Dünya Atletizm Şampiyonasını en çok Usain Bolt ve Tyson Gay çekişmesini merak ettiğim için bekliyordum. Usain Bolt 100, 200 metrenin mutlak favorisiydi ama Tyson Gay'in de performansı gelecek olası Dünya rekorlarını geliştirecekti. 100 metre yarışında öyle de oldu Tyson Gay'in 9.71'i bir bakıma Usain Bolt'un 9.58 yapmasına yardımcı oldu. 200 metre yarışından sakatlığı yüzünden Tyson Gay çekildiğini açıklayınca Bolt bir anda rakipsiz kaldı ve rekor kıracağını düşünmedim. 200 metre elemelerinde de rekor kıracağının izlenimini vermiyordu. Daha çok 100 metrenin verdiği yorgunluğun ifadesi vardı. 2008 Pekin'de Usain Bolt Michael Johnson'un kırılamaz dedikleri rekorunu 19.30 ile yerle bir etmişti. Berlin'de ki 200 metre finaline gelirsek Bolt'un herhangi bir rakibi yoktu. Merak edilen nokta Dünya rekoru kırıp kıramayacağı üzerineydi. Araştırmalar Bolt'un koşu mesafelerini esas alarak bu yarışta 19.20 gibi bir derece yapabileceği yönündeydi. Nitekim öyle de oldu Bolt çok ciddi biçimde 19.19 koşarak Dünya rekorunu kırdı. 100 metreye neyse dedim ama 200 metredeki bu performansını görünce bende Bolt'un artık geçilemeyeceğini anladım. İnanılmaz bir fark yaptı, kendisini zorlayan da bir rakip olmamasına rağmen ciddiyetini korudu. 200 metre finalinde karşısında Tyson Gay falan olsaydı bu rekor eminim 19.00'ın altına inebilirdi ve büyük ihtimallede inecek. Artık 100 metre için 9.40, 200 metre için ise 19.00'ın altı bir derece konuşuluyor. İşte Bolt'un Atletizmi getirdiği nokta budur.
Atletizm Şampiyonalarında sırıkla atlama, yüksek atlama, uzun atlama, disk atma, cirit atma gibi dallar koşu dallarına göre daha az ilgi görür. Şahsen ben Atletizmi çok seven birisi olarak yukarıda saydığım branşlara fazla ilgi göstermem. Ama sırıkla atlamada Isinbayeva, yüksek atlama için ise Vlasic'e izlenesi atletler diyorum. Bu iki sporcununda bir albenisi var ve bu dalları sevmeyen sporseverleri bile ekran başına getiriyorlar. Bu sezon Isinbayeva'nın yaşadığını Vlasic geçen sezon yaşamıştı. Pekin'de altın madalyayı kaçırmıştı ve artık geçilmeye başlamıştı. Berlin'de ise Vlasic kaybettiği itibarını geri getirmek istiyordu. Yüksek atlama finali Vlasic ile Ariane Friedrich arasında geçti diyebiliriz. Gümüş madalyayı Anna Chicherova almasına rağmen Vlasic ve Friedrich'i daha çok konuştuk. Friedrich altın madalya için 2.04'ü pas geçti ve 2.06'da da başarılı olamayınca bronzda kaldı. Vlasic ise 2.04 ile altın madalyayı kazanarak bir bakıma itibarını kurtardı. Vlasic'in Dünya rekorunu kırarken Friedrich'in ona tempo tutması, tribünleri ateşlemesi falan gerçekten çok güzel görüntülerdi. Güzel bir yüksek atlama finali izledik diyebilirim.
Dünya Atletizm Şampiyonasını en çok Usain Bolt ve Tyson Gay çekişmesini merak ettiğim için bekliyordum. Usain Bolt 100, 200 metrenin mutlak favorisiydi ama Tyson Gay'in de performansı gelecek olası Dünya rekorlarını geliştirecekti. 100 metre yarışında öyle de oldu Tyson Gay'in 9.71'i bir bakıma Usain Bolt'un 9.58 yapmasına yardımcı oldu. 200 metre yarışından sakatlığı yüzünden Tyson Gay çekildiğini açıklayınca Bolt bir anda rakipsiz kaldı ve rekor kıracağını düşünmedim. 200 metre elemelerinde de rekor kıracağının izlenimini vermiyordu. Daha çok 100 metrenin verdiği yorgunluğun ifadesi vardı. 2008 Pekin'de Usain Bolt Michael Johnson'un kırılamaz dedikleri rekorunu 19.30 ile yerle bir etmişti. Berlin'de ki 200 metre finaline gelirsek Bolt'un herhangi bir rakibi yoktu. Merak edilen nokta Dünya rekoru kırıp kıramayacağı üzerineydi. Araştırmalar Bolt'un koşu mesafelerini esas alarak bu yarışta 19.20 gibi bir derece yapabileceği yönündeydi. Nitekim öyle de oldu Bolt çok ciddi biçimde 19.19 koşarak Dünya rekorunu kırdı. 100 metreye neyse dedim ama 200 metredeki bu performansını görünce bende Bolt'un artık geçilemeyeceğini anladım. İnanılmaz bir fark yaptı, kendisini zorlayan da bir rakip olmamasına rağmen ciddiyetini korudu. 200 metre finalinde karşısında Tyson Gay falan olsaydı bu rekor eminim 19.00'ın altına inebilirdi ve büyük ihtimallede inecek. Artık 100 metre için 9.40, 200 metre için ise 19.00'ın altı bir derece konuşuluyor. İşte Bolt'un Atletizmi getirdiği nokta budur.
Atletizm Şampiyonalarında sırıkla atlama, yüksek atlama, uzun atlama, disk atma, cirit atma gibi dallar koşu dallarına göre daha az ilgi görür. Şahsen ben Atletizmi çok seven birisi olarak yukarıda saydığım branşlara fazla ilgi göstermem. Ama sırıkla atlamada Isinbayeva, yüksek atlama için ise Vlasic'e izlenesi atletler diyorum. Bu iki sporcununda bir albenisi var ve bu dalları sevmeyen sporseverleri bile ekran başına getiriyorlar. Bu sezon Isinbayeva'nın yaşadığını Vlasic geçen sezon yaşamıştı. Pekin'de altın madalyayı kaçırmıştı ve artık geçilmeye başlamıştı. Berlin'de ise Vlasic kaybettiği itibarını geri getirmek istiyordu. Yüksek atlama finali Vlasic ile Ariane Friedrich arasında geçti diyebiliriz. Gümüş madalyayı Anna Chicherova almasına rağmen Vlasic ve Friedrich'i daha çok konuştuk. Friedrich altın madalya için 2.04'ü pas geçti ve 2.06'da da başarılı olamayınca bronzda kaldı. Vlasic ise 2.04 ile altın madalyayı kazanarak bir bakıma itibarını kurtardı. Vlasic'in Dünya rekorunu kırarken Friedrich'in ona tempo tutması, tribünleri ateşlemesi falan gerçekten çok güzel görüntülerdi. Güzel bir yüksek atlama finali izledik diyebilirim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder