Temel Felsefe Şut {Orlando Magic & Toronto Raptors}

Orlando Magic ve Toronto Raptors gibi belki de NBA'in en iyi şut atan takımlar karşılaştığında doğal olarak karşılıklı bir skor patlaması bekleriz. Maça bakınca özellikle Orlando'nun Carter ve Lewis gibi iki yıldızı olmamasına rağmen çok sayıda üçlük kullandılar ve bunlarda isabet buldular. Tamam Orlando'nun oyun yapısı zaten bu ama ortalamanın üstüne çıkınca Toronto'nun gösterdiği iyi performans biraz gölgede kaldı. Orlando farkı 22'ye çektiğinde Toronto müthiş bir geri dönüş yaptı ve farkı 4 sayıya kadar indirdi. Ama Orlando'nun bu esktra üçlük performansı yüzünden bir türlü öne geçemediler ve maçtan yenik ayrılmak zorunda kaldılar. Yine de Toronto Raptors'un bu maçta gelecek adına büyük ışık verdiğini söylemek mümkün. Calderon egolarından biraz kurtulup, Hidayet'de takıma daha iyi uyum sağladığında çok farklı bir Toronto izlemek mümkün olacak.

Orlando Magic'in geçtiğimiz sezona göre çok daha güçlendiğini ve hatta şampiyonluğun en güçlü 3 adayından birisi olduğunu söyleyebiliriz. Hidayet Türkoğlu'nun kaybına rağmen Vince Carter gibi sıfır ego taşıyan bir süper yıldıza ve inanılmaz bir bench derinliğine sahip oldular. Geçtiğimiz sezon final serisinde bench'in yeterince derin olmaması yüzünden Lakers karşısında oldukça zorlandılar. Ayrıca çoğu oyuncunun ilk kez NBA finali oynaması onlar için büyük handikap oldu. Bu yıla baktığımızda Barnes gibi, Bass, Jason Williams gibi oynadıklarında inanılmaz işler yapabilecek oyuncular kazandılar ve R.Anderson gibi ikinci yılını oynayan bir oyuncuları var. Zaten geçtiğimiz sezondan iyi olan kadrolarını oldukça güçlendirdiler. Orlando'nun temel silahı çok iyi şut atmalarıdır. Bunun üzerine kurdukları oyunda Dwight Howard gibi bir pota altı canavarı olunca ribaundları da rahatlıkla aldıklarından durdurulması güç bir hücuma sahipler. Takımda zaten 4 tane All-Star oyuncuya sahipler ve R.Lewis'in de takıma dönmesiyle birlikte çok daha iyi olacaklar.

Toronto'nun ise daha alacak yolu var gibi görünüyor. Hidayet'in takıma katılmasının ardından daha iyi hücum aksiyonlarına sahip oldular ve repertuarları oldukça gelişti. Yine de üst seviye bir kadroları olmamalarına rağmen her an can yakacak, play-off için sert mücadele edecek bir takıma sahip oldular. Süper yıldız oyuncuların kontrat yıllarında kendilerini pek paraladıkları görülmemiştir ama Bosh bu sene inanılmaz bencil oynuyor. Maç içerisinde istatisliklerini gördüğümüzde çok başarılı diyebiliriz ama Bosh'un bu oyunu takım kimyasına biraz aykırı. 2010'da büyük yıldızların serbest kalacağı düşünülürse LeBron ve Wade gibi isimlerin popülaritesinin gerisinde kalmış olan Bosh'da bu oyunuyla belki birilerine mesaj vermeye çalışıyor. Toronto'ya da baktığımızda Chris Bosh dahil bütün takım üçlük kullanıyor ve temel felsefeleri dışarıdan bol şut atmak ve içeriden Bosh'u kullanmak üzere kurulmuş. Calderon gibi bir organizatörün yanına Hidayet gibi oyun kurucu özellikleri bulunan bir ismin geçmesi de büyük avantaj ama Calderon yüksek egolarını biraz aşağıya çekmeli. Toronto'nun ben biraz daha zamana ihtiyaç duyduklarını düşünüyorum. Bu maçta yenilmelerine rağmen ışık verdiler.