkiliydi. Beşiktaş savunmasının dengesi bu sayede çok bozuldu. Kanat oyuncuları İbrahim Toraman ve İbrahim Üzülmez bu futbolcular karşısında yetersiz kaldılar. Özellikle Arda son haftaların en iyi oyununu oynadı tek başına bütün savunmayı ipe dizdi. Nonda hücumda topun Galatasaray'da kalmasını sağladı biraz daha forvet arkası gibi gözüktü Lincoln'ün işlerini yapmaya çalıştı. Baros ise bulduğu pozisyonları inanılmaz şekilde harcadı. Bülent Korkmaz dönemindeki en verimli hücum performansımızı gösterdik. Ayrıca savunma anlamında da güzel oynadık ama iki hata nelere yol açtı. Bu maç beni futboldan soğuttu desem yalan olmaz.

Delgado'nun sakatlığında oynaması beklenen Yusuf'unda hafif salatlığı olunca biraz alışılan düzen dışına çıkıldı. Ekrem Dağ sol açık gibi, Holosko sağda Tello ortada oynadı. Ekrem Dağ'dan Yusuf'un yaptığı işleri beklemek yanlış olur. Holosko'da bu maçta etkisiz olunca Beşiktaş hücumda verimsizdi. İkinci yarı Yusuf ne zaman oyuna girdi Beşiktaş gelmeye başladı. Özellikle ikinci golden sonra Beşiktaş oyunda biraz olsun dengeyi sağladı. Ekrem Dağ dikkatimi çekti bakınca öyle ekstra özellikleri yok, süper futbolcu gibi durmuyor ama her takımda lazım. Tam bir kanat oyuncusu. Sol bek, sağ bek, sol açık, sağ açık oynuyor bu maçlarda da formasının hakkını mutlaka veriyor. Beşiktaş savunması geri dönüşlerde sıkıntı yaşadı bu maçta. Galatasaray'ın hızlı hücumlarında yerleşme sorunları çektiler. Gökhan Zan kademelerde iyiydi son haftalarda yükselen performansı var. Ayrıca top Galatasaray'ın ayağında olduğu için Beşiktaş kontra atak oynar görüntü çizdi, bunlarda da başarılı olamayınca iki bireysel hatayla maçı kazandılar. Galatasaray için maçın adamı Arda, Beşiktaş için ise Yusuf diyorum.

Bu Beşiktaş mı şampiyon olacak sorusu belirdi bende. Ben Galatasaray'ın şampiyon olmadığı noktada Beşiktaş'ın olmasını canı gönülden istiyorum. Ama büyük takımlara karşı bu futbolu gösteren takım haftaya belkide şampiyon. Günler önce şampiyonu Galatasaray belirleyecek diye yazı yazmıştım. Bu gerçekleşiyorda şimdi şampiyonlar ligi vizesinide Galatasaray belirleyecek diyorum. Bursaspor'un beraberliği ile hemen hemen Avrupa Ligi'ni garantiledik. Bu demek oluyorki gelecek hafta Beşiktaş'lıyım. Şampiyon olmalarını istiyorum yani ne kadar haketmeselerde. Çocukluktan gelme birşey bu bende. Taraftarlarına bayıldım bu arada stadda harika atmosfer vardı. Adnan Polat ve Demirören arasında dostluğu gördünüz. Saha içinde hiçbir agresiflik yoktu. İşte derbi bu diyorum.