Beşiktaş Kazanabilirdi {Wolfsburg 0-0 Beşiktaş}

Almanya deplasmanları her zaman Türkiye için bir deplasman olma görüntüsünden çıkmıştır. Çünkü gurbetçi taraftarlarımız bizi oralarda asla yalnız bırakmazlar. Wolfsburg karşılaşmasında da tribünde bu etkileri gördük. Almanya'nın en kuzeyinde, soğuk bir şehir olmasına karşın Wolfsburg taraflarları çok ateşli ama Beşiktaş'ın taraftarları bugün takımlarını yalnız bırakmadılar. Mustafa Denizli kariyerinde oynadığı sekiz Şampiyonlar Ligi maçında da yenildi. Belki üstünde şanssızlık falan vardı bilemiyorum ama ben onun uzun zamandır çağın futbolunun gerisinde kaldığını düşünenlerdenim. Bugün sahaya çıkan ilk 11'e baktığımda tam olarak olmasa bile doğru sistemde doğru futbolcuların yerleştirildiğini gördüm. Bununla da beraber Beşiktaş sezon başından bu yana oynadığı kötü futbolun etkilerini fazla göstermedi. Wolfsburg ise geçtiğimiz sezon Bundesliga'da harikalar yaratmasına karşın Magath'ın ayrılmasının ardından kadrolarını korumalarına rağmen istenilen görüntüyü veremiyorlar. Bu ortamda Beşiktaş'ın maçtan puan alması kaçınılmazdı ve çok önemli bir puanı aldı.

Bu maçta alınan bir puana sevinilmesi lazım ama sahaya konulan futbola bakınca Beşiktaş'ın hakkı galibiyetti demek istiyorum. Wolfsburg'da maçı kazanacak ataklar yaptı ama Beşiktaş'ı uzun süredir bu kadar iyi görmemiştim. Son vuruşlarda biraz daha beceri ve gayret olsa işler çok daha farklı olabilirdi. Mustafa Denizli sezon başında bu yana 4-3-3 sistemini benimsemiş durumda ama bu sisteme uymayan futbolcuları sürekli ilk 11'de oynatıyordu. Bazen Nihat'ı tek forvet bazen Bobo'yu sol çizgide, Tabata ve Yusuf'u alakasız yerlerde görmek mümkündü. Oysa ki bu takımın ne Tabata transferine ne de Yusuf'un banko oynamasına ihtiyacı var. İleri üçlünün en ucuna Bobo'yu sağına Nihat'ı soluna ise Tello'yu koyduğunda zaten gerisi kendiliğinden geliyor. Tello bir 10 numaranın yapacağı herşeyi zaten yapıyor. Nihat desek bu sistemde istediği açık alan futbolunu oynayabiliyor ve Bobo'da geçmişte kendini Avrupa'ya kanıtladığı bölgede çok daha başarılı oluyor. Bobo düz bir forvet değil birçok özelliği kendinden barındırıyor. Bu yüzden sahaya çıkacak ilk 11 belirlendiğinde ilk yazılacak isim Bobo olmalıdır.

Beşiktaş'ın hala sorunları var. Mesela gol yollarında çok fazla pozisyon bulmalarına rağmen bunları değerlendiremiyorlar. Bugün herkes alınan bir puana sevinmek yerine aslında üzülüyordur. Takımın bekleri de hücum ve savunma anlamında tam olarak aktif değiller. İsmail Köybaşı ısınınca sol tarafı kapatacaktır ama sağ tarafa bir transfer ihtiyacı var. Ama bu sorunlar eskiye oranla çok daha azaldı. Beşiktaş ligde kazanmaya başladıkça öz güveni yerine geldi ve artık ayaklar yere daha sağlam basıyor. Nihat ligde golünü atıp orucunu bozunca sürekli futbolunun üzerine koymaya başladı. Tabi bunda doğru sistemde doğru mevkide oynamasınında rolü büyük oldu.

Sivok ve Ferrari'ye bu maçta bir kere daha hayran kaldım. Bu ikili gün geçtikçe birbirlerine alışıyor ve Beşiktaş'ın savunma kurgusu bu sayede mükemmel olacak. Tabi bu ikilinin önünde oynayan Ernst ve Fink'i es geçmemek lazım. Benim takımımda bu iki futbolcu banko oynar. Mustafa Denizli bu sezon sistemle çok fazla oynamaktan ziyade futbolcularla çok fazla oynadı. Artık bir istikrar gerekiyor ve umarım bu istikrar bu maçla başlar. Şimdi Beşiktaş'ın önünde Wolfsburg ve CSKA Moskova ile oynayacağı iki içeride maç var. Mustafa Denizli'nin dediği gibi 7 puan almak bu grupta Beşiktaş'ın şansını oldukça arttıracaktır. Bugün Wolfsburg'u izledik yani bu takım İstanbul'da rahatlıkla yenilebilir. Üstelik Grafite'nin de olmadığı bir Wolfsburg olacak. Mustafa Denizli bu maçla beraber ilk puanını aldı ve takımın önü şimdi biraz daha açık.