Vince Carter: Sıfır Ego Orlando Magic'e Neler Getirecek?

Kobe Bryant, Tracy McGrady ve Vince Carter'ın NBA'e adım atışları arasında en fazla 1-2 yıl oynuyor ve bu oyuncular aynı jenerasyonun basketbolcuları. Kobe Bryant için hala NBA'in en iyisi demek mümkün ama Tracy McGrady yaşadığı sakatlıklarla, Vince Carter ise kariyeriyle bugünlerin en çok konuşulan 5-6 süper star basketbolcusu arasında değiller. NBA'e adım attıklarında yetenek olarak aslında aralarında fazla fark olmayan bu isimlerden Kobe Bryant doğru takım tercihi, sürekli kendisini geliştirmesi ve kariyer patlamasıyla bugün NBA'in en iyi skor gücü durumunda. Tracy McGrady'de sakatlıklar yaşamasa onun içinde müthiş bir skor patlaması diyebilirdik. Vince Carter ise bu oyuncuların aksine her zaman daha geri planda kalmıştır. Yaptığı smaçlarla falan her zaman gündemde oldu ama sıfır egosu sayesinde Toronto Raptors'dan sonra oynadığı takımlarda takımının eksiklerini gidermeye çalışan, takımın sistemi içerisinde kalan ve kendinden öte diğer oyuncuları düşünen bir oyuncu oldu. Kobe Bryant'ı da aslında bu ego tanımından çıkarmak isterim çünkü Lakers'ın onun üzerine kurulu bir sistemi var ve tartışmasız ilk skor tercihi durumunda. Ama Shaq'la oynadıkları sezonlarda başlangıçta iyi gitsede sonrasında yaşanan lider tartışmaları sonucunda bu egoları çok gördük. Hatta Lakers geçtiğimiz sezon şampiyon olduğunda bile bunu Shaq'sız başardığım için çok mutluyum, beklentileri aştım diyen bir Kobe vardı. T-Mac ise oynadığı takımlarda sürekli skora çalıştı. Özellikle Magic yıllarında çok azıttığı oldu ama Houston'da Yao ile birlikte müthiş bir sistem oluşturabilecekken son yıllarda kendisinin adını sakatlıklar yüzünden hiç duyamıyoruz.

Aslında Vince Carter'ın Orlando Magic kariyeri üzerine bir yazı yazmak istiyordum ama böyle bir giriş ortaya çıktı. Orlando yönetimi Hidayet Türkoğlu'nu takımda bilerek tutmadıklarını açıkladı. Gelecek sezona yeni salonları açılacağı için pek maddi durumları kafaya takmayan ve lüks vergisi ödemeye hazır olan Orlando yönetimi Hidayet yerine bir NBA yıldızı olan Vince Carter'ı takıma getirdi. Vince Carter, Toronto Raptors'un ardından şampiyonluk paralosıyla gittiği New Jersey Nets'de pek beklediğini bulamadı. Başlarda Kidd ve Jefferson ile iyi bir uyum gösterse bile zamanla bu oyuncuların takımdan ayrılması sonucunda onunda takımdan ayrılması beklendi ama geçtiğimiz sezon New Jersey'de kaldı. Benim için geçtiğimiz sezon gösterdiği performans inanılmazdı. Attığı sayılardan, yaptığı smaçlardan öte gücü belli olan takıma müthiş bir liderlik etti ve takıma verdiği katkı inanılmazdı. Ama takımdan ayrılması mutlaka bekleniyordu ve şampiyonluk parolasıyla yola çıkan Orlando Magic'e geldi.

Vinc Carter'ın skorer anlamda olsun, bunca yılın getirdiği ağırlığıyla olsun takıma katkısı büyük olacaktır. Orlando yönetiminin dediği gibi kritik anlarda artık bakabilecekleri bir elleri var ama zaten bu takımda herkes şutör durumunda. Topu eline alan çok isabetli şutlar atıyor. Hidayet Türkoğlu maçın son periyotunda yaptıklarıyla bay son çeyrek lakabını bu takımda aldı. Vince Carter'da son çeyreklerde sorumluluk almasını sever ve Orlando bu konuda sıkıntı yaşamayacaktır. Bu transferde yaşanan tek sıkıntı Hidayet'in organizatörük yetenekleri sayesinde bu konuda sıkıntı yaşayan Nelson'un açıklarını kapatmasıydı. Yani Nelson çok iyi bir skorer ama takımı yönetme konusunda çok başarılı bir guard değil. Hidayet bu açığı kapatıyordu ve takım sisteminde önemi büyüktü. Şimdi Vince Carter bunu ne kadar başarabilecek göreceğiz. Ama sıfır egosu, takıma getireceği hava ve Orlando bench'inin artık daha geniş olmasından ötürü Orlando Magic geçtiğimiz sezona oranla bu sezon daha umutlu.