Bir söz vardır futbolcular gelip geçici ama camialar bakidir diye. Edu gibi birçok futbolcunun kaderi de bu aslında. Takımın değişmez oyuncusuyken bir sakatlık geçiriyorsun ve kulübün seninle yolları ayırıyor. Burada kimse Fenerbahçe'yi suçlayamaz çünkü yapılması gereken bu. Avrupa Ligi ve ligde önemli karşılaşmalara çıkacaksın ve o bölgede futbolcu ihtiyacın olduğundan Edu'dan vazgeçmek durumundaydılar. Edu'yu İstanbul'a getirdiler gerekli kontrolleri yaptılar baktılar ki iyileşmesi zaman alacak bu süreyide kaybetmemek adına Edu ile yollar ayrıldı. Fenerbahçe'de oynadığı sürede çok başarılı oldu, partneri Lugano'nun aksine sakin tavırlarıyla, kontröllü futboluyla, rakip takım taraftarlarına göre ise kendi kalesine attığı gollerle nam saldı. Yinede kimse Edu'ya kötü futbolcu diyememizdi bu bakımdan ayrılmasına bir bakıma üzüldüm. Çünkü onun yerine transfer edildi diye düşündüğüm Bilica Edu'dan daha iyi bir futbolcu değil. Kaderi birazda Luciano'ya benzedi. O da sakatlanmıştı ve sözleşmesini dondurup defansa Edu ve Lugano transfer edilmişti.
Burada konu Fenerbahçe olduğu için söylüyorum yoksa çoğu kulübümüzde bu durumlarla karşılaşıyoruz Edu ile ayrılırken yollar böyle ayrılmayabilirdi. Real Madrid'de Michel Salgado'nun vedasını hepimiz gördük. Aynı şekilde Fenerbahçe'nin içeride oynadığı maçta Edu'yu çağırırsın, taraftarlara alkışlattırırsın, plaket tarzı birşey verirsin ve öyle uğurlarsın. Edu yaptığı açıklamalarda Aziz Yıldırım'a ulaşamadığını belirtmiş. Başkanın bu konuya duyarsız kalmasıda çok şaşırtıcı bir durum. Edu ile en azından bir kere görüşmesi ve durumu anlatması gerekiyordu. Avrupa'da bu işleri genelde futbol şubesi yapar ve halleder (Fenerbahçe'de de bu olmuştur) ama Aziz Yıldırım'la görüşmek istediğinde de başkanın kapıları kapatması gerekmiyordu. Edu yinede Fenerbahçe'liyim diyorsa bu açıklamaları yapmadan gitmesi aslında en yakışık olanıydı. Yabancı futbolcuların geneli de biraz böyle fazla profesyonel oluyorlar. Giderken ülkemizde ki diğer kulüplerede açık kapı bırakmış ayrıca hakkını Fifa'da aracağını belirtmiş. Parasını alamadığını söylüyor eğer gerçekten öyleyse Aragones'te olduğu gibi Fenerbahçe Fifa'da yeni bir cephe açacak. Appiah'ta hastalandığında Fenerbahçe'den kimsenin kendisiyle görüşmediğini belirtmişti. Yani anlayacağınız bu konu ile ilgili iki farklı temel düşünce var ve hangisine inanacağıma şaşırdım. Bu yüzden hiçbirini düşünmeyip hoşçakal Edu diyorum.
Bir söz vardır futbolcular gelip geçici ama camialar bakidir diye. Edu gibi birçok futbolcunun kaderi de bu aslında. Takımın değişmez oyuncusuyken bir sakatlık geçiriyorsun ve kulübün seninle yolları ayırıyor. Burada kimse Fenerbahçe'yi suçlayamaz çünkü yapılması gereken bu. Avrupa Ligi ve ligde önemli karşılaşmalara çıkacaksın ve o bölgede futbolcu ihtiyacın olduğundan Edu'dan vazgeçmek durumundaydılar. Edu'yu İstanbul'a getirdiler gerekli kontrolleri yaptılar baktılar ki iyileşmesi zaman alacak bu süreyide kaybetmemek adına Edu ile yollar ayrıldı. Fenerbahçe'de oynadığı sürede çok başarılı oldu, partneri Lugano'nun aksine sakin tavırlarıyla, kontröllü futboluyla, rakip takım taraftarlarına göre ise kendi kalesine attığı gollerle nam saldı. Yinede kimse Edu'ya kötü futbolcu diyememizdi bu bakımdan ayrılmasına bir bakıma üzüldüm. Çünkü onun yerine transfer edildi diye düşündüğüm Bilica Edu'dan daha iyi bir futbolcu değil. Kaderi birazda Luciano'ya benzedi. O da sakatlanmıştı ve sözleşmesini dondurup defansa Edu ve Lugano transfer edilmişti.
Burada konu Fenerbahçe olduğu için söylüyorum yoksa çoğu kulübümüzde bu durumlarla karşılaşıyoruz Edu ile ayrılırken yollar böyle ayrılmayabilirdi. Real Madrid'de Michel Salgado'nun vedasını hepimiz gördük. Aynı şekilde Fenerbahçe'nin içeride oynadığı maçta Edu'yu çağırırsın, taraftarlara alkışlattırırsın, plaket tarzı birşey verirsin ve öyle uğurlarsın. Edu yaptığı açıklamalarda Aziz Yıldırım'a ulaşamadığını belirtmiş. Başkanın bu konuya duyarsız kalmasıda çok şaşırtıcı bir durum. Edu ile en azından bir kere görüşmesi ve durumu anlatması gerekiyordu. Avrupa'da bu işleri genelde futbol şubesi yapar ve halleder (Fenerbahçe'de de bu olmuştur) ama Aziz Yıldırım'la görüşmek istediğinde de başkanın kapıları kapatması gerekmiyordu. Edu yinede Fenerbahçe'liyim diyorsa bu açıklamaları yapmadan gitmesi aslında en yakışık olanıydı. Yabancı futbolcuların geneli de biraz böyle fazla profesyonel oluyorlar. Giderken ülkemizde ki diğer kulüplerede açık kapı bırakmış ayrıca hakkını Fifa'da aracağını belirtmiş. Parasını alamadığını söylüyor eğer gerçekten öyleyse Aragones'te olduğu gibi Fenerbahçe Fifa'da yeni bir cephe açacak. Appiah'ta hastalandığında Fenerbahçe'den kimsenin kendisiyle görüşmediğini belirtmişti. Yani anlayacağınız bu konu ile ilgili iki farklı temel düşünce var ve hangisine inanacağıma şaşırdım. Bu yüzden hiçbirini düşünmeyip hoşçakal Edu diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder