Shabani Nonda

Shabani Nonda aslında Avrupa'nın çok önemli golcülerinden birisiydi ve uzun süreli sakatlıklar yaşamasaydı bugün onun hakkında farklı şeyler konuşuyorduk. Monaco'da oynadığı 5 yılda 115 maçta 57 gol atmıştır. Bu performansının neticesinde de Roma'ya transfer oldu ama uzun süreli sakatlıklardan ötürü kendisini pek gösteremedi. Ben Nonda'yı ilk olarak 2000 yılında Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'ın Monaco ile oynadığı maçlar sırasında tanımıştım. Oynanan ilk maçta Monaco'nun ilk golünü atmıştı ve bir penaltı yaptırmıştı. İkinci maçta ise mükemmel bir performans göstermişti ve takımı adına yine bir gol atmıştı. Nonda'nın eskiden en önemli özelliği sırtı kaleye dönükken top geldiğinde topla birlikte mükemmel dönüşler yapabiliyordu. Bu özelliğini kullanınca rakip savunmanın bir anda hamle şansı kalmıyor ve Nonda çok etkili gol pozisyonları yaratıyordu. Pasör özelliği sayesinde de merkez santrafordan öte rakip yarı sahada pas dağıtan ve sürekli içeri kat etmesiyle rakip savunmaları oldukça zorluyordu. Galatasaray'a geldiğinden bu yana pasör özelliğini çok sık görüyoruz ama topla birlikte geri dönüşlerini bir türlü izleyemedik.

Galatasaray, Kalli döneminde çok ciddi santrafor sorunu çekiyordu ve transferin son günlerinde Nonda takıma katıldı. Galatasaray'ın o sezon bulduğu şampiyonlukta önemli işler yaptı diyebilirim. Çok kritik anlarda goller attı ve özellikle Fenerbahçe'ye attığı golle bazı felsefelerin öncüsü oldu. Kariyeri sürekli düşüş içerisinde olan bir futbolcunun böylesine önemli sakatlıklarda atlattıktan sonra gösterdiği bu performans büyük takdir topladı. Hatta Adnan Polat'da o sezon her fırsatta Nonda'nın performansından çok memnun olduğunu söylüyordu. Skibbe döneminde ise santrafor olarak yine Nonda oynuyordu ama Galatasaray'da bu mevkide tekrar sıkıntılar baş göstermeye başladı. Oynadığı ilk sezonun aksine Nonda'nın futbolunda sürekli bir geriye gitme ve dalgalanmalar gördük. Bu yüzden Dünya'ca ünlü Baros takıma katıldı ve Nonda yedek kulübesine geçti. Nonda sezon başında sözleşmesinin de uzatılmasıyla o sezon bir rahatlama geçirdiğini düşünüyorum. Baros gol kralı oldu ama onun oynamadığı maçlarda Nonda'nın iyi bir performansı aklıma gelmiyor. Yalnız yedek kulübesinde otururken hiç sorun çıkarmadı, her zaman önüne baktı. Bunlarda Nonda'nın artıları oldu diyebiliriz. Geçtiğimiz sezon gösterdiği başarısız performansın ardından ben takımdan gönderilmesini beklerken bu sezon da takımda kalmayı başardı.

Nonda'nın bu sezon takımda kalmasını sezon başında gösterdiği mükemmel performans sağladı. Bu sezon gösterdiği performansa baktığımızda Süper Lig'de oynadığı 7 maçta 7 gol attığını görüyoruz. Avrupa Ligi'nde ise oynadığı 5 karşılaşmada 6 gol kaydetti. Geçtiğimiz sezonun aksine bu sezon çok istikarlı bir görüntü çiziyor ve işin önemli noktası Baros'un 2 ay oynayamayacağını düşününce elimizde bulunan tek santrafor. Baros'un arkasında çok iyi bir nöbetçi golcü olmayı başarmıştı ama takım sadece onun eline bakınca bende bazı düşünceler beliriyor. Nonda bu sezon mükemmel bir gol istatisliği tutturmasına rağmen ben hala kendisine güvenemiyorum. Baros'la Nonda'yı karşılaştırdığımızda Baros belki bu sezon gol ortalaması daha geride olsada rakip savunmayla boğuşması, topu aldığında isabetli işler yapmasıyla çok işe yarıyordu. Nonda ise rakip savunmayı ısıramıyor, son zamanlarda kendisi pozisyon yaratamıyor. Ancak ona hazırlanan pozisyonlarda iyi işler yapabiliyor. Eski Nonda olsa elbette fırtınalar yaratacaktı ama 32 yaşına gelmiş bir futbolcudan da beklentiler haliyle fazla olmuyor. Bu yüzden çoğumuzun kafasında forvette Kewell mı oynasın yoksa Keita mı oynasın soruları var.

Baros'tan sonra forvette kim oynar yazımda zaten olabilecekleri yazmıştım. Nonda iyi bir santrafor olmasına rağmen onun doğasında olan özellikler Rijkaard'ın sistemine pek uymuyor. Bu yüzden Kewell ve Keita gibi kanat futbolcularını santrafor olarak kullanmayı düşünüyoruz. 32 yaşına gelmiş Nonda iyi bir nöbetçi golcü olabilirdi ama sakatlıklar buna el vermedi. Sözleşmesi sezon sonu bittiği için daha takımda da kalacağını zannetmiyorum ama Galatasaray'da oynadığı sezonları düşündüğümde bende çok iyi izlenimler bıraktı.