Hidayet Türkoğlu

NBA'de 9. sezonunu geçiriyor ve 9 birbirinden güzel sezon yaşamış durumda. 21 yaşında NBA'e gitti ve şu an 30 yaşında NBA'in ona kattıkları, onun ise Türkiye'ye kattığı muazzam şeyler var. NBA'de kazandığı birçok özelliğini Milli Takım'da başarıyla uyguluyor. Bizlerin NBA'de gurur kaynağı oluyor ve geceleri televizyon başına kitleyen isimlerin başında geliyor.

Hidayet Türkoğlu'nun gençliği başarılarla dolu. Daha çok küçükken ortaokullar arası Türkiye şampiyonluğu, Liseler arası Türkiye şampiyonluğu, Liseler arası Dünya şampiyonluğu ve Liseler arası Dünya ikinciliği kazandı. Ayrıca Efes Pilsen ile 19'lu yaşlarda Eurolegue'de dörtlü final yaşadı. Hemde 19 yaşında yedek oturarak falan değil takımın önemli kozlarından birisi olarak. Doğal olarak NBA'in dikkatini çekti ve Sacremanto Kings tarafından 1. tur 16. sıradan draft edilmiş oldu. Sacremanto'da 3 sezon geçirdi Hidayet. Sacremanto'nun efsane kadrosu arasında yer aldı. Yani Webber'li, Divac'lı, Peja'lı kadrosu içinde takımın önemli bir parçası oldu. Sonra San Antonio'ya takas oldu. San Antonio'da Ginobili'nin yerine ilk 5 oynadı ve uzun süre NBA'in en yüzdeli üçlük atan oyuncusu oldu. San Antonio'dan Orlando'ya geldi ve Orlando'da 5. sezonunu geçiriyor. Bu 5 sezon içinde kariyerini doruk noktasına ulaştırdı, geçen sezon MIP (en çok gelişme gösteren oyuncu) ödülünü aldı. All-Star'ın kapısından döndü ve herkesin büyük saygısını kazandı. Sezon sonunda Hidayet'in ne yapacağı belli değil FA pazarının en değerli oyuncuları arasında bulunuyor. Kendiside 30 yaşına geldiğinden geleceğini düşünerek iyi bir kontrat yapmak istiyor. Yani Orlando'nun Hedo'yu tutmak için işi çok zor olacak ve Hedo ayrılırsa Orlando'yu zor zamanlar bekliyor.

Hidayet'in pozisyonu 3 numara olmasına rağmen 1, 2, 3, 4 numaralı pozisyonları rahatlıkla oynayabiliyor. 2.08 boyunda ama birçok pozisyonda oynayabilmesi onun büyük avantajı. Orlando hücumlarını derleyen, toparlayan isim. Çoğu zaman görüyoruz oyunu Hidayet kuruyor. Bu da Hidayet'in eski lise zamanlarından kalma özelliği. Oyun kurucu gibi oynamayı o yıllarda edindi. Ayrıca Orlando maçın sıkışma anlarında, zor zamanlarında topu Hidayet'e veriyor yani hücumlar Hidayet'i arıyor. Hidayet skora belli katkıyı yapmasının yanında en önemli özelliği maçlarda 6-7 ribaund, 5-6 asisti de mutlaka yapması. Yani oyunun her yönünde var. Bu kadar geniş çaplı oyuncular her takımda yok. Orlando forması altında müthiş bir oglunluk kazandı Hidayet. D.Howard, Lewis, Nelson gibi oyuncularla oynamak onu çok geliştirdi. 30 yaşında olmasına rağmende hala oyununa birşeyler katıyor.

Ayrıca Milli Takım'ın da vazgeçilmez oyuncusu olduğu kadar lideri konumunda. Tanjeviç'in oyuncu yaklaşımlarını biliyoruz yıldız falan dinlemiyor kafasındaki kadroyu oluşturuyor. Bunun için Mehmet Okur'u da takımdan kesti. Ama bütün sorumluluğu Hidayet'in üstüne verdi. Hidayet NBA serüveni ne kadar zorlu geçerse geçsin hatta sakatlığı bulunsun yine geliyor Milli Takım'a üst düzey oynuyor. Mehmet Okur'da eleştirilen nokta buydu kendini takıma vermiyor deniliyordu. Eleştiriler haklıda Hidayet'i görünce durum orataya çıkıyor. Milli Takım kağıt üzerinde savaşçı oyunculardan kurulu. Herkes topa atlıyor, kendini paralıyor. Hidayet bile ne kadar yıldız olursa olsun bunun bilincinde. 2008'de Avrupa Şampiyonası eleme maçlarında izledik bunu. Şimdi önümüzde Avrupa Şampiyonası var ve yine en büyük kozumuz Hidayet Türkoğlu. Onun etrafında kurulacak takımla büyük başarılar kazancağımızdan hiç şüphem yok. Ayrıca 2010'da ülkemizde Dünya Şampiyonası var yine Hidayet'e büyük işler düşeceğe benziyor. Neyse Milli Takım mevzunu ayrı bir yazında uzun uzun değerlendiririz.

İşin özü şu Hidayet'in Orlando'da kazandıkları Milli Takım'a, Mill Takım'da kazandıkları ise NBA kariyerine müthiş katkı sağladı. 30 yaşına gelmesine rağmen hala birşeyler öğrenen, gelişimini sürdüren oyuncu. Bu sürede NBA'in en saygı duyulan basketbolcuları arasına girmeye başardı. Gururumuzsun Hedo diyelim.