Avrupa Ligi eleme maçları, zorlu Gaziantepspor deplasmanı hafta içi Milli Takım arası derken Galatasaray'lı futbolcuları bu sıcak havada fazla yıpratmamak lazımdı. Rijkaard'da elindeki geniş kadroya güvenerek savunma hattını komple değiştirerek maça başladı. Sezon içinde de kadroya değişiklikler yapacağını ve bütün futbolcularını kullanacağının işaretlerini verdi. Bazı kesimler tarafından sürekli Galatasaray'ın iyi bir stopere daha ihtiyacı olduğu vurgulandı. Topu geriden başlatan, oyun kurabilen bir futbolcu ihtiyacından bahsedildi. Ben buna katılmadığımı zaten söyledim. Tamam total futbol oynayacağız, hızlı oynayacağız ama total futbolda kendi içinde evrim geçirebilir ve takımlara uygun modere edilebilir. Rijkaard'da Galatasaray'da bence bunu deniyor. 4-3-3 oynuyor ama Barcelona'da ki 4-3-3 gibi değil. Ayrıca hücum ederken aynı sistemde kalmayıp maç içinde birçok sistemi deniyebiliyor. Bu tam olarak oturmadı Galatasaray'da bazı şeyler hala eksik. Ama zamanla takım daha da oturacak, pas trafiği artacak, Elano gibi futbolcularında takıma girmesiyle çok farklı bir Galatasaray izleyeceğiz.
Sabri - Servet - Gökhan - Hakan Balta savunma dörtlüsünü komple değiştirildiğini gördük. Bu dört futbolcuda Milli Takım'da oynadı Sabri hariç üç futbolcumuzda Milli Takım'ın ilk 11'inin değişmez isimleri durumunda. Galatasaray'ın yedeklerine baktığımızda Emre Güngör ve Emre Aşık gibi iki Milli stoper daha görüyoruz. Bu maçta izledik Servet ve Gökhan oynamıyor yerlerine oynayan bu ikilide maçı sıfır hatayla tamamlıyorlar. Ayrıca çok sağlam görüntü çizdiler. Emre Aşık'ın topa ilk müdaheleleri, Emre Güngör'ün topu ayağında tutuşu o dediğimiz pas alış verişindeki olumlu futbolu çok güzeldi. Maçın ilk yarısında sol kanatta Volkan Yaman'ın önünde Kewell oynayınca biraz sıkıntı yaşadık. Kewell; Keita'ya oranla kendi kanatında çok ağır kalıyor. Arkasında da Volkan Yaman gibi başka ağır futbolcu oynayınca o kanatı fazla işletemedik. Rijkaard bunun da çözümünü Kewell'ı ortaya Arda'yı sola çekerek buldu. Bu dönüşümle birlikte ikinci yarıda da sol kanattan etkili ataklarımız başladı. Uğur Uçar'ı sağlıklı biçimde ilk 11'de izlemek çok güzel bir gelişme. Henüz yüzde 70'im hazır diyordu, kendini mutlaka bulacaktır. Bana sorarsanız Galatasaray'ın sağ bek transferine de ihtiyacı yok. Uğur ve Sabri hatta Emre Güngör'de orada denenebilir sağ tarafı kontrol altında tutacaklardır.
Sık maçların yorgunluğumu, sıcak hava mı vurdu bilmiyorum ama Galatasaray ilk yarıya tutuk başladı. Yine topu ayağında tutan, oyunu yönlendiren Galatasaray'dı ama maça fazla asılmadılar. Denizlispor komple kapanarak bulacakları kontralarla maçı çevirmeyi denedi. Bütün maça baktığımızda da zaten bir pozisyonları var onda da golü buldular. Galatasaray savunmasının anlık bir hatası gole neden oldu. Bunun dışında yedeklerimizde savunmayı çok iyi yaptı, orta saha ile uyumlu gözüktüler. İlk yarıyı geride kapatacakken Kewell'ın penaltısıyla herkes derin bir oh çekti. Çünkü ikinci yarıya berabere başlamakla yenik başlamak arasında çok fazla fark var. Yenik psikolojisini üstümüzden atmak çok önemliydi. Galatasaray ikinci yarıya daha çok asıldı Arda sol kanata, Hakan Balta'da sol beke geçince sağ tarafta olduğu gibi sol kanatta çok etkili oldu ve Galatasaray hücumda da çok verimli oldu. Denizlispor bu hücum varyasyonları karşısında birşey yapamadı, savunmalarının beli kırıldı Galatasaray sonuca gitmesini bildi. Penaltılara sanırım kimse penaltı değildi diyemez. Hakemde gayet güzel maç yönetti diyorum.
Maçın adamı kim diye sorarsanız tabiki Kader Keita diyeceğim. Maçın başında sonuna kadar sağ kanatı resmen felç etti. Keita çok hareketli ve hızlı bir futbolcu. Durdurulması güç olduğu gibi nerede ne yapacağı da belli olmuyor. Sisteme daha da oturmasıyla beraber bu sezonun flaş ismi olacağını düşünüyorum. Arda'nın futbolundan çok babacan hareketlerini çok beğendim. Kaptan olmaya iyice alışmış penaltıyı Kewell atacak demesinden bile Arda'nın evriminin son sürecine girdiğini anlamak mümkün. Mustafa Sarp hakkında da birşeyler söylemek gerekiyor, transfer olduğunda çoğumuz gereksiz bulduk ama harika bir rotasyon futbolcusu olduğunu kanıtladı. Futbolun hamalları derler ya (her takıma lazım) gerçekten öyle bir futbolcu. Rakibe basıyor, savunma kanadında var, hücumda iş görmeye çalışıyor, çok koşuyor anlayacağınız her tarafta Mustafa Sarp var. Maç içinde ismini fazla duymuyoruz ama ben futbolunu çok yararlı görüyorum.Denizlispor; Fenerbahçe maçında daha ofansif görüntü çizmişti ama hücumda fazla etkili olamamıştı. Maçın ikinci yarısında tam toparlanıyorum falan derken ışık skandalıyla işleri bitmişti. Bu maçta ise defansif bir anlayış besimsediler. Oyunun hakimiyeti Galatasaray'da olduğundan kontralarla pozisyon üretmeyi tercih ettiler ve attıkları golde biraz böyle oldu. Galatasaray savunması mükemmel iş yaptığından da başka pozisyon bulamadılar. Denizlispor biraz sistem karmaşası yaşıyor. Bazı futbolcular mevkilerinin dışında deneniyorlar. Şu görüntüleriyle küme düşmeye aday gözüküyorlar ama sezon uzun. Galatasaray ise bu farklı galibiyetle hem moral buldu hemde 2'de 2 ile sezona iyi başladı. Sezona nasıl başlarsan öyle gidermiş. Dediğim gibi benim gözümde bu sezonun şampiyon adayları Galatasaray ve Fenerbahçe'dir. Galatasaray'da Elano'nun da takıma katılımıyla gerçek anlamda 4-3-3 oynanmaya başlayacak ve güzel futbol izleyeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder