Emre Aşık: Gerçek Bir Profesyonel

İki kere Galatasaray'dan ayrılmasına rağmen yine takıma geri dönmeyi başarmıştır. 35 yaşına gelmesine bakmayıp yönetim kendisiyle tekrar sözleşme yenilemiştir. Kadroya giremeyince sorun çıkarmayan, 20 maç oynamasa 21. maç oynadığında bütün sezon forma giymiş gibi elinden geldiğini takıma vermeye çalışan, tribünde oturduğu maçta bile kaçan pozisyonlara heyecanlanan ve hiç oturmayan futbolculardandır. Emre Aşık Fenerbahçe'de ve Beşiktaş'ta oynamasına rağmen Galatasaray'lı olduğunu hep söylemiştir. Başka takımlarda Galatasaray'a karşı oynadığında da Galatasaray'lı olduğunu unutup sahada mücadelesini göstermiştir. Emre Aşık benim en çok beğendiğim futbolculardan olmayı her zaman başarmıştır. Sahada verdiği mücadele, hırsı, azmi ile bu yaşında dahi çoğu takımın kadrosunda bulundurmak istediği futbolculardandır. 

Emre Aşık profesyonel olarak futbola Balıkesirspor'da başladı. Orada gösterdiği etkileyici performansla 1993 yılında Akdeniz Oyunlarında şampiyon olan Milli Takım kadrosunda yer aldı. Sonrasında Fenerbahçe'de 3 sene forma giydi. Maçlarda çok kart görmesinden ötürü İstanbulspor'a transfer oldu. Fenerbahçe'de oynadığı bu dönemde sanki ben Galatasaray'lıyım bu forma altında oynamak istemediği için hırçınlaştığını söyleyenler var. Tabi bu işin şakası. İstanbulspor'da gösterdiği başarılı futbolun ardından 2000 yılında Galatasaray'a transfer oldu ve 3 sezon Galatasaray formasını giydi. 2001 - 2002 sezonunda Bülent Korkmaz'la birlikte savunmada müthiş ikili oldular. Emre Aşık o sezonda profesyonelliği ve futbolda öğrendiği çoğu şeyi Bülent Korkmaz sayesinde öğrendim demiştir. Fatih Terim'in gelişiyle kadroda fazla forma şansı bulamadı ve sözleşmesinin bitmesinin ardından Beşiktaş yolunu tuttu. Beşiktaş'ta birbirinden sorunlu 3 sezon forma giydi. Hatta son senesi takımla idmanlara bile çıkmıyordu. Emre Aşık'a yine Galatasaray sahip çıktı ve 2006 yılında transfer etti. Song'un Afrika Uluslar Kupasına gittiği zamanlarda Emre Aşık bir yıl futbol oynamamasına rağmen şans bulunca neler yapabileceğini göstermişti. Gerets'in ayrılmasından sonra Kalli kendisini takımda istemedi ve Ankaraspor'a kiralık olarak gitti. Burada gösterdiği başarılı futbolla Euro 2008 kadrosunda yer aldı. Euro 2008 sonrasında Galatasaray'a geri döndü ve hala Galatasaray'da forma giymektedir. Kendisiylede bir yıllık daha sözleşme imzalanmıştır.

Emre Aşık'ın en sevdiğim özelliği 35 yaşında ama 25'lik gençler gibi futbol oynayabiliyor. O kadar müthiş profesyonelki kendine bakıyor, yaşantısına dikkat ediyor. Röportajlarında da 2-3 yıl daha futbol oynayabileceğini söyledi. Bu formunu koruyabilirse bencede oynayabilir. Sahadaki hırsı bazen onun için kötü sonuçlara yol açabiliyor. Gereksiz kartlar görebiliyor yada bazen inanılmaz hatalarda yapabiliyor. Hava toplarında her zaman hakim oldu, birebir de çok etkili olmasada ikili mücadelelerde bu yaşta bile ayakta kalmayı başarmıştır. Emre Aşık üst düzey stoper olmayabilir hataları elbette yapıyor ama formasının hakkınıda mutlaka veriyor. Oynamış, oynamamış onun için problem değil sorun asla çıkarmaz ve takımının başarısı için elinden geleni yapar. Geçen sezon gördük bir çok sakat vermemize rağmen Emre Aşık aralarında en dayanıklı oyuncu çıktı. Konyaspor maçında 85 dakika sakat sakat oynadı banamısın demedi. En olmadık, kritik maçlarda forma verdik sanki bütün sezon oynamış gibi performanslar gösterdi. Beni Fenerbahçe, Beşiktaş geçmişi asla ilgilendirmiyor 35 yaşına da gelse Galatasaray'da canını dişine takıyor mu bence takıyor. Benim için önemli nokta budur.

Aynı durumu Milli Takım içinde geçerli. 1995 yılında İsveç'le oynanan eleme maçında Emre Aşık Milli Takım'la alakası olmamasına rağmen Milli Takım'a çağrıldı ve K.Anderson'a yaptığı savunma ile dikkati çekti. Sonrasında yine Milli Takım'dan uzak kaldı ama Euro 2008'de kadroya alınınca yaptıklarını gördük. Emre Aşık'ın oynayıp oynamaması önemli değil alın kadronuzda mutlaka bulundurun. İyiki Galatasaray'dasın diyorum, seni izlemektende büyük gurur duyuyorum. Rijkaard'la birlikte neler yapacağınıda merakla bekliyorum.