Pek sevmem aslında bu tarz sıralamaları, anketleri. Yazma taraftarıda değilimdir fakat bu konu önemli. Bakın bu sıralamayı nereye bağlayacağım ben birazdan. Galatasaray Iffhs yani Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun 1 Eylül 2008 ile 31 Ağustos 2009 tarihleri arasındaki maçları baz alarak yaptığı aylık değerlendirmede UEFA Avrupa Ligi ve ligde fırtına gibi esen Galatasaray, 216 puana ulaşarak sıralamada önemli bir sıçrama yaptı. 36 sıra birden yükselmişiz 2 aylık süre zarfı içerisinde. Çok gurur okşayıcı bir durum tabiki bu. Ama daha önemlisi Galatasaray'daki ciddi sıçramanında bir ispatı ve göstergesi. Sıralamaya buradan ulaşabilirsiniz.
Gelelim bu sıralamanın Sportif Cümleler'e düşme nedenine. Galatasaray geçen seneden bir yapılanma içine girmişti. Haldun Üstünel'in üstlendiği transfer konusu geçen sene takıma Harry Kewell'ı, Milan Baros'u ve Fernando Meira'yı takıma kazandırmıştı. El sıkışınca Meira'yı gönderdik ama Baros & Kewell ikilisi yanımıza kâr kaldı. Bu sene ise başta Rijkaard ve Neeskens olmak üzere, Keita, Elano, Gökhan Zan ve Mustafa Sarp kadroya katıldı. Caner, Ufuk, Serdar gibi isimleri saymıyorum bile.. Bu yapılanma sürecinin ikinci halkası birinci halkaya göre şüphesiz daha güçlüydü ve bunun en büyük sebebi Rijkaard & Neeskens ikilisi aslında daha çokta Neeskens'ti. Çünkü takım derli toplu bir görüntü çizmeye, güçlenmeye ve dahada önemlisi gücünü 90 dakikaya yaymaya, oynadığı her maçı domine etmeye başladı. Galatasaray'daki bu kabuk değişimi, rotasyon, yeni sistem veya maya artık her nasıl tasvir ediyorsanız işte o tuttu. Müthiş işler yapılmaya başlandı.
Ligde ve Avrupa'da henüz mağlubiyet yok (maşallah diyelim). Tobol ve Tallinn deplasman beraberlikleri dışında da puan kaybı yok. Ayrıca maç başına 3.5 gibi bir gol ortalaması ile oynuyor. Hem kapalı ve savunma yapan takımlara karşı hemde açık oynayan takımlara karşı hiç zorlanmadan oyunu çözebilme ve sonuca gidebilme özelliklerini de barındırıyor. 2 aydaki bu hızlı değişim, neredeyse her futbolcunun yeni sisteme ve rotasyona bu kadar çabuk uyum sağlaması ve en önemlisi takımın yedek kulübesinin adını aslar kulübesi olarak değişmesi Galatasaray'ın bu sıçrayışı yapmasının en önemli nedenlerinden yalnızca 3 tanesi. Geçen seneki turuncu forma kehaneti bu seneyede mor forma kehaneti olarak geçti nerdeyse. Tabiri caizse mor formayla oynadığımız her maçta rakipleri "mor"arttık :) İşte bütün bu gelişimin mimarı olan herkese teşekkürler. Galatasaray daha şimdiden ilk 10'u zorlamaya başladı. Daha bunun Avrupa Ligi çeyrek finali var, yarı finali var, finali var, kupası var.. Hayaller kurmaya başladık yine. Hayatta hayallerle güzel ama değil mi? Yürüyedur Galatasaray'ım!
Kulüpler sıralamasında Galatasaray'ı yazdık ülkeler sıralamasında Milli Takımı es geçersek ayıp olacak. Ülkeler sıralamasının zirvesinde yine yeniden Brezilya'yı görüyoruz. İspanya'nın Avrupa Şampiyonluğunun ardından zirveyi İspanyollara kaptırmışlardı. Yaz başında oynanan Konfederasyon Kupası şampiyonluğu Brezilya'ya yeniden zirvenin yolunu açtı. Dünya sıralamasında Brezilya birinci olurken ikiniciliğe İspanya milli takımı, üçüncülüğe ise Hollanda milli takımı yerleşti. En son açıklanan sıralamada Milli Takımımız 28. sıradaydı. Son sıralamada ise 826 puanla bir basamak yükselerek 27. sıradaki yerimizi aldık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder