Efsane Lucescu

Lucescu, Türkiye'de sadece 4 sezon çalışmasına rağmen 20 senelik izlenim bıraktı diyebiliriz. Çünkü Galatasaray ve Beşiktaş'ta önemli başarılara imza atıldı ama iki takımda da malesef gereken değeri bir türlü görmedi. Galatasaray, Lucescu'yu toplama oyuncularla takımı şampiyon yapmasına rağmen gönderdi, Beşiktaş ise bir şampiyonluk kaçtı diye Lucescu ile sözleşme yenilemek istemedi. Lucescu'da sonrasında gittiği Shakhtar Donetsk'de 2004 yılından bu yana çalışıyor ve takıma kazandırmadığı başarı kalmadı. Ukrayna'da resmen futbol devrimi yarattı ve Ukrayna futbolunun gelişimi açısından katkısı büyük. Ayrıca göreve geldiğinden bu yana bulduğu yıldızlar çok iyi şekilde değerlendirdi ve mükemmel bir jenerasyon yakaladı. Shakhtar Donetsk bugün çok önemli futbolcularını iyi paralara satıyor ve kulüp finans açısından müthiş noktalara geldi. Bunu yaptırdıkları stadyuma bakarak görmek mümkün. Bu başarıları da yakaladıktan yıllardan bu yana üç büyüklerden hangisi kötü gitse gündem Lucescu oluyor. En son Milli Takım'la bile adı geçmeye başladı. 64 yaşına gelmiş bir teknik adam, Shakhtar'da düzenini kurmuş ve iyi para kazanıyor, kafası rahat yani bu ortamda neden Türkiye'ye gelsin anlamadım. Kariyer olarakta ulaşmak istediği bütün noktalara ulaştığını düşünüyorum. Türkiye malesef Lucescu'nun kıymetini bilemedi ve ondan yeterince faydalanamadı.

Lucescu'nun Galatasaray kariyerine bakınca Fatih Terim'in ardından kim göreve gelse ateşten gömlek giymiş olacaktı. Bu riski alarak göreve geldi ve takımı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynatarak büyük başarıya imza attı. İkinci sezonuna baktığımızda yakaladığı başarının daha da büyük olduğunu görüyoruz. Hagi, Popescu, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Fatih Akyel, Hakan Ünsal, Ümit Davala gibi çok önemli futbolcuların takımdan ayrılmasına rağmen takımı şampiyonluğa ulaştırdı ve Şampiyonlar Ligi'nde de ikinci tur gruplarında elenme hikayemizi herkes gördü. Üstelik Galatasaray o zamanlar büyük finansal sorunlar yaşıyordu ve bunun neticesinde genelde adı, sanı duyulmamış kiraladığımız yabancı futbolcularla başarıya ulaştık. Yani o ortamda Galatasaray'a bu başarıları kazandırmak büyük olaydır.

Beşiktaş kariyerine gelirsek yine giyilmiş bir ateşten gömlek görüyoruz. Uzun yıllar şampiyonluk yaşamamış Beşiktaş, 100. yılında mutlaka şampiyonluk bekliyordu ve beklentiler inanılmaz büyüktü. Lucescu, Beşiktaş'a 100. yılında inanılmaz bir şampiyonluk yaşattı ve ayrıca o sezon Uefa Kupası'nda çeyrek final oynattı. Beşiktaş'ın 100. yılındaki oynadığı futbolu hala konuşuruz ve Türk futbol harihine geçen bir sistem ile kadro kurulmuştu. Üstelik yine müthiş paralar harcamadan bunlar gerçekleştirildi. İkinci sezonda ise Beşiktaş için işler iyi giderken şimdi girmek istemediğim bir çok konu yüzünden şampiyonluğu kaçırdı. Samsunspor maçında yaşanan beş kırmızı kart sendromu yüzünden Beşiktaş çok önemli senelerici kaçırmış oldu. Beşiktaş'da o olaylar sonucunda yönetim gitti ve doğal olarak Lucescu'da sessiz ve sakin Türkiye'den ayrıldı.

Lucescu'nun kariyerine baktığımızda az paralara büyük işler yaptığını görebiliriz. Böyle bir teknik adamında hala isminin Türk takımları ile anılmasını doğal karşılıyorum. Gerçi bu saatten sonra Türkiye'de başarılı olacağını düşünmüyorum ama zamanında yaptıklarıyla Lucescu efsane olmuştur. Hatta Shakhtar'la yaptıklarıyla efsane boyutunu büyütmüştür. Bizde kendisini zevkle izlemeye devam edeceğiz.