Haftanın en önemli maçı şüphesiz Arsenal ile Manchester City arasındaki maçtı. Arsenal'in Arshavin'in yokluğunda, Manchester City'nin ise Tevez'in yokluğunda ne yapacağı merakla bekleniyordu. Ayrıca Arsenal'den City'ye transfer olan Adebayor'un performansının nasıl olacağı bu maçın önemini biraz daha arttırıyordu. Manchester City antipatim olduğu için bu maçta Arsenal tarafındaydım (aslına bakarsanız Arsenal'i de çok sevmem). Maça dönecek olursak mutlak bir City üstünlüğü vardı maçta. Bu üstünlüğünde en büyük sebebi Adebayor'du. Müthiş hazırlanmış maça mental olarak. Takımı tek başına sırtladı dersek yanlış olmaz. Maçın gollerini Manchester City adına 20. dakikada Almunia kendi kalesine, 74. dakikada Bellamy, 80. dakikada Adebayor ve 84. dakikada S.Wright-Phillips atarken, Arsenal'in gollerini 62. dakikada Van Persie ve 88. dakikada Rosicky kaydetti. Manchester City bu maçla oynadığı 4 maçın 4'ünü de kazanarak yoluna kayıpsız devam ediyor. Arsenal'inse bu 4. maçta 2. mağlubiyeti.
Liverpool bu hafta ligin yeni ekiplerinden Burnley ile karşılaştı. Bordo mavili takım Premier Lig tarihinin en küçük nüfuslu takımı olma özelliğini elinde bulunduruyor. Bu maça gelene kadar oynadıkları 4 maçın 2'sini kazanmış, 2'sini kaybetmişti. Burnley'in en dikkat çekici özelliği iç saha maçlarında müthiş oynamaları. Fakat Liverpool gibi kuvvetli deplasmanlara gidince biraz dağılıyorlar açıkçası. Dünkü maçta da böyle oldu. Liverpool Anfield Road'da konuk ettiği Burnley'e acımadı tam 4 gol birden attı. Liverpool'a galibiyeti getiren golleri 27., 61. ve 82. dakikalarda Yossi Benayoun ile 41. dakikada Dirk Kuyt kaydetti. Liverpool'un İsrailli oyuncusu Benayoun, 3 gol birden attı ve hat-trick yaparak maçı tamamladı. Liverpool bu maça gelene kadar oynadığı 4 maçın 2'sini kazanmış 2'sini kaybetmişti. Bu galibiyetle puanını 9'a yükseltti.
Premier Ligin lideri Chelsea ise 5. maçında 5. galibiyetini aldı. Stoke City deplasmanına konuk olan Chelsea 1-0 geriye düşmesine rağmen maçı 2-1 kazanmayı bildi. Hafta içi oynanan milli takım maçlarına gönderdiği oyuncuların yorgunluğu yüzünden çok iyi oynayamasada maçı kazanması Chelsea'nin bu sene Manchester United ile zirve mücadelesinde kapışacağını gösterir gibiydi. Tuncay'ın takımı olan Stoke City 32. dakikada A.Faye'nin golüyle 1-0'lık üstünlüğü yakaladı, Chelsea bu gole 45. dakikada Drogba ile karşılık verdi. 90 dakika beraberlikle geçince 1 puana razı olacaklardı ki sahneye Malouda çıktı. Ve uzatma dakikalarında Anelka'nın verdiği pasla attığı golle takımına 3 puanı getiren isim oldu. Ancelotti üç buçuk attı bu maçta tabiri caizse. 90 dakikanın beraberlikle tamamlanması liderlikten olmak anlamına geliyordu çünkü. Bakalım Chelsea böyle son dakika golleriyle nereye kadar gidecek.
4 büyüklerden son takımın maçında Manchester United Tottenham deplasmanına konuk oldu. Maç içinde rahat bir görüntü çizen şeytanlar 3-1 kazanarak 5 maç sonunda 4. galibiyetini alarak puanını 12'ye çıkardı ve Chelsea'nin hemen ensesine geldi. Tottenham ise bu maça gelene kadar oynadığı 4 maçın 4'ünüde kazanarak 12 puandaydı. Bu maçta yenilince 12 puanda kaldılar. Manchester çok hazır bir görüntü verdi bana Beşiktaş maçı öncesi. Beşiktaş'ın çok ama çok dikkatli olması lazım. Zira Tottenham Premier Ligin en formda ekiplerinin başında geliyor. Tottenham'ı 3 gol ile geçiyorsa Manchester çoktan hazır demektir. Daha maçın ilk dakikasında Defoe ile 1-0 öne geçti Tottenham buda Man U üzerinde bir soğuk duş etkisi yarattı. Manchester'ın galibiyeti 25. dakikada Giggs'in kullandığı frikik, 41. dakikada Anderson'un şutu ve 78. dakikada Rooney'in kendi kendine yarattığı pozisyondan bulduğu goller ile geldi. Manchester United'ın deneyimli ismi Paul Scholes 58. dakikada kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı.
Manchester ligin ilk haftasında yenilmiş, bu yenilginin ardından herkes Manchester'ın Tevez ve Ronaldo'nun yokluğunda bir hiç olacağını söylemişti. Bilhassa üstüste oynanacak Arsenal, Tottenham ve Manchester City maçlarının sonrasında Man U'nun rakiplerinin gerisinde kalacağı, şampiyonluk yarışına havlu atacağı bir çok kişinin fikri arasındaydı. Fakat Manchester önce Arsenal'i şimdi de Tottenham'ı yenerek ne kadar sağlam geldiğini gösterdi. Bu galibiyetlerde Anderson'un müthiş performansını es geçmemek lazım. Ronaldo ve Tevez'i gönderdikten sonra meydan Rooney ve Anderson'a kaldı adeta. Giggs ile yeni bir frikik golü atmakta çok güzeldi. Ronaldo'nun yokluğunu hissetmeyecek Manchester bu sezon. Ama Ronaldo Manchester'ın yokluğunu hisseder mi? Onu bilemeyeceğim :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder